RAHİBİN YÜZÜNE DİPÇİKLE VURUP, AHIRDA KEÇİLERİN ARASINDA SAKLAMIŞLAR
MARDİN’in Midyat İlçesi Barıştepe Köyü'nde bulunan Süryani Mor Yakup Manastırı'nın rahibi Edip Savcı'nın çarşamba günü kaçırılması olayına karıştıkları saptananlardan 5 kişi gözaltına alındı. Çevresinde ‘Rahip Daniel’ olarak tanınan Edip Savcı ifadesinde kendisini kaçıranların gece keçilerin bulunduğu bir ahıra soktuğunu ve verdikleri bir minder üzerinde yatırdığını anlattı.
Midyat ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Barıştepe Köyü’nde bulunan Süryani cemaatine ait Mor Yakup Manastırı’nda görev yapan 42 yaşındaki Rahip Edip Savcı, manastıra inşaat malzemesi almak için gittiği ilçeden dönerken kamyonetiminin yolunu kesen silahlı 3 kişi tarafından kaçırıldı.
Olayda bir kaç saat sonra Rahip Savcı’nın kendi telefonuyla Mardin’deki Deyrulzaferan Manastırı’nı arayan bir kişi fidye istedi. Ardından yine aynı telefondan ‘Akıllı olun 300 bin Euro getirmezseniz öldürürüz’ diye mesaj gönderildi.
Güvenlik güçleri olay üzerine bölgede geiş güvenlik önlemi alıp operasyonlar başlatırken Rahip Edip Savcı dün kaçıranlar tarafından Batman’da serbest bırakıldı. Savcılıktaki ifadesinde kenisini kaçıranlarl ilgili bilgiler veren Rahip Edip Savcı, hem zanlılarla yüzleştirilmek hem de güvenlik nedeniyle Batman Emniyet Müdürlüğü'nde misafir edildi.
KAÇIRMA ‘ÇETE İŞİ’ ÇIKIYOR
Rahip Edip Savcı’nın verdiği ifadeler doğrultusunda operasyon düzenleyen polis ve jandarma ekipleri, kaçırılma olayına karıştıkları saptanan 3 kişiyi Batman'da, 2 kişiyi de Midyat'ta yakaladı. Gözaltına alınan bu kişiler teşhis için Rahip Edip Savcı'ya gösterildi. Rahip Savcı'nın bukişileri tam teşhis edemediği belirtildi.
Rahip Edip Savcı'yı asıl kaçıran kişilerin yakalanmasına çalışıldığı belirtilirken, Batman Emniyet Müdürü Arif Öksüz, kaçırılma olayıyla ilgili jandarmayla birlikte ortak bir çalışma içinde olduklarını söyledi. Arif Öksüz, “Çalışmalarımız Batman ve Midyat’ta devam ediyor, yeni gözaltılar olabilir. Kaçırılma olayı Batman ve Midyat bağlantılı, altından bir çete çıkabilir. Her türlü ihtimali değerlendirip çalışmalara devam ediyoruz. Kısa süre içinde netice alabiliriz'' dedi.
TÜFEK DİPÇİĞİYLE YÜZÜNE VURDULAR
Bu arada Rahip Edip Savcı serbest bırakılmasından sonra verdiği ifadeyle, kaçırıldıktan sonra nerelere götürüldüğü de ortaya çıktı. Yakınlarıyla da görüştürülen Rahip Edip Savcı, kaçırılma olayı ile ilgili detaylı bilgiler verdi.
Kendisini kaçıranların gözlerini bağladıktan sonra Batman’a getirip, İpragaz Mahallesi’nde bir evde tuttuğunu anlatan Rahip Edip Savcı, “Bana zor kullandılar. Onlarla gitmek istemeyince tüfek dipçiği ile yüzüme vurdular'' dedi.
Kendisini kaçıranların elinde olduğu sürece yaşamından endişe etmediğini, öldürülmekten korkmadığını anlatan Rahip Edip Savcı, “Ancak benim kaçırıldığımı veya öldürüldüğümü duyan halkımın üzülebileceğini düşünüyor olmam açıkçası beni üzüyordu'' diye konuştu.
Rahip Edip Savcı, Midyat’ta alışveriş yaptıktan sonra köye dönerken kaçırılmasını da şöyle anlattı:
“Beyaz renkte Renault Toros marka bir otomobil, kamyonetimin önünü kesti. İçinden biri 35-40, diğer ikisi 20-25 yaşlarında olan 3 kişi araçtan indi. Neye uğradığımı şaşırdım. Bu kişiler ilk başta sakin tavırlarıyla bir şeyler soracaklarmış gibi yaptıktan sonra birisi çalışır vaziyetteki aracımı stop ettirdi. Diğerleri de beni kaçırmak istediklerini ve araçtan inmemi istediler. Ben de inmek istemedim ve direndim. Bunun üzerine gruptan bir kişi elindeki tüfeğin dipçiğiyle yüzüme vurmaya başladı. Yüzüm mosmor oldu ve kanlar içinde kaldı. Beni öldürmekle tehdit ettiler, ben de inmek zorunda kaldım. İlk önce ellerimi bağladılar ardından da başıma bir bere geçirerek kaçırdılar. Neye uğradığımı bilmiyordum.''
“AHIRDA KEÇİLERİN YANINDA SAKLADILAR''
Zorla bindirildiği otomobille nereye götürüldüğünü bilmediğini, kendisini kaçıranlara bunu neden yaptıklarını sorduğunda “Fakiriz, para için kaçırıyoruz'' yanıtını aldığını belirten Rahip Edip Savcı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Benim telefonumla Deyrülzafaran Manastırı’nı arayıp 300 bin euro fidye istediler. Gece yarısına kadar bir şehir içinde arabayla dolaştırdılar. Bir ara araç değiştirdik ve ben bir kapalı minibüse bindirildim. Bu arada bir yere telefon ederek bir evin adresini sordular. Batman’daki bir arkadaşları olduğunu öğrendiğim birisinin evine beni götürdüler. Ahırda hayvanların yanında beni sakladılar ve verdikleri bir minderin üzerinde yatırdılar. Yanımda iki tane de keçi vardı. Bana yemek verdiler, ancak ben yemedim sadece bir çay içtim. İki gündür açım. Bir şey yemedim. O gece yarısına kadar beni kaçıranlarla sohbet edip, serbest bırakmaları için ikna etmeye çalıştım. Olayın çok büyüdüğünü anlayan gençler ne yapacağını bilemez bir durumda bir pişmanlık duyuyorlardı. Ne yapacaklarını bilemiyorlardı. Ertesi gün ise beni sakladıkları evin sahibi fotoğrafımı televizyonda görmüş ve arkadaşları tarafından kaçırıldığımı fark etmiş. O ve pişman olan bir genç beni diğer iki kişinin olmadığı bir zamanda serbest bıraktı.''
