Medya
  • 17.1.2006 11:48

SERDAR TURGUT, NEDEN TÜRK HALKNIDAN ÖZÜR DİLEDİ?

SERDAR TURGUT'UN YAZISI:

TÜRK HALKINDAN ÖZÜR

Bugünkü yazıma sayın halkımızdan özür dileyerek başlamak istiyorum. Sevgili halkım; kusurluyum beni ne olur affedin, araştırmacı gazetecilik misyonumu tamamlayamadım. Size hayattaki her türlü haberi araştıracağım sözünü vermiştim ama olmadı, bazı şeyleri ihmal ettim. Üstelik ihmal ettiğim konu halkın en can alıcı, halkımın en duyarlı olabileceği konu da olabilir.

Ben bugüne kadar şu konularda araştırmacı gazetecilik yaptım:

Şeffaf bir gazeteciyim

1- Bir adamın makatına kahve cezvesi sokulduğu haberini detaylı araştırdım. Araştırmam o kadar detaylıydı ki, kahve ocağı dört cezvesini atmak zorunda kaldı.

2- Cansız mankene tecavüz edildiği haberini de büyük zorluklar ve çeşitli baskılara göğüs gererek araştırdım. Ser verip sır vermeyen bir yiğit olarak cansız mankeni gazetedeki odama kadar bile getirttim.

Bütün bunları yaptım evet ve tamamen şeffaf bir gazeteci olarak bütün bunları halkın gözü önünde yaptım. Ama yapamadığım bir tek şey kaldı, onu da yapmadan araştırmacı gazeteciliğim katiyen tam olmayacak bunu biliyorum ve en kısa zamanda bu hatamı telafi etmeye söz veriyorum

3- Bilmem duydunuz mu; bu memlekette seks dükkanlarında şişme eşek de satılıyor. Dün sonunda bunu da detaylı araştırmaya karar verdim ve arkadaşlarıma 'bana bir adet şişme eşek bulun' dedim. (İnşallah şişirip getirmezler. Çünkü cansız manken yazı işlerinin ortasından geçirilerek odama getirilirken bayağı da skandal yaşanmıştı. Şimdi de bir cansız eşek sürüklenerek getirilirse olabilecekleri düşünebiliyor musunuz?)

İnşallah eşeği şişirmeden getirirler de, 'ya ben onu odamda şişirmeye çalışırken yakalanırsam bunu nasıl açıklarım' diye düşünüyorum şimdi de. Eşek üflerken yakalanmamı çok az kişi anlayışla karşılar, buna da eminim.

Evet gazetecilik kariyerimde kendim için koymuş olduğum hedef böyle. Şişme eşek gizemini de ortaya çıkardıktan sonra söz veriyorum bir süre başka hiçbir şeyi araştırmayacağım. Bundan böyle her şeyi araştırmadan yazacağım yani normal gazeteci olacağım.

Kağnıdan arabaya geçiş

Bütün bunları yapacağım da ömrüm yeterse, niye böyle dediğimi merak ediyorsanız onu da anlatayım. Bu memlekette insanları öldürmek için birkaç komplo var, bunları da açığa çıkardım. Şöyle ki;

1- Bu memlekette insanları öldürmenin amacı nüfus planlamasıdır. Bunun ilk yolu durup dururken uzun tatiller icat etmektir. Türkler tatil lafını duyar duymaz hazırlanmaya başlar ve seyahate çıkarlar. Ya o seyahate giderken ya da dönerken de mutlaka bir yerlerde kazaya uğrayıp ölürler. Bu, nüfusun büyük bölümünün kağnı kullanmaktan araba kullanmaya direkt geçiş yapmış olmasından kaynaklanır.

2- İnsanları çaktırmadan öldürmenin ikinci yolu da onları hacca göndermektir. Arapların düzenli olmayı ve sıraya girmeyi öğrenmeleri genetik olarak imkansız olduğundan bu her defasında işe yarar ve her hacda nüfusumuz azalır.

3- İnsanları öldürmenin üçüncü yolu da en şeytanca planlanmış ve dolambaçlı olanıdır. Ben şahsen ölümümün bu üçüncüden olacağını düşünüyorum. Bu memlekette okula gitmekte olan çocukları aniden tatile çıkarıp evlere gönderme gibi bir adet de var. Çocuğu bulunmayan şanslı aileler bilmezler, şu anda 3 hafta süren bir tatil içinde çocuklar ve sadece bu yüzden Türkiye'de binlerce ve belki de milyonlarca aile daha şimdiden intiharın eşiğine gelmiş durumdalar. Çocukları nedeniyle cinnet geçirenler kendilerinden önce komşularını da, aile büyüklerini de öldürürlerse nüfus planlaması çok daha etkili olur.

Ben şahsen bütün bunları Türklerin üremesini bir türlü durduramayan derin devletin planlamış olduğunu düşünüyorum.

(AKŞAM)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:14

İLGİLİ HABERLER