PKK’ya ‘Sırrı beni aldatıyor’ mektubu gönderdi
Şanlıurfa’da öğretmenlik yapan M.Ç., eski HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder’i, kendisini aldattığı iddiasıyla PKK’ya şikayet etti. M.Ç. mektupta, “Sırrı Süreyya duygularımla oynamış, bedenimi yalanlarla sömürmüştür” diyerek PKK’dan Önder’i cezalandırmasını istedi. Bingöl’deki terör soruşturmasında ele geçen mektup, Önder’in sanıkları arasında olduğu Kobani davası dosyasına girdi. M.Ç.’nin telefonunda, 16 Temmuz 2014’te Önder’den gelen “Diyarbakır, Mersin, Adıyaman ve Kandil’e gidiyorum. 10 gün yokum. Ne yapacaksan ben yokken yap” şeklinde bir mesaj tespit edildi.
Kendisini aldattığı gerekçesiyle HDP’li Sırrı Süreyya Önder’i PKK’ya şikayet eden M.Ç., “Sırrı Süreyya duygularımla oynamış, bedenimi yalanlarla sömürmüştür” diyerek cezalandırılmasını istemiş. Bingöl Başsavcılığınca bölücü terör örgütü PKK’ya yönelik yürütülen bir soruşturmada bazı dijital materyaller ele geçirildi. Materyalleri inceleyen ekipler, M.Ç., Azad A. ve Baki K. isimlerinin yazılı olduğu bir mektup tespit etti. HDP’li Sırrı Süreyya Önder’in PKK’ya şikayet edildiği anlaşılan mektup, Önder’in de sanıkları arasında olduğu Kobani davası dosyasına girdi.
PKK’NIN ÇALIŞANI
“Hareketinizin bir çalışanı olan Sırrı Süreyya Önder ile aramızda geçen durumu raporlaştırıp sizlere iletmek ve gereğinin yapılmasını istiyorum” ifadesiyle mektuba başlayan M.Ç., 30 Ocak 2014’te Önder ile tanıştığını yazdı. Birbirlerinin telefonlarını aldıklarını ve ilişki yaşamaya başladıklarını anlatan M.Ç., örgüte yazdığı mektupta şu ifadeleri kullandı: “Daha sonra internetten bana ulaşan şahıslar aracılığıyla başka kadınlarla da ilişkisi olduğunu öğrendim. Bu meseleyi kendisine sorduğum zaman büyük tepki verdi. Ancak ne tamamen kabul etti, ne de reddetti. Sonrasında benden uzaklaşmaya, aramamaya başladı. Ben sadece bu durumu netleştirmek, bana yapılan bu haksızlığın hesabını sormak istedim. Bu durumdan hareketle Azad arkadaşa durumu anlattım. Benim partiye, parti işleyişine dair bir bilgim olmadığı için Azad arkadaş beni yönlendirdi. Amed ve Ankara Kadın Hareketi ve Sebahat Tuncel, ortada tehdit ve taciz olmadığı gerekçesiyle konuyu kapattı. Oysa ortada yalan, ihanet ve kadının bedeninin, duygularının sömürüsü vardı.”
PKK’NIN CEZA VERMESİNİ İSTEDİ
Sırrı Süreyya Önder’i çok sevdiğini, Önder’in de bu sevgisini her defasında kullandığını ifade eden M.Ç., mektupta, “Ancak kendisi ilişkimize bu şekilde yaklaşmadı. Onunla aramızdaki mesajlar hala mevcuttur. İstediği zaman arardı, istemediği zamanlarda ‘bizim gibilerin geleceği yok, sağlıklı bir ilişki yürütemeyiz’ gerekçesiyle aylarca aramadı, sormadı. Ben bir kadın olarak bugün hareketinize sığınıyor, adaletinize güveniyorum. Sırrı Süreyya duygularımla oynamış, bedenimi yalanlarla sömürmüştür. Haksız olan tarafın cezalandırılmasını istiyorum. PKK’nın adaletine güveniyorum” diye yazdı.
PKK İLE İLİŞKİLİ
Önder’in başka kadınlarla da ilişki yaşadığını öğrendiğini ifade eden M.Ç., “Gururuma yediremedim ve bunu Azad’a anlattım. Azad, ‘Sırrı Süreyya Önder PKK ile ilişkilidir. PKK’ya şikayet edelim ve bunu da mektup yazarak önderliğe bildirelim’ şeklinde beni yönlendirmeye başladı. 2014’ün Kasım ayında Azad beni arayarak Diyarbakır’a çağırdı. Oraya gittiğimde ilk defa gördüğüm Baki isimli kişi de vardı. Birlikte bir eve gittik. O gün Sırrı Süreyya Önder de Diyarbakır’daydı. Gittiğimiz evde Azad, ‘biz Sırrı Süreyya’yı şikayet edelim, sana yaptıysa bunu herkese yapabilir’ dedi. O esnada Sırrı Süreyya’yı aradı, konuyu anlattı ve mektup yazacaklarını söyledi. Sonrasında Sırrı Süreyya’yı yanımıza çağırdı fakat o gelmedi. Ben de Sırrı Süreyya’yı aradım ve bir otelin lobisinde baş başa görüştük. Mektup yazacağımızı söylediğimde ‘yazmayın böyle bir mektup. Sana zarar gelir, seni kullanarak da bana zarar vermeye çalışıyorlar’ dedi. Sonrasında ben tekrar eve geçtim. Azad kendi eli ile bana okumuş olduğunuz bu mektubu yazdı. Azad’a ‘mektubu nereye vereceksin’ diye sorduğumda, ‘PKK önderliğine vereceğim, benden haber bekle” dedi. Mektup kendisinde kaldı ve ne yaptığını bilmiyorum” dedi.
GEREKENİ YAPACAĞIZ
Yaklaşık bir ay sonra telefonla kendisine ulaşan Azad kod adlı Mesut A.’nın, “Diyarbakır’a gel, PKK önderlikten senle görüşecekler” diyerek kendisini çağırdığını kaydeden M.Ç., bunun üzerine aynı gün Şanlıurfa’dan Diyarbakır’a geçtiğini belirtti. M.Ç., ifadesinde şunları söyledi: “Yine Azad ve Baki isimli şahıslarla buluştuk. Bingöl yolu üzerinde Kocaköy mevkiinde bir köye gittik. Burada beni ağaçlık bir alana götürdüler. Orada yeşil elbiseli ilk başta Kürtçe konuşan fakat anlamadığım için sonra Türkçe konuşan erkek şahısla görüştük. Mektup konusunu anlattık. Bana, ‘yazınızı aldık, gerekeni yapacağız’ dedi ve yanımızdan ayrıldı. Ben de Şanlıurfa’ya geri döndüm. O tarihten sonra bu konuyla ilgili görüşme olmadı.”
KANDİL'E GİDİYORUM
M.Ç.’nin telefonunda yapılan incelemede, 16 Temmuz 2014’te Sırrı Süreyya Önder ismiyle kayıtlı hat üzerinden, “Diyarbakır, Mersin, Adıyaman ve Kandil’e gidiyorum şimdi. 10 gün yaklaşık yokum. Ne yapacaksan ben yokken yap” şeklinde mesaj gönderildiği tespit edildi.
TBMM'DE TANIŞMIŞLAR
M.Ç.’nin Şanlıurfa’da öğretmenlik yaptığı tespit edildi. 15 Ocak 2019’da Şanlıurfa Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde ifadesi alınan M.Ç., mektubu 2014’te Azad kod adlı Mesut A. ile birlikte yazdıklarını kabul etti. Önder’le TBMM’ye gittiğinde tanıştığını ve gönül ilişkisi yaşamaya başladıklarını anlatan M.Ç., bir müddet sonra Önder’in kendisini terslemeye başladığını, telefonlarını açmadığını söyledi.