RAHİM AĞZI KANSERİNE DİKKAT
Samsunpark Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Saniye Nebioğlu Tontuş, "Her yıl dünyada 250 bin kadın rahim ağzı kanserinden hayatını kaybetmektedir. HPV, 100 den fazla çeşidi olan bir virüstür. Önemi, rahim ağzı kanseri ve diğer anogenital yol kanseri yapabilmesindendir" dedi.
Son yıllarda görülme sıklığı artan ve kanser türleri arasında tehdit oluşturan rahim ağzı kanserin Türkiye'de de artış gösterdiğini belirten Samsunpark Tıp Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Saniye Nebioğlu Tontuş, en sık cinsel yolla geçtiğini, genital temas ve doğum kanalından bebeğe geçişinin de mümkün olduğunu açıkladı. HPV'nin öpüşmek, sarılmak, el sıkışmakla, tuvalet oturakları, yüzme havuzu ve hamamlardan geçtiğinin bilimsel olarak gösterilmediğini belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Saniye Nebioğlu Tontuş, "HPV virüsünün 30 kadar çeşidi cinsel yolla hastalık yapar. Bunların hepsi kanser etkeni değildir. Yüksek riskli HPV tip 16 ve 18 kanserin yüzde 70'inden sorumluyken, düşük riskli HPV tip 6 ve 11 genital siğile neden olur. Kanser oluşması için HPV infeksiyonu şarttır, ama yeterli değildir. Her infeksiyon kansere dönüşmez. Vücudun savunma sistemi bunu belirler. Virüsü kapanların çoğunda virüs 2 yıl içinde vücuttan atılır. Bu, tranzient infeksiyondur, vajinal smear testinde değişikliklere neden olsa da geçicidir. Virüsün tam atılmayıp hücre içinde gizli sessiz kaldığı duruma latent infeksiyon denir ki, bunu saptamak mümkün olmadığı gibi yıllar sonra aktive olabilir. Aşı bu latent infeksiyon aktivasyonunda da koruyuculuğunu gösterir. Kansere kadar ilerleyen öncü değişiklikleri yapan kalıcı permanent infeksiyondur. Kondom ile korunma enfeksiyon yükünü azaltsa da kesin koruma sağlamaz. Partner sayısı arttıkça HPV insidansı artar. Tek eşlilik HPV insidansını azaltır. HPV karşı aşılanmak aşıdaki tiplere karşı koruyuculuk sağlar. Rahim ağzı kanserinin erken teşhis ve tedavi ile önlenebilen bir kanser türüdür. Pap smear tarama yöntemiyle önlenebilir. Doktora başvurmak için şikayet beklenmemelidir. Çoğu vakada belirti yoktur. Belirti varsa geç kalınmış olabilir. İlişki sonrası olan kanamalar dikkate alınmalıdır. ACOG, cinsel hayatı başlamış her bayanın 21 yaşından sonra pap smear taramalarına başlamasını önermektedir. Kanser insidansını azaltmakta pap smear taramasının yerini hiçbir şey tutmaz. Pap sayesinde rahim ağzı kanseri erken yakalanmakta ve tedavi edilmektedir" diye konuştu.
Aşının bir anti kanser aşısı olmayıp HPV virüsüne karşı geliştirildiğini, viral enfeksiyona karşı koruduğunu, içerisinde virüsün kendisinin olmadığını, virüsün dış yüzeyindeki L1 proteinini ihtiva ettiğini açıklayan Op. Dr. Saniye Nebioğlu Tontuş, "Aşının etkinliği içerdiği HPV tiplerine karşı yüzde 100'dür. Ayrıca aşıda bulunmayan HPV tip 31-33-45'e karşı da çapraz koruma sağlar. Hiç karşılaşmamış 15-26 yaş grubunda maksimum etkinlik mevcuttur. Virüsle karşılaşmış ama aktif enfeksiyonu olmayanlarda da etkinlik yüzde 100'dür.Yani cinsel hayatın başladığı ilk bir yıl içinde yapılması yüzde 100 korur. Aşının koruma süresi ortalama 5 yıldır, fakat 15 yıl koruma sağlamalıdır. Aksi takdirde kanseri ileri yaşlara öteler, önlemez. Yani 5 yılın sonunda aşının tekrarı gerekir.
Teorik olarak aşı HPV ile ilgili diğer kanserlere karşı da koruma sağlar. Aşı, tedavi etmez korur. Hali hazırda oluşmuş lezyonu iyileştirici etkisi yoktur ve lezyonun kansere dönüşmesini durdurmaz. Aşı olunsa da bu lezyonların saptanması için pap smear taraması gereklidir. Aşı virüsün vücuttan atılmasını hızlandırmaz. Yinede HPV geçirenlerde orijinal enfeksiyon alanından yayılan virionları nötralıze ader. Böylece otoenfeksiyon kısır döngüsünü kırar, kanser öncü lezyon rekürrensini ve orijinal infeksiyondan yıllarca sonra oluşabilen diğer anogenital kanserleri önleyebilir. CDC önerilerine göre 11-12 yaş grubu kızlara rutin uygulanır. 26 yaşa kadar daha önce yapılmadıysa aşı uygulaması yapılır. Öte yandan enfekte kişilerde de henüz karşılaşmadıkları ve aşıda bulunan HPV tiplerine karşı koruma sağlayacağı gibi aşı ile oluşan antikorlar enfekte bölgeden yayılan viruse karşı etki ederek orijinal bölge dışında yıllar sonra gelişebilecek öncü lezyon rekürrensine engel olabilir, yani siğili olanlara, pap testi anormal olanlara ve HPV DNA testi pozitif olanlara yapılabilir. CDC 9-26 yaş erkeklere aşıyı önermektedir. Gebelere yapılmaz, emzirme döneminde yapılabilir. Aşı 3 doz halinde kas içine uygulanır. Bu uygulamada unutulan veya atlanan dozlar bir yıl içinde tamamlanmak kaydıyla koruyuculuğu tamdır. Genel alarak güvenli bir aşıdır ama yan etki görülebilir. En sık aşı yerinde lokal ağrı, kızarıklık, şişlik belirtilmiştir. Sistemik olarak miyalji, baş ağrısı, gastrointestinal şikayetler saptanabilir. Ciddi yan etki olarak anaflaxi bayılma tromboemboli otoimmun hastalıklar bildirilmiştir. Aşı infeksiyona karşı koruyucudur, oluşmuş lezyonun saptanması için pap smear testi gereklidir. Eğer aşıdan sonra pap smear testi ihmal edilirse kanser zamanında saptanamayacağından ilerlemiş olarak karşımıza çıkar ve toplumdaki kanser insidansı artar. Aşı olunsa bile pap smear programı değiştirilmeden uygulanmalıdır" şeklinde konuştu.