Gündem
  • 4.9.2003 10:30

SEZER DÖNEMİNDE KÖŞK SESSİZLİĞE BÜRÜNDÜ!..

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ile birlikte Çankaya Köşkü'nde başlayan 'üslup değişimi' devam ediyor. 16 Mayıs 2000'den bu yana yaklaşık 3.5 yıldır cumhurbaşkanlığı görevini sürdüren Sezer, 'yaz dönemi çalışması' geleneğini de sona erdirdi. İşte bugüne dek hiç tatil yapmayan Sezer'in Köşk'te çizdiği portre: Market kuyruğunda bir cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, seleflerinin aksine sık sık hipermarketlere giderek sade bir vatandaş gibi alışveriş yapıyor. Eşi Semra Sezer'le birlikte kasa önünde kuyruğa giriyor, yer vermek isteyen vatandaşların tekliflerini geri çeviriyor. Demirel'in böyle bir alış-veriş alışkanlığı yoktu. O daha çok Anadolu'nun çeşitli yörelerinden vatandaşların getirdiği gıda ve yiyeceklerle dikkat çekiyordu. HEDİYE TİTİZLİĞi Sezer ve eşi Semra Sezer, hediye konusunda çok titizler. Kolay kolay hediye kabul etmiyorlar. Ziyaretçilere bu özellikleri önceden söylendiği için, hediye getirmiyorlar. Demirel ve Özal, hediye almaktan hoşlanan cumhurbaşkanları olarak biliniyorlar. Özellikle Demirel, bu hediyeleri tanıtmaktan ve zaman zaman basınla paylaşmaktan hoşlanıyordu. Kırmızıda durup trafiği kesmiyor Cumhurbaşkanı Sezer, makam aracıyla giderken şehir içi trafik kurallarına uyuyor. Kırmızı ışıkta aracını durduran Sezer, güvenlik açısından bir sorun olmadıkça kesinlikle kuralları ihlál etmiyor. Sezer'den önceki cumhurbaşkanları Süleyman Demirel, Turgut Özal ve Kenan Evren dahil, şehir içinde kırmızı ışıklarda durmuyorlar ve trafik kesiliyordu. Yaz aylarını da Köşk'te geçiriyor Sezer, Cumhurbaşkanlığı'na ait İstanbul Florya'daki ve Muğla Göcek'teki tatil köşklerini hiç kullanmadı. Resmi gezi ve programları dışında yaz aylarını da Ankara'da geçiriyor. Oysa, özellikle Özal döneminde Göcek, kendisiyle özdeşleşmişti. Evren ve Fahri Korutürk, yaz aylarının büyük bölümünü Florya Köşkü'nde geçiriyorlardı. Demirel ise daha çok Tuzla'daki yazlığını tercih ediyordu. Sezer, iç veya dış gezisi yoksa, cumartesi ve özellikle de pazar günlerini dinlenerek geçiriyor. Demirel ve Özal ise hafta sonu da çalışıyorlardı. Canlı yayınlara hiç katılmadı Sezer, Köşk'e çıktığı günden bu yana hiç basın toplantısı düzenlemedi. Görüşlerini Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü aracılığıyla medyaya ve kamuoyuna açıklamayı yeğleyen Sezer, Çankaya Köşkü'ndeki kabulleri sırasında, gezi ve toplantılarda gazetecilerin ayaküstü yönelttiği soruları da, hep kısa yanıtlarla geçiştirdi. Hiçbir televizyonun canlı yayın davetini, hiçbir gazetecinin özel röportaj isteğini kabul etmedi. Özellikle siyasetten gelen Cumhurbaşkanları Demirel ve Özal, bazı yıldönümleri ve belli aralıklarla basın toplantısı düzenliyorlar ve gazetecilerin sorularını da yanıtlıyorlardı. Ayrıca sık sık kendilerine yakın veya ünlü gazetecilerin canlı yayın programlarına çıkıyorlar, özel demeç ve röportajlar vermekten de çekinmiyorlardı. Uçakta demeç geleneğini bozdu Sezer, iç ve dış gezilerde uçağına gazeteci (muhabir, yazar veya yönetici-patron) almıyor. Sezer, uçağına işadamlarını da almıyor. Demirel ve Özal ise seyahatlarını gazeteci ve işadamları ile birlikte gerçekleştiriyorlardı. Uçakta mutlaka demeç veriyorlardı. Sezer medyatik olmayı sevmiyor Sezer, kendisinden önceki cumhurbaşkanları Demirel, Özal ve Evren'in aksine medyatik olmaktan hoşlanmıyor. Açılış ve törenlerden uzak duruyor. Çankaya Köşkü'ndeki büyükelçi kabullerinin bir kısmını basına açarken, Sertab Erener, Süreyya Ayhan gibi uluslararası düzeyde başarılara imza atan sanatçı ve sporcuların, medyatik olabilecek kabullerini basına kapatıyor. Demirel, Özal ve Evren ise medyaya çok daha fazla önem veriyor, medyatik hiçbir olayı kaçırmamaya çalışıyorlardı. (HÜRRİYET) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:37

İLGİLİ HABERLER