Seçil Erzan davasında karar: 102 yıl hapis cezası verdiler
Bankacı Seçil Erzan’a aralarında futbolcuların da bulunduğu 41 kişiyi dolandırdığı iddiasıyla toplam 102 yıl 2 ay 4 gün hapis cezası verildi. Eski Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş ve yardımcısı Mehmet Aydoğdu ise beraat etti.
Aralarında Fatih Terim Arda Turan'ın da bulunduğu 41 kişiyi yüksek karlı fon vaadiyle dolandırma suçlamasıyla yargılanan eski bankacı Seçil Erzan 102 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Dosyada yargılanan eski Denizbank yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu ise beraat etti. Mahkemenin karar öncesi son sözünün sorduğu Seçil Erzan "Ben annemi bir daha göremeyecek miyim" diyerek göz yaşlarına boğuldu. Erzan mahkeme salonundan ağlayarak ayrıldı.
Seçil Erzan, yüksek karlı gizli fon vaadiyle dolandırıcılık davasında 102 yıl 2 ay 2 gün hapis cezasına çarptırıldı. Rekor hapis cezası alan Erzan mahkemedeki son sözlerinde ise ev hapsi istedi. Erzan,"Ev hapsinde olsam kaçmam. Annemi bir daha hiç göremeyecek miyim. Kaçsam kaçardım. Tahliyemi istiyorum. Hakkaniyetli davranmanız için yalvarıyorum." dedi.
SEÇİL ERZAN DAVASINDA KARAR ÇIKTI
Yüksek karlı fon vaadiyle aralarında Fatih Terim ve Arda Turan gibi isimlerin de bulunduğu 30'dan fazla kişiyi dolandırdığı öne sürülen banka müdürü Seçil Erzan'ın yargılandığı davanın görülmesine devam edildi. Duruşmaya tutuklu sanık Seçil Erzan, müştekiler ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
SEÇİL ERZAN: BEN SİSTEM FALAN KURMADIM
Tutuklu sanık Seçil Erzan şunları söyledi: "Süleyman Aslan'la birlikte çalışıyorduk. Bana, "Ben bu gayrimenkulü bankanızın reklamında gördüm, almak istiyorum" dedi. Ben de bankayla görüştüm. Sonra ben, Süleyman ve Serkan Bey bir görüşme yaptık. Vatan Caddesi'nde bir hastanenin gayrimenkulüymüş. Süleyman Aslan çok düşük bir para teklif ettiği için olmadı. Aradan zaman geçti, tekrar almak istediler. "Biz faiz istemiyoruz, bize bu gayrimenkulü al dediler. Beni sürekli arıyordu.
DenizBank'ın en iyi müşterisiydi. Üç tane senet verdim. Benden 3 buçuk milyon dolar fazla aldı. Fatih Terim'in bana 700 bin dolar verip fazlasını almasına rağmen 3 milyon doları sormasını anlamıyorum. DenizBank'ın kamera kayıtları duruyormuş; oradan bakılsın. Umut'un "Ben parayı elden verdim dediği yalan. Atilla Baltaş'ın avukatıyla ilgili o banka, DenizBank'ın laptop çantasıydı. O çantanın içine 200 bin dolar koyup kendim verdim Atilla Baltaş'a. Çantayı geri istedim, lazımdı bana. Kaç kere söyledim, sonra getirdi. Ben sistem falan kurmadım. Kurmuş olsam sistemli olurdu; benden zorla para almaya çalıştılar.
"KİMSEYE 'FON' DEMEDİM"
Bu fonun kaybetme ihtimalinin düşük olması için ne söyledim? Kimseye "fon demedim. Benden para alanlar, şubat ayından sonra kendileri söylemeye başladılar. Ben Buse Terim'le hayatımda bir kere tokalaştım; nasıl onu bir fona ikna edebilirim? Ben bir sarmalın içine düştüm. Futbol camiasından kimseyi ikna etmedim. Onları böyle bir fonun olmadığına ikna edemedim."
ANNEMİ BİR DAHA GÖREMEYECEK MİYİM?
Sarmalın içine düştüğünü belirten Erzan son sözünde "Ben kimseyi aldatmadım. Ev hapsinde olsam kaçmam. Annemi bir daha hiç göremeyecek miyim. Kaçsam kaçardım. Tahliyemi istiyorum. Hakkaniyetli davranmanız için yalvarıyorum." dedi.
102 YIL 2 AY 2 GÜN HAPİS CEZASI
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti sanık Seçil Erzan'ı 27 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık", "özel belgede sahtecilik" ile "güveni kötüye kullanma" suçlarından toplam 102 yıl 4 ay hapis ile toplam 753 bin 880 lira adli para cezasına çarptırdı. Erzan rekor hapis cezasından sonra mahkeme salonundan ağlayarak ayrıldı.
Mahkeme heyeti kararında, sanık Erzan hakkında, "özel belgede sahtecilik" suçundan her bir katılana yönelik ayrı ayrı ceza istemiyle kamu davası açıldığını anımsatarak, bu suçun mağdurunun kamu olduğunu, sanığın eyleminin de tek olduğunun kabul edildiğini belirtti.
5 YIL DENETİMLİ SERBESTLİK
Kararda ayrıca "özel belgede sahtecilik" suçundan verilen 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar veren heyet, Erzan'ın bu suç yönünden 5 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine tabi tutulmasına hükmetti.
Erzan'ın katılanlar Nesrin Çakır, Kaan Sinih, Sevgil Sinih, Tursun Sinih, Erkan Karaca, Atilla Baltaş, Ercüment Gülen, Bakiye Gülen, Kemal Tanın Yılmaz, Merve Özer Yılmaz ile müşteki sanıklar Mojtaba Haghani, Nur Erkasap ve Süleyman Arslan'a yönelik eyleminden dolayı da beraatine karar verildi.
DİĞER SANIKLARA VERİLEN CEZALAR
Dosyada yargılanan eski Denizbank yöneticileri Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu ise beraat ederken, heyet, sanık Ali Yörük'ü, 4 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 15 yıl 1 ay 15 gün hapis ile 150 bin lira para cezasına, sanık Atilla Yörük'ü de 4 müştekiye karşı aynı suçtan 7 yıl 6 ay 17 gün hapis ile 75 bin lira para cezasına çarptırdı.
Sanık Nur Erkasap'ı 3 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 9 yıl 4 ay 15 gün hapis ile 79 bin 160 lira para cezasına çarptıran heyet, sanık Hüseyin Eligül'e de 3 müştekiye karşı aynı suçtan 5 yıl 2 ay hapis ile 7 bin 600 lira para cezası verdi.
Heyet, sanık Nazlı Can'ı 3 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 4 yıl 5 ay 20 gün hapis ile 31 bin 500 lira para cezasına çarptırırken, sanık hakkında 6 müştekiye karşı bu suçtan beraat hükmü kurdu.
Sanık Süleyman Aslan da "tefecilik" suçundan 2 yıl 6 ay hapis ile 20 bin lira parayla cezalandırılırken, Mojtaba Haghani, Asiye Öztürk, Rüya Sağır, Kerem Can ve Candaş Gürol'ün ise beraatine karar verildi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydedilmişti.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtilmişti.
109 YIL HAPSİ İSTENMİŞTİ
İddianamede, sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 109 yıldan 358 yıla kadar hapsi istenmişti.
Sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün de aynı suçlardan 3 ile 98 yıl arasında hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, sanık Rüya Sağır'ın ise "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 3 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edilmişti.
İddianamede, Süleyman Aslan ve Mojtaba Haghani'nin "tefecilik" suçundan ayrı ayrı 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis ve 500 günden 5 bin güne kadar adli para cezasına çarptırılması talep edilirken, Nur Erkasap'ın ise "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında dolandırıcılık" suçundan 9 yıldan 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması öngörülmüştü.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca hazırlanan ve bu dava dosyasıyla birleştirilmesine karar verilen iddianamede ise Hakan Ateş ve Mehmet Aydoğdu'nun 24 müştekiye karşı "nitelikli dolandırıcılık" suçunu işledikleri iddiasıyla 72'şer yıldan 240'ar yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edilmişti.
Yargılama sürecinde Candaş Gürol hakkında açılan dava da birleştirilmişti.
Güncellenme Tarihi : 1.12.2025 22:46