
SAVAŞ MUHABİRLERİNİ ÖZELLİKLE VURUYORLAR...
TRT2'de Sedef Kabaş'ın sunduğu Medya Medya programının bu haftaki konusu özellikle Kafkasya'da yaşanan savaşta 4 Türk gazetecinin yaralanmasıyla ön plana çıkan 'Savaş Muhabirliği' idi.
Savaş muhabirliği de yapan NTV Haber Müdürü Mete Çubukçu, Türkiye'deki kadın savaş muhabirlerinden Habertürk 13 Ajansı Sunucusu Burçin İmir ve Savaş Muhabiri-gazeteci İrfan Sapmaz konuk oldu.
Savaş bölgesine gitmeden önce muhabirlerin belli eğitimlerden geçmelerinin altını çizen Burçin İmir, "Türkiye bunu henüz bu kadar içine sindirmedi ama biz yine biraz eğitim almıştık. Sizin bilmeniz çok önemli değil, etrafınızdaki arkadaşlarınızın da bilmesi gerek... Elbetteki rekabet var ama arazide kardeşlik duygusu oluyor. Eğitim kesinlikle bu anlamda önemli. Deneyimler de önemli ama sizin hiç tahmin etmediğiniz, aklınıza asla gelemeyecek taktikleri asker emeklisi kişiler veriyor bu eğitimlerde. Muhabirlere eğitim verilmeli ve miğfer verilmeli. Muhabirlerin de 'Ben kendimi parlatayım, kimsenin istemediği, cesaret etmediği yere gideyim, boşver, çelik yeleği de vermeseler giderim' deme lüksleri olmamalı" diye konuştu.
Gazeteciler özellikle vuruluyor
Son yıllarda özellikle Sovyetler'in yıkılmasıyla sivillerin, hastanelerin ve gazetecilerin vurulmaması kuralının değiştiğini ifade eden Mete Çubukçu, "Irak, Afganistan, Gürcistan'a bakıyoruz askerlerden çok gazeteciler hedefte. Çatışan taraflar görüntünün, bilginin kirlendiği noktada, aslında neyin ne olduğunu dünyaya duyurmak istemiyorlar. Bunun tek çaresi de gazetecileri buradan uzak tutmak, kaçırmak, öldürmek, ortadan kaldırmak. Bu kuralsızlık tamamen bir kurala dönüştü. Dolayısıyla bundan sonra çok daha dikkatli ve temkinli olmak gerekiyor" açıklamasını yaptı.
Çubukçu, durumun daha da vahim hale gelerek artık TV ya da Press yazısının kişileri hedef haline getirdiğini ifade etti. Savaş ortamında bir çok zor olayla karşılaşılmasının gazeteciler üzerinde yarattığı etkiye de değinen Çubukçu, "Pusuya düşüyorsunuz, bombalar patlıyor, ölüler, parçalanmış cesetler, tecavüze uğramış kadınlar, çocuklar ve yaşlıların dramı, fiziksel ve psikolojik olarak üzerinize biniyor" diyerek yurtdışında savaş muhabirlerinin hem ön eğitimden hem de savaş sonrasında oluşabilecek travmalar nedeniyle tedaviden geçtiklerine dikkat çekti.
İç savaşlar gazeteciler için daha tehlikeli Savaş bölgelerine ciddi ve tecrübeli ekipler gönderilmesinin önemine değinen İrfan Sapmaz ise "Bölgeyi bilmek ve deneyim son derece önemli. Türkiye'de bu işi yapan bir elin parmakları kadar savaş muhabiri var... Gazeteciler için belirsizlik anlamında en önemli sorunlardan birisi iç savaşlardır. Sovyetler Birliği ve Afgan savaşında cepheler belirliydi. Muhakkak sığınacak bir yer bulursunuz. Ama iç savaşlar öyle değildir. Kurşunun nereden geleceğini bilemezsiniz. Özellikle şehir savaşlarında" açıklamasını yaptı.
KAYNAK: TELEVİZYONGAZETESİ