Sağlık
  • 9.4.2004 10:23

PROSTATLI OLUP OLMADIĞINIZI ANLAMA YOLLARI

Erkeklerde en sık görülen hastalık 'prostatın selim büyümesi.' Aslında benim hastalık dediğime bakmayın. Prof. Dr. Tarık Esen, ''Hastalık değil yaşlanmanın doğal bir sonucu'' diyor. Kana dikkat! * Prostatın büyümesinden ne kastediliyor? Prostat dokusu içinde hücre ölümüyle yeni hücre gelişimi arasında bir denge vardır. Bu denge 30'lu yaşlardan sonra yavaş yavaş hücre gelişmesinin ön plana çıkmasıyla bozuluyor. Yani yeni oluşan hücreler ölen hücrelere kıyasla daha fazla olmaya başlıyor. Bunu erkeklik hormonları tetikliyor, yaşlanma tetikliyor. Dolayısıyla prostat herkeste farklı olmak kaydıyla mutlaka büyüme yapıyor. Bu büyüme sonucu, ortasından geçen idrar yolu biraz daha daralıyor, biraz daha zorlanıyor. Malum işeme şikayetlerini yaratıyor. * Nedir bu şikayetler? Gece sık tuvalete kalkmaktır. Özellikle iki kez ve daha fazla... Gündüz iki saatten daha az bir zaman aralığında idrara çıkmaktır. İdrarın çatallı ve zorlanarak yapılmasıdır. Ikınma gereğidir. Tuvalete gidince bir süre beklemek ihtiyacıdır. Ya da tuvaletin sonunda bir türlü damlaların bitmemesidir. Akış hızının zayıflaması, artık çişin ileriye doğru değil, ayak ucuna doğru yapılmasıdır. Farkında olarak ya da olmayarak idrar kaçırmaktır... Bazen kanlı idrardır. Netice itibariyle bir dizi problem bu hastalığın yavaş yavaş gelişmekte olduğunu bize söyler. * Kadınlarda prostat yok. Ama bu şikayetlerin bir kısmı bizde de oluyor zaman zaman... Doğru. Kadınlarda da idrar yolunun enfeksiyonlarında özellikle sistitte bu şikayetlerin bir kısmı görülebilir. * Prostatın büyümesi acı verir mi? Tek başına büyümesi değil belki ama kolaylaşan enfeksiyon idrarda yanma ve sızıya neden olabilir. Bunun derecesi idrar yoluna yaptığı baskıya göre değişir. Prostat büyümesi bazen kanamaya yol açabilir. * Sadece bazı 'talihsiz' erkeklerin mi prostatı büyür? Hayır. Bütün erkeklerin prostatı büyür. Ama bazıları sadece bizim semptomatik dediğimiz şikayetlerle gelir. Dereceleri vardır. 30-35 yaşından sonra erkeklik hormonunun etkisiyle büyümeye başlar. Prostat büyümesi mutlaka her erkeğin başına gelir. Bütün mesele büyüyen prostatın şikayet yaratıp yaratmadığıdır... Bu bir zorunluluk değil. Yani prostatımız büyüdüğü halde şikayetimiz olmak zorunda değil. Bu nedenle de prostatı sadece gramajının artmasıyla ölçmüyoruz. Biz hastayı ne tür yakınmalar getirdiğiyle değerlendiriyoruz. 'Senin prostatın 50 gram, benimki 40 gram' demenin tek başına hiçbir önemi yok. Ne şikayetin var? Önemli olan bu. Prostatın değerlendirilmesindeyse bir hastadan dinlediklerimiz çok önemli, bir de objektif parametreler... Yani ne hızla işeme yapılıyor, işemeden sonra mesanede ne kadar artık idrar kalıyor, mesane tam boşaltılabiliyor mu? Bunlar çok kıymetli bulgular. * Ne hızla işeme yapıldığı niye önemli? Hepimizin bir işeme hızı var. Bunları akıllı makineler ölçebiliyor. Bunun bir normali, kabul edilebilir alt sınırı var. Eğer saniyede 10 mililitrenin altında işiyorsanız sorun var demektir. O zaman zorlu ve sıkıntılı bir işemeniz olduğu çıkar ortaya. * Bir de mesane tam boşaltılamıyorsa dediniz. Nasıl boşaltılamaz? Ben eğer güçlü idrar yapıyorsam mesanemi tam boşaltıyorum demektir. Ama zayıf ve güçsüz bir idrar yapıyorsam, boşalttığımı sandığım mesanemde idrar bırakıyor olabilirim. İşte prostat hastasmın en önemli sıkıntısı budur. Çünkü mesane tam boşalamaz, böbreklerden yeni idrar gelir, mesane yeniden dolar ve çok süratle yeniden tuvalete gitme ihtiyacı doğar. Ama yine tam yapılamaz. İdrarın belki yarısına yakını içerde kalır. Yukardan yeniden idrar gelir. Bu kısır döngü hastanın çok sık tuvalete gidip bir türlü rahatlayamamasına yol açar. Nitekim biz hastaya hep sorarız. Yaptıktan sonra tam bitmemiş gibi bir his var mı diye... VATAN Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:59

İLGİLİ HABERLER