KAYNAK : Haber Vitrini
İŞTE SABAH'IN VAHİM İDDİASI VE OLAYLAR
Bir hafta boyunca herkes bu ihtimali konuştu birçok gazeteci olay yerine, neler olacağını bilerek gitti: Derya Tuna böyle, alenen vuruldu. Medyanın bir bölümü "Derya Tuna, Günay'dan çıkışta vurulacak" ihbarı aldı, bir bölümü de kulaktan kulağa duydu. Televizyonu, gazetesi herkes tam takım oradaydı. Kameralar çalıştı ve tabanca patladı.Medya önünde bacağından vurulan Derya Tuna'nın, hastanede polislere "Beni vurduran İbrahim Tatlıses'tir" dedi. Derya Tuna'yı kurşunladığı iddiasıyla tutuklanan Hüseyin Bozan, medyadaki görüntüsünden teşhis edildi. Bozan'ın, yankesicilik, uyuşturucu, kapkaç gibi birçok suçtan 45 dosyası olduğu ortaya çıktı.
SUPERPOLİGON NOTU : Bu iddianın doğruluk derecesi hemen medya yöneticileri tarafından sorgulanmalıdır. Zira iddia çok ciddidir.
HABERİN DEVAMI
Derya Tuna, Şamdan'ın gecesinde çok tedirgindi. Salonu bir an önce terketmek istiyordu. Erdal Acar ile Ercan Saatçi'nin kavgası yüzünden otel polisle dolmasaydı, belki de kurşunla o gece tanışacaktı
Derya Tuna ile yaptığım Şamdan gecesindeki son röportajda 'yazılmamak' koşuluyla söylenmiş sözler vardı. Ancak gelinen nokta bu 'yazılmama' koşulunu kendiliğinden ortadan kaldırdı. İşte olayların perde arkası... İbrahim Tatlıses, önceki gece Derya Tuna'yı ziyaret için hastaneye geldiğinde kapıda kendisine koşup "Abicim geçmiş olsun" diyen öz kardeşi Hüseyin Tatlı'ya çok ağır küfürler yağdırdı. Araya girenler yumruk yumruğa bir kavgayı önleyip Hüseyin'i oradan uzaklaştırdı. Herkesi şok eden bu elektrikli karşılaşma, işin iç yüzünü bilenler için asla bir sürpriz değildi. Çünkü İbrahim Tatlıses uzunca bir süredir öz kardeşi Hüseyin ile ilişiğini kesmişti. Tatlı kardeşlerin arasındaki tatsızlık, Hüseyin'in de kendine kaset yapmak istemesiyle başlamıştı.
ÖZ KARDEŞİYLE DE KAVGALI
Hüseyin'in sesi, İbrahim'in gençlik yıllarında 'Ayağında Kundura' türküsüyle ünlendiği günlerdeki sesinin aynısıydı. Özcan, Mahsun, İzzet ve Alişan ile kıyasıya bir rekabet içinde olan Tatlıses, öz kardeşinin de kendisine rakip çıkmasına rıza göstermiyordu. Ancak Derya Tuna'nun yeğeni Feryal ile duygusal bir ilişkiye giren Hüseyin, hayatını onunla birleştiriyor ve bir anlamda Derya Tuna'nın koruyucu şemsiyesinin altına giriyordu. İbrahim- Derya çiftinin arasına kara kedi girmesinden sonra Hüseyin Tatlı seçimini yengesinden yana yapmış ve ona yakın durmaya başlamıştı. Şamdan gecesinden birkaç saat önce çok özel bir söyleşi yaptığım Derya Tuna beni derginin kendisi için ayırttığı Ritz Otel 1423 numaralı suit dairede kabul etmişti. Odada Ferya-Hüseyin Tatlı ve menajerler bulunuyordu. Derya Hanım söyleşiden önce şunları rica etti: Savaş Bey, gecenin sunuculuğunu sizin yapacağınıza çok sevindim. Öteki sunucu ise Şenay Akay kardeşimizmiş. Sizden ricam beni tek sunmanızdır. Çünkü size şimdi anlatacağım sebeplerden dolayı sunuş cümleleri çok önemli.
Sonraki konuşmaları ise aşağıya yazıyorum:
Peki ben Şenay'a durumu izah ederim.
Savaş Bey bu gece benim için çok önemli. Malum dostumuz da var düşmanımız da. Ben sahne alışımdan 3 dakika önce aşağıya inmek istiyorum ve o sırada tüm ışıkların kararmasını rica ediyorum. Şarkımı okuduktan hemen sonra da salondan ayrılacağım.
Ama yanlış anlaşılmaz mı. Siz assolistsiniz bu özel gecenin...
Biliyorum ama bunun mutlaka böyle olması gerekiyor. Bazı sıkıntılar doğabilir burada kalırsam.
Mahsun Kırmızıgül'ün burada olması, sizi alkışlaması filan rahatsız mı eder mesela çevrenizi?
Buna benzer daha başka şeyler işte. Bir ricam da nasıl taktim edilmek isteyişimle ilgili. Annelik tarafımı, sanatçı tarafımı öne çıkarırsanız sevinirim. Mümkünse adımı hiç anmayın!
Nasıl yani?
Yani Derya Tuna adı hiç geçmesin...
YA O HADİSE ÇIKMASAYDI
Derya Tuna sahneye çıktığında salonda İbrahim Tatlıses'e çok yakın isimlerin de olduğu görülüyordu. Hatta bunlardan biri cep telefonunu açıp şarkıyı karşı tarafa dinlettirdi. Bu arada Şamdan'ın yaş günü pastasının kesileceği ve Derya Tuna'nın sahneyi terk etmemesi rica edildi. Tuna da isteği kıramadı ve sahnede kaldı. Ardından tüm sanatçılar sahneye davet edildi. 5-10 dakika kadar süren bu etkinlikten sonra Derya Tuna mutfak kapısından içeri girip yukarı, odasına çıktı.
Aynı anda otelin giriş kapısı önünde bir hareketlenme olmuş, birilerinin silaha sarıldığı haberi gelmişti. Bazılarının ağzından "Derya Tuna için gelmişlerdir, ona saldırı olacaktır" şeklinde sözler dolaşırken olayın Ercan Saatçi ve Erdal Acar arasında geçen bir tartışma olduğu anlaşıldı. Ancak tüm güvenlik birimleri bu olaydan dolayı otel girişine toplandığından belki de Derya Tuna ile ilgili yapılmış muhtemel plan böylece bozuldu...
Transparan yakışmadı bastım tetiğe
İstanbul polisi Derya Tuna'ya üç el ateş eden Hüseyin Bozan'ı, kameralara yansıyan görüntülerinden yola çıkarak yakaladı. Bozan'ın kimliğini tesbit eden yetkililer, saldırganın emniyette 45 giriş kaydı bulunduğunu ortaya çıkardı. Yan kesicilik, uyuşturucu ve kapkaç suçlarından sabıkası olan Bozan'ın yakalanması için 1000 dedektifi çalıştı. Bozan, Şişli'de saklandığı bir bodrum katında ele geçti.
Suçunu kabul eden saldırgan, kendisini kimin azmettirdiği yönündeki sorulara cevap vermedi. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na çıkarılan Bozan'ın, ifadesinde "Derya Tuna'yı ablam gibi severim. Transparan giysiler içerisinde görünce çok sinirlendim. Olay akşamı Günay Restorant'ın önünden geçerken gazetecilerle karşılaştım. Kendilerine neden orada olduklarını sorduğumda Derya Tuna'yı beklediklerini söylediler. Derya Tuna çıkınca, kızgınlıkla önce bir el Derya Tuna'ya ardından da iki el havaya ateş ettim" diye konuştuğu öğrenildi. Hüseyin Bozan adliyeye götürülürken gazetecilere 'Derya Tuna gitsin çocuklarına baksın" diye bağırdı. Bozan'ın, adam öldürmek suçundan mahkum olduğu ve cezaevinden Şartla Salıverme Yasası'ndan faydalanarak çıktığı kaydedildi. Şişli Savcısı'nın talimatıyla 'azmettirici zanlısı' olarak gözaltına alınan İbrahim Tatlıses, oğlu Ahmet Tatlı, koruması ve şoförü akşam saatlerinde serbest bırakıldı.
AMELİYAT BAŞARILI SAĞLIK DURUMU İYİ
Derya Tuna'yı ameliyat eden Prof. Dr. Nejat Güney başkanlığındaki ekip ortak bir basın açıklaması yaparak sanatçının sağlık durumu hakkında bilgi verdi. 2.5 saat süren bir ameliyatla Tuna'nın kırık kemik kanalının içine bir çivi yerleştirdiklerini belirten doktorları, üç ay içinde eski sağlık durumuna geri dönebileceğini bildirdiler. Kemiğin kaynama süresinin ortalama olarak 2 ila 2.5 ay sürdüğünü belirten doktorlar, kemiğe yerleştirilen çivinin 1.5 yıl yerinde kalacağını söylediler. 15 gün daha hastanede müşahade altında tutulacağı belirtilen Derya Tuna için tek endişe, ameliyat edilen bölgenin enfeksiyon kapma ihtimali. Bugün yoğun bakımdan çıkartılacak olan Derya Tuna, yakınları tarafından ziyaret edilebilecek.
'Bırakın Derya'yı deryasında yüzsün'
Derya Tuna'nın vurulması olayından sonra gözaltına alınan ve önceki geceyi gözaltında geçiren İbrahim Tatlıses dün serbest bırakıldıktan sonra bir firmanın düzenlediği gecede sahne aldı. Ataköy'de sahneye çıkar çıkmaz kısa bir konuşma yapan Tatlıses'in duygulandığı ve ağlamaklı olduğu gözlendi. Tatlıses konuşmasında özetle şunları söyledi: "Allah kısmet etti buradayız. Herşeye rağmen bu geceye geldik. Böyleymiş böyle oldu. Benim 23 yaşında kardeşim öldü, iki gün sonra sahneye çıktım. Meslek, iş ahlakı başka bir şey. Şu an acımız var. Ama gülüyoruz. Bir tek ricam var, üç senedir sürükleye sürükleye buraya getirdiniz. Ama yalan, ama dolan mutlaka yalanınız var, mutlaka gerçeğiniz de var. Ne yaparsanız yapın ama abartmadan yapın. Bırakın deryayı deryasında yüzsün. Merak etmeyin boğulmaz. Onun yanında ben ve İDO'su var." Tatlıses'den önce sahne alan Asena'nın da durgun olduğu gözlerden kaçmadı.
Derya Tuna: Beni Tatlıses vurdurttu!
Olayın hemen ardından hastaneye ifade almaya giden polislere doktorlar engel oldu. Bunun üzerine ifade tutanağı yerine bir 'olay tutanağı' hazırladı. Bu tutanak için çok kısa süre bilgisine başvurulan Tuna, "Beni vurduran İbrahim Tatlıses'tir" açıklamasını yaptı. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde yapılan soruşturmada, Derya Tuna'nın sahneye çıkma hazırlıklarını duyan Tatlıses'in, yardımcısı Eyüp Kanat'ı arayarak "Günay'ı ara Derya'yı sahneye çıkarmasın" dediği öğrenildi. Gazinoya gelen Günay, Tatlıses'ten gelen notu okuyunca hemen Derya Tuna ile konuştu. Bunun üzerine Eyüp Kanat'ı arayan Derya Tuna, "Ben ekmek paramın derdindeyim. Beni rahat bırakın" diye konuştu. Çiftin oğulları İdo 'nun ise Zekeriyaköy'deki evde tutulduğu ve olayın kendisinden gizlendiği öğrenildi.
(SABAH)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:25