
Sadettin Saran'ı tanıyalım: Türkiye rekoru sahibi sportmen
Fenerbahçe’nin olağanüstü genel kurulunda başkan seçilen Sadettin Saran, iş dünyasındaki başarısı, spor tutkusu ve Fenerbahçe’ye bağlılığıyla dikkat çekiyor. ABD’de doğup Türkiye’de büyüyen Saran, spor yayıncılığından medya ve havacılığa uzanan yatırımlarıyla tanınıyor. “Hiç kaybetmedim, ya kazandım ya öğrendim” sözleriyle hayat felsefesini özetleyen Saran, Fenerbahçe sevgisini ve başkanlığı “Babadan kalma bir tutku ve hayal” olarak tanımlıyor.
Fenerbahçe Spor Kulübü’nün olağanüstü genel kurulunda başkanlığa seçilen iş insanı Sadettin Saran, hem spor hem de iş dünyasında yaptıklarıyla dikkat çekiyor. ABD’de başlayan hayat yolculuğunu Türkiye’de kurduğu Saran Holding ile uluslararası bir girişime dönüştüren Saran, aynı zamanda yüzme milli takım kaptanlığından Borussia Dortmund hissedarlığına, spor yayıncılığından medya sektörüne uzanan geniş bir kariyere sahip. Kendini “Hiç kaybetmedim, ya kazandım ya öğrendim” sözleriyle tanımlayan Saran, hem iş felsefesi hem de Fenerbahçe sevgisiyle öne çıkıyor.
İşte Sadettin Saran ile ilgili merak edilenler…
SADETTİN SARAN'IN İLK ADI NEDEN STEVEN?
Sadettin Saran, 30 Ağustos 1964'te ABD'nin Denver kentinde doğdu.
Aslen Kırıkkaleli olan Saran, memur olan Özbek Saran ile Amerikalı Geraldine Saran'ın 4 çocuğunun en büyüğü olarak dünyaya geldi.
Bir röportajında kardeşlerini tanımlarken mizahi bir dille, "Bizim mahallede dört kardeş küçüldükçe her biri daha akıllı. Ben en büyükleriyim" demiştir.
Henüz 2 yaşındayken Türkiye’ye dönen Saran’a, ABD’li annesinin isteğiyle ‘Steven’ ismi konuldu.
Saran, Kentucky Üniversitesi'nde makine mühendisliği bölümünü okudu.
Saran’ın üniversite yılları çok zor şartlar altında geçti. Gelecek kaygısıyla boğuştuğu, bunalıma düştüğü anlar oldu. Saran, bu zor günlerini, milli takım formasını giyip Türk bayrağını dalgalandırdığı günleri hayal ederek atlattığını belirtiyor.
SARAN’IN ABD YILLARI
Üniversite yıllarında spor yayıncılığı konusunda kariyerine ilk adım attı.
Bir gün maddi imkansızlıklar nedeniyle dışarı çıkamayıp televizyon izlerken, o yıllarda Türkiye’de sadece TRT’nin olduğu bir dönemde, yurt dışındaki çok kanallı sistemi görerek içeriğin önem kazanacağını öngördü. Bu vizyonla içerik toplamaya karar verdi ancak kendi işini kurmak için ne öz sermayesi ne de tecrübesi vardı. Borç alarak oluşturduğu sermaye ile 23-24 yaşlarında Amerika’da kapı kapı dolaştı ve tüm kapılar suratına kapandı. Nihayetinde bir firma kendisine güvenerek bir deneme şansı verdi; ESPN'in Türkiye temsilcisi olarak Türkiye'de spor yayıncılığı ve yayın hakları alanında görev yaptı.
İlk içeriği kamyon yarışlarıydı ve Türkiye’deki ilk satışını Magic Box'a gerçekleştirdi. Aynı dönemde Havacılık Savunma sanayinde bir Amerikan şirketinde profesyonel olarak yükselirken, geceleri televizyon işini takip ediyordu.
90'lı yılların başında Türkiye'deki maçların yurt dışına satılmasının ayrı bir ihale olması gerektiğini TFF’ye anlatan da kendisi oldu. Bugün Saran Holding bünyesinde; medya, turizm, havacılık, savunma sanayi ve şans oyunları gibi 7 sektörde 30’dan fazla şirketle 67 ülkeyle iş yapmaktadır.
1995 yılına gelindiğinde, genel müdürlüğe kadar yükseldiği o şirketten ayrılarak tamamen televizyon işi için İstanbul’a geldi. Aynı yıl Saran Holding'in temellerini attı.

SARAN’IN SPOR TUTKUSU: YÜZMEDE DERECESİ VAR
Spor, Saran’ın hayatında vazgeçilmez bir yere sahip. Zaten kendisi de ailesiyle birlikte sporda büyüdüklerini ve sporun kendi özlerinde olduğunu dile getirmiştir. 2020 yılında Story Box YouTube kanalında yaptığı açıklamada, haftada 6 gün, 2 saat spor yaptığını belirtmişti.
Sporun hayatındaki önemine dair bir dönüm noktası da Amerika’da hayatında ilk defa kapalı yüzme havuzunu görmesiyle yaşandı.
Öğrencilik döneminde okulunun takım kaptanlığını yaptı, iki yıl en değerli oyuncu seçildi. 1984-1985 yıllarında, Türkiye'de yüzme milli takımının kaptanlığını yaptı.
2012 yılında Ankara'da düzenlenen 6’ncı Master Cumhuriyet Şampiyonası’nda 50 metre serbest ve 50 metre kelebek branşlarında Türkiye rekoru kırdı. 25.91 saniye Türkiye rekoru ile Avrupa sıralamasında 5’inci, dünya sıralamasında ise 9’uncu sırada yer buldu.
BORISSIA DORTMUND’UN EN BÜYÜK İKİNCİ HİSSEDARI OLMUŞTU
2003-2004 yıllarında gerçekleşen Borussia Dortmund’un hissedarı olma süreci, Saran’ın iş hayatındaki en çarpıcı olaylardan biriydi. Kulüp o dönemde batmak üzereydi ve küme düşme tehlikesi altındaydı. Avrupa’nın en köklü kulüplerinden birine ikinci en büyük hissedar olmak, büyük yankı uyandırdı. Özellikle stadyum doluluk oranının %79 gibi çok yüksek bir seviyede olması, kulübü Barcelona, Real Madrid ve Milan gibi devlerin önüne taşıyordu.

Satın alma duyulduğunda Almanya’da büyük ses getirdi; hatta Bild gazetesi, Borussia Dortmund’un ambleminin içine Türk bayrağını koyarak haberi yayımladı ve taraftarlar destek yürüyüşü yaptı. Ancak kulüp daha sonra iyi bir rakam teklif ederek hisseleri geri almak istediğinde Saran hisseleri sattı. Saran, şimdiki aklıyla bu hisseleri satmayacağını, direneceğini belirterek bu durumdan pişmanlık duyduğunu ifade etmiştir.
SADETTİN SARAN’IN FENERBAHÇELİLİĞİ
Sadettin Saran, 55 senelik Fenerli olduğunu ve Fenerbahçeliliğin babadan kalma olduğunu ifade etmektedir. Ona göre, yönetime gelip de başkan olmak istemediğini söyleyen kişi ya hedefsizdir ya da yalan söylüyordur. Aziz Yıldırım kendisini Fenerbahçe yönetimine davet ettiğinde, en büyük hayalinin başkan olmak olduğunu açık açık söylemiş bir insan olduğunu belirttiğini anlatmıştı.
SARAN’IN HAYAT FELSEFESİ
Sadettin Saran’ın hayat felsefesinin temelini “Hiç kaybetmedim. Ya kazandım ya öğrendim” sözü oluşturur. Bu felsefeyi Nelson Mandela'nın sözüyle ilişkilendirerek, her kazanamadıkları durumu kendi lehlerine çevirerek doğru insanlarla bugünkü noktaya geldiklerini belirtmiştir. Ona göre hata, sadece tekrarlandığı zaman hatadır düşüncesine sahiptir ve başarısızlıktan korkmamak gerektiğini ifade eder.
İş dünyasında başarıya ulaşmada "doğru insanlar"ın önemini vurgular. Birlikte yola çıktığı kişilerle beraber bir yerlere geldiklerini ve ileriye de beraber gideceklerini belirtir. Bu nedenle liyakate, şeffaflığa, öğrenmeye açıklığa ve paylaşıma büyük önem verir. Saran Holding’de insana yapılan yatırımın en büyük yatırım olduğunu savunur. Ayrıca, adaptasyonun önemini vurgulayarak, "En güçlü ayakta kalmıyor. Adapte olan ayakta kalıyor" ilkesini benimser.
“HEP YANIMDA KIZIM VARMIŞ GİBİ DAVRANIYORUM”
Sadettin Saran, iş etiği konusunda kızını temel referans noktası olarak alıyor. Etik olarak davranırken "hep yanımda kızım varmış gibi davrandığını" ifade etmiştir. Babasının vefatından sonra insanların kendisi için ‘düzgün adamdı, adam gibi adamdı’ demesinin kendisi için olabilecek en büyük mutluluk olduğunu belirtmiştir. Aynı zamanda, kızı da kendisi gibi babadan kalma bir Fenerbahçe taraftarıdır.
SADETTİN SARAN’IN SERVETİ
Sadettin Saran'ın net serveti resmi olarak açıklanmadı, ancak uzman tahminlerine göre 2025 itibarıyla 400-1 milyar dolar arasında olduğu tahmin ediliyor.
SADETTİN SARAN NE İŞ YAPAR, ŞİRKETLERİ…
Saran, başta medya (içerik hakları yönetimi) olmak üzere, yayıncılık, online bahis, havacılık ve turizm sektörü dahil 5 ana sektörde, sayısız şirketi ve 1000’in üzerinde çalışanı bulunuyor.
Açık kaynaklarda, Türkiye’deki ulusal, kablolu ve yerel televizyon kanallarında yayınlanan spor ve eğlence içeriğinin yüzde 50’sinden fazlasının yayın haklarına sahip olduğu belirtilmiştir.
Yerli ve yabancı pek çok spor müsabakasının yanı sıra, birçok sinema, televizyon filmi ve dizilerin de Türkiye yayın hakları grup şirketlerinden Saran Medya'da bulunmaktadır. Warner Bros., Paramount, MGM, FOX ve DreamWorks, A&E Networks gibi stüdyoların da iş ortağıdır.
Türkiye'de faaliyet gösteren S Sport, S Sport 2, Ajansspor,Radyospor, Radyo Trafik gibi medya kuruluşları, S Sport Plus OTT platformu ve Tuttur ile Son Düzlük lisanslı online bahis siteleri ve yerelleştirme hizmeti sunan Saran Digital Studios ve açık hava prodüksiyon şirketi HD Protek, stadyum içi reklamcılık hizmeti sunan SAM Sports Media grup bünyesinde bulunmaktadır.
Güncellenme Tarihi : 22.9.2025 19:19