REHA MUHTAR: "YİNE DOĞRU SÖYLEMİYORSUN SABA.."
Reha Muhtar'ın Sabah'taki yazısı:
Yine doğru söylemiyorsun Saba..
İyi ki anlatmışım sizlere, Saba'nın Asena'yı canlı yayına çağırdığı programı..
Altından neler çıktı neler?.. Canlı yayına çağrılan Asena'ya son anda nasıl "kusura bakmayın" dendiğini Müge Anlı kendi gazetesinde yazdı.. Arkasından, medya siteleri bu haberi kullandı..
Saba'dan da etrafındaki kimseden de çıt yok..
Taa ki ben Saba'ya gazeteciliğin televizyonculuğun olmazsa olmaz ilkelerini anlattığım o yazıya kadar..
Ben yazıyı yazınca, Saba ayağa kalktı.. Medya sitelerindeki tüm arkadaşlarını arayarak, "Ben Asena'yı programa davet etmedim.. Zaten o gün Show'a ayak basmadı.." diye haberi yalanlamaya kalktı..
TELEFON KAYITLARI
Dün beni haberi yapan Müge Anlı aradı.. Elinde Asena'yla yaptığı konuşma da dahil bir sürü telefon konuşmasının kaydı var.. Olayın şahidi Semiha Yankı'nın sözleri var..
Söylediği şu:
Asena'ya programa çıkması için teklif yapıldı.. Bunu bana kendi söyledi.. Akşam saatlerinde konuştuğumda ağlıyordu.. Programın iptal olduğunu söylediler dedi.. O sırada programın makyajındaymış.. Ben programın makyajından söz edince, bunun Show TV'de olduğunu düşündüm.. Oysa makyajı dışarıda yaptırıyormuş.. Asena Show TV'ye gelmeden telefonda iptal edilmiş davet.. Programa canlı yayın daveti doğru.. Aniden iptal edildiği doğru.. İptalin ertesi günü İbrahim Tatlıses'in canlı yayına çıktığı doğru.. Hala o gün Show TV'ye gelmedi deyip, olayı başka yöne çevirmeye çalışıyorlar..
Şimdi bak Saba..
Önce soracağım soruların veremeyeceğin cevaplarını kafanda bir düşün.. Sonra söyleyeceklerimi iyi dinle:
"Madem, Asena'yı yayına davet etmemiştin.. Bu olay gazetelerin birinci sayfasında nal gibi kullanıldığında neden yalanlama yoluna gitmedin?..
Gazetelerden tüm medya siteleri alıp da kullandığında, hepsi arkadaşın olan o sitelerdeki kişileri niye arayıp, "Yapmayın arkadaşlar.. Ben zaten onu hiç çağırmadım" demedin..
Ben yazıyı bu olaylardan 48 saat sonra yazdım.. Niye o ana kadar sus pus olan sen, bir anda bülbül gibi ötmeye başladın..
Asena durup dururken, "Ben akşama Saba'ya canlı yayına çıkacağım" diye Müge Anlı'ya yalan mı söyledi?.. Sonra da "Akşam 22'de ağlayarak iptal ettiler" demesi bir senaryo mu?..
Tam bu olayların arkasına ertesi gece senin canlı yanınına İbrahim Tatlıses'in çıkması tamamen bir tesadüf mü?..
Yapımcın, Asena'ya "Programın saati sarkıyor.. Onun için iptal ediyoruz" demiş.. Sarkma varsa niye başka konukları değil de Asena'yı iptal ettin.. Asena'yı hiç inandırıcı gelmeyen sarkma gerekçesiyle iptal ediyorsan, dürüst bir programcı olarak, "Kusura bakmayın bugün durum böyle böyle.. Yarın aynı saatte sizi bekliyoruz" demen gerekmez miydi?..
VAHİY Mİ İNDİ?
Ne hikmet-i ilahidir ki, bu sözleri söyleyemeyen sen, ertesi gece İbrahim Tatlıses'i yayınına konuk ettin.. O sırada sana gökten bir vahiy mi indi de İbrahim Tatlıses'i 24 saat içinde canlı yayına çıkardın?..
BİR KIZIN ONURU
Bak Saba.. İbrahim Tatlıses'i yayına çıkarmak, yayıncı için önemlidir.. Kimse Tatlısas'i niye yayına çıkarıyorsun demez.. Ama İbrahim Tatlıses'i söz verdiğin bir kızın, omuzuna basarak, onu aldatarak yayına çıkartıyorsan, orada yaptığın ayıptır..
Yoksa, "İstediğimi yaptım.. Asena'yı kullandım.. İbrahim Tatlıses'i de bu yolla yayına aldım" mı diyorsun?..
Dikkat et Saba..
Bazen bir insanı kandırabilirsin.. Bazen bütün insanları da kandırabilirsin..
Ama her zaman herkesi kandıramazsın..