REHA MUHTAR'DAN 'SEMRA HANIM' ANALİZİ!..
Reha Muhtar'ın Sabah'taki yazısı:
Kaynana
Aslında Semra Hanım gibi kadınlardan hiç haz etmem...
Aslında her erkeğin annesinde fazlaca bir miktar Semra Hanım yattığını da bilirim... Kendi annemden de bilirim... Arkadaşlarımın annelerinden de... Annemin arkadaşlarından da...
Erkek çocukları onların herşeyidir... Onlar çocuklarına, ama özellikle de erkek çocuklarına hayatlarını vermişler, şimdi erkek çocuklar da onlara hayatlarını vereceklerdir...
Onun için Ata'ya "Sen o kıza aşık değilsin... Olmuş olsan önce ben bilirdim..." diyebilecek cesarete sahiptirler...
Sonracığıma, erkek çocuklarının sevgilileri hep biraz hoppadırlar... Anneler gibi, çocuklarına ve kocalarına adadıkları hayatları yoktur o hoppa güzellerin...
O kızlar o çocuklarının kıymetini hiçbir zaman bilemeyeceklerdir... Elbette ki bir annenin, biraz da patolojik ve her şeyi oğluna endekslenmiş hayatı olmayacaktır, o hoppa güzellerde...
Onlar, o annelerin oğullarıyla, anneler gibi cefa çekmeyecek, gezecek, tozacak, yiyecek içecek ve eğlenecektir...
En kötüsü, "sevip, okşayıp, acı çekip büyütüp, binbir emekle yetiştirdikleri erkek çocuklarının parasını da yiyeceklerdir o hoppa güzeller... " Anneler için fark ettirmeseler de en ıstırab verici olan budur...
Tabiatın kuralı budur... Buna yapacak bir şey yoktur... Buna yapılacak bir şey olmadığından, yapılacak başka şeyler bulunur...
Her daim sürdürülecek bir yakınma, her olaydan bir parça maraz çıkartma, her an oğlunu sevgilisine karşı etkileyecek konumda bulunma, yapılacak başka şeylerden sadece birkaçıdır...
Genç hoppalar...
Buna vakıf, genç hoppalar, anneyle iyi geçinmenin yollarını ararlar... Çünkü bilirler ki, dünyadaki tek gerçek, kadınlar arasındaki savaş ve rekabettir...
Sevgilileri de dahil geri kalan her şey bu müthiş rekabetin basit birer aracıdır...
Kendini anneye sevdiren kazanır... Kendini anneye sevdiremeyen, günün birinde mutlaka ama mutlaka kaybeder ... En azından onlar öyle düşünürler...
Erkekçikler...
Bu iki gerçek süper güç mücadelesinde, iki taraftan ayrı ayrı pohpohlanan erkek çocuk egosu şiştikçe şişer ...
Zaten bir erkeği, sadece erkek olarak adlandırmak safdilliktir... Her erkek kocaman bir çocuktur...
İki taraftan şişirilen erkek çocuk egosu Ata'nınki gibi aslında bir balondur. Karşısındaki genç hoppa, güzeldir güzel olmasına. Kafa dengidir, eğlencelidir ...
Ama annesinin söylediği de doğru değil midir? "Hayatını pek ona vakfetmemektedir? Annesi kadar onu düşünmemektedir. Öyle değil midir?.."
Onun için, Ata gibi kızla aralarında sözlense de, "Bu eve yüzükle gelemezsin " dediğinde, hayatında onu gerçekten düşündüğüne inandığı Anne'yi dinleyecek ve yüzüğü çıkartacaktır...
Aslında, bu iki taraflı çekiştirmenin ortasında hayatı boyunca kalacak, gün gelecek anneden uzaklaşarak, genç hoppalara aşık olacaktır... Sonra o genç hoppalardan umduğunu bulamayacak, annesine dönecektir...
Evlendiğinde de durum değişmeyecektir ... Karısıyla annesi arasında sarkaç gibi sallanıp duracaktır...
Sonra bir gün karısı, belki bir erkek çocuk doğuracaktır...
O doğduktan sonra, artık bir zamanların genç hoppası, anne olacaktır... Artık her şey değişecektir... Artık onun da tamamen sahip olacağı bir erkek dünyaya gelmiştir...
Yıllardır yanındaki erkek için, kaynanasıyla ettikleri kavgaların
acısını çıkartacak erkek çocuğun sahibidir...
Onun çocuğu, dünyanın en kıymetli varlığıdır... Genç hoppaların onu elinden almasına asla müsaade etmeyecektir...
Kocanın artık çok fazla bir önemi yoktur... Kaynananın da...
Artık o bir kaynana adayıdır ...