RÜŞVET OPERASYONUNDA GÖZALTI SAYISI 35 OLDU

MEHMET ALTUNIŞIK
İSTANBUL

Gümrük Müsteşarlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı'na 18 Mayıs 2010 tarihinde A.Y. adlı kişi tarafından bir gümrüklerde dönen rüşvet çarkını anlatan ihbar mektubu gönderildi. Bu mektuptaki iddiaların araştırılması için teftiş kurulu, iki gümrük müfettişi görevlendirdi. Görevlendirilen iki müfettiş, yaptıkları araştırmanın ardından 4,5 sayfalık bir rapor hazırlayarak, "Teknik araçlarla izlenmesi ile iletişimlerinin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınması için Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'na durumu bildirdi. Konuyla ilgili görevlendirilen Cumhuriyet Savcısının talimatı üzerine İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nce Ağustos 2010'da çok yönlü soruşturma başlatıldı.

Ekiplerin 5 ay boyunca yaptıkları teknik ve fiziki takip sırasında, Türkiye'ye getirilen malların vergiye tabi olmasına rağmen mal girişlerinin kanununa aykırı şekilde düzenlendiği belirlendi. Bu sevkiyatlardan doğan gümrük vergisi, KDV ve ÖTV'nin ödenmediği saptandı. Başta sigara olmak üzere kaçak yollardan ülkeye ürün sokan kişilerin gümrükte görevli bazı görevlilere rüşvet verdikleri anlaşıldı. Bazı gümrük müdürleri ve gümrük memurlarının ülkeye girişi yasak ya da kotalı olan ürünleri, ülkeye girişi serbest olan ürün olarak gösterdikleri, vergisi yüksek ürünleri vergisi düşük ürün olarak belgeledikleri belirlendi. Ülkeye sokulacak ürünün değerine göre rüşvet tarifesi belirleyen müdürlerin ürünlerini geçirdikleri şirketlerden yüklü miktarlarda rüşvet aldıkları anlaşıldı.

Bu tespitlerin ardından Gümrük Muhafaza Müdürlüğü, Atatürk Havalimanı, Halkalı ve Ambarlı Gümrük Müdürlüğü'nün de aralarında bulunduğu adreslere eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. İstanbul Kaçakçılık İstihbarat ve Narkotik Gümrük Muhafaza Müdürü Coşkun C., Atatürk Havalimanı Kargo Terminali Müdürü Hayrettin E., gümrük muayene memurları, Gümrük Müşavirleri ve Antrepo yetkililerinin de aralarında bulunduğu 35 kişi gözaltına alındı.

Organizasyonun başında olduğu iddia edilen İstanbul Gümrük ve Muhafaza Başmüdürü Lütfi E. yılbaşı tatili için gittiği Mersin'deki ailesinin bulunduğu evinde gözaltına alındı. Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde işlemleri süren zanlılardan 23'nün kamu görevlisi 12'sinin ise gümrük müşaviri ile rüşvet verdikleri belirlenen şirketlerin yetkilileri oldukları öğrenildi.

Soruşturma ilerledikçe ilginç detaylar ortaya çıkmaya başladı. İstanbul'a geldikten sonra, gücünü kullanarak kendi ekibini kurduğu iddia edilen Lütfi E.'nin her bir memur için belli bir miktar rüşvet kotası uygulamasını başlattığı iddia edildi. Her memurun kendisine verilen bu kotayı doldurmak zorunda olduğu, doldurmadığı taktirde oluşturulan sistem içerisinde barındırılmadığı ileri sürüldü. Memurun kotanın yanında kendisi için de ayrıca pay aldığı iddia edildi. Memurun kendisine söylenen tutarda parayı her hafta müdürüne teslim ettiği iddia edildi.

Takip sırasında muayene memuru Mehmet Ali K.'nin, her hafta Lütfi E. ile lüks bir restoranda buluştuğu tespit edildi. Bu buluşma sırasında durumun değerlendirildiği, tahsil edilen rüşvet parasının burada teslim edilmeyip aynı memurun akşam Lütfi E.'ye evinde teslim edildiği ileri sürüldü. Lütfi E.'nin gözaltındaki sekreterine ise gelen her tutardan haftalık bin TL verildiği ileri sürüldü. Zanlıların aldıkları rüşvet parasını ise eğlencede harcadığı öne sürüldü. Ancak bu sırada Gümrük Muhafaza Müdürlüğü Kaçakçılık Narkotik İstihbarat Şube Müdürü Coşkun C.'nin polisin operasyonundan haberi oldu. Bu bilgiye ulaşan Coşkun C.'nin bütün müdürleri "Takip ediliyorsunuz. Dikkat edin" diye uyarması üzerine polis ellerindeki programı bozup acil duruma geçti. Alınan kararla acil operasyon düzenlendiği öğrenildi. Operasyonun erkene alınmasına neden olan köstebeği bulmak için araştırma başlatıldı.

İlk olarak kendi birimlerini inceleyen emniyet yetkilileri, bu kişinin polis olduğuna yönelik bir tespit yapamadıklarını belirtti. Polis, şimdi diğer kurumları mercek altına alarak gizli bilgiyi sızdıran kişiyi arıyor.

Bu arada Devlet Bakanı Hayati Yazıcı'nın adını kullanarak rüşvet aldıkları ileri sürülen İsmail S., İsmail K. ve Yalçın E. adlı üç şahıs Yazıcı'nın avukatı tarafından şikayet edildi. Yapılan araştırmada Bakan Yazıcı'nın adını kullandığı iddia edilen İsmail S. gözaltına alınırken diğer iki zanlının izine rastlanmadı.