KAYNAK : Haber Vitrini
ANKARA/Star Gazetesi'nden Saygı Öztürk,Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki müthiş bir skandalı daha ortaya çıkardı.Milli eğitim Bakanı Bostancıoğlu, kendi imzasıyla görevden aldığı bir kişiyi, daha sonra kendisine danışman olarak atadı.Ancak bakan danışmanı yapılan bu kişinin Emniyetteki dosyasında bakın neler var ? "'...devletin siyasi ve hukuki nizamlarını yıkmak maksadı ile yasadışı gizli örgüt kurmak, örgüt adına para ve kurban derisi gaspı, bu yönde propaganda yapmak, örgüte yataklık etmek, güvenlik kuvvetlerine silahlı mukavemet, 6136 Sayılı Kanuna muhalefet, adam öldürmeye azmettirmek ve bu suça yardım etme. Ev kundaklama ve örgütlü hırsızlık suçlarından dolayı 16 kişiyle birlikte Cumhuriyet Savcılığınca adına tahdit konulduğu'
İŞTE SAYGI ÖZTÜRK'ÜN OLAY YAZISI;
Milli Eğitim'deki müthiş skandalın belgesini açıklıyoruz
Milli Eğitim Bakanlığı şu günlerde en hareketli günlerini yaşıyor. Birbirinden ilginç atamalar, görevlendirmeler yapılıyor. Bazı gizli dosyalar elden ele dolaşıyor. Kimin ne zaman alınacağı, yerine kimlerin getirileceği konusunda değerlendirmeler yapılıyor. Bu atamalarda siyasetçilerin rolü tartışılıyor.
Bakanlık 'vekalet'lerle yönetilmeye devam ediyor. Daha önce İş ve İşçi Bulma Kurumu Genel Müdürlüğü görevinde bulunan İsmail Bircan'ın, Müsteşarlığa getirilmesi öngörüldü. Ancak bu girişim DSP içinde büyük bir mücadeleyi de ortaya koydu.
500 bin personeli arasından müsteşar, müsteşar yardımcısı çıkaramayan Milli Eğitim Bakanlığı, şimdi de 'dışardan atama'nın kapılarını sonuna kadar açıyor. Büyükelçi, Müsteşar Yardımcısı oluyor, İş ve İşçi Bulma Kurumu eski Genel Müdürü Müsteşarlığa getirilmek isteniyor. Bircan'ın, DSP'den Çanakkale milletvekili adayı olması ona Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarlığı yolunu açıyordu. Yazışmalar da yapılmıştı. Bircan'ın, eski Müsteşar Bener Cordan'a yakınlığı gerekçe gösterilip bu atama engellendi. Bu göreve Personel Genel Müdürü Güngör Kılınç gelebilmek için çaba gösteriyor. Ancak kendisine, 'şartlar olgunlaşmadı' deniliyor. Yani, Mehmet Temel vekilliğe bir süre daha devam edecek.
Ortaöğretim Genel Müdür Yardımcılığı görevini 9 yıldır vekaleten yürüten ve bu genel müdürlüğün yükünü yıllardır taşıyan Emin Gürkan'dan vekaletin alınışı ise tam evlere şenlik bir uygulama. Perde arkasını araladığınız zaman 'tartışma'sesleri geliyor. Bu tartışmanın ardından Gürkan'dan Genel Müdür Vekilliği onayı alınıyor, tartıştığı kişi olan Çıraklık ve Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanı olan Aynur Cınga'ya veriliyor. İşin ilginci, Gürkan yeni genel müdür yardımcısına bağlanıyor. Personel Genel Müdür Vekili Köksal Kolat'ın genel müdür vekilliği görevi de dün itibariyle son buldu.
Şok belge
Milli Eğitim Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü'nde şube müdürü olarak görev yapan kişi hakkında açılan bir soruşturma sonucu, müfettişler bu kişinin görevden alınmasını, bir yıl kıdem durdurma cezası verilmesini önerdi. Aslında bu konuyu yeni belgeler ışığında bir kez daha dikkatlere sunmanın gerekliliğine inandım.
Bakan Bostancıoğlu imzasıyla, şube müdürüne gönderilen 20 Nisan 2001 tarihli yazıda şunlar var:
'Bakanlığımız müfettişleri tarafından düzenlenen soruşturma raporunda, özel okulda fiilen çalışarak ticari kazanç elde ettiğiniz, A.O.'ya ait kırtasiye dükkanının ticari vekil olarak çalıştırmak suretiyle ticaret yaptığınız, okul lojmanında oturduğunuz süre içerisinde yakıt parasının bir kısmını ödemediğiniz, İlköğretim Okulu Müdürü E.A'ya taş atıp hakaret ettiğiniz belirtilmektedir.
Disiplin yönünden '1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması' cezası ile cezalandırılmanız teklifi getirilmiştir. Merkez Disiplin Kurulu, hakkınızdaki ceza teklifini kabul etmiş, 'Geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olan ve iyi veya çok iyi derecede sicili olan memurlar için verilecek cezalarda bir derece hafif olanı uygulanabilir' hükmü gereğince, geçmiş hizmetleriniz dikkate alındığında, işlenen fiili niteliği itibariyle hafifletici neden kapsamında görülmemiştir. Eyleminizin karşılığı olan '1 yıl kademe ilerlemesinin durdurulması' cezasıyla cezalandırılmış bulunuyorsunuz.'
Şube Müdürü'nden, hakkındaki ceza nedeniyle 4 Mayıs 2001 tarihinde görev yerinin değiştirilmesine ilişkin kararnameyi tebellüğ etmesi istendi. Şube Müdürü, kararnameyi inceledikten sonra 'Ben bu durumu görüşeyim' diyerek kararnameyi tebellüğ etmedi. 8 Mayıs'ta kararnamesi tebellüğ ettirildi ve aynı gün görevden alındı. Ancak Personel Genel Müdürü değişince DSP'lilerin bastırması sonucu aynı kişi, yeniden aynı göreve getirilmek bir yana, vekaleten getirildiği yeni bir görevle de Bakan Bostancıoğlu'nun 'en yakın çalışma arkadaşı' oldu. Yani Bakan, kendi imzasıyla görevden aldığı kişiyi, bu kez yine kendi imzasıyla daha önemle göreve, kendisine en yakın çalışma arkadaşı olarak getirdi...
Bostancıoğlu, bu kişinin, gizlilik dereceli yerlerde çalıştırılıp çalıştırılamayacağına ilişkin Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bilgi sordu. Yaptırılan arşiv araştırması, büyük olasılıkla Bostancıoğlu'ndan gizlendi. Bakanlığın sorusuna, İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen B.05.1.EGM.0.12.06.10 sayılı yazıdan bir bölüm okuyorum:
'...devletin siyasi ve hukuki nizamlarını yıkmak maksadı ile yasadışı gizli örgüt kurmak, örgüt adına para ve kurban derisi gaspı, bu yönde propaganda yapmak, örgüte yataklık etmek, güvenlik kuvvetlerine silahlı mukavemet, 6136 Sayılı Kanuna muhalefet, adam öldürmeye azmettirmek ve bu suça yardım etme. Ev kundaklama ve örgütlü hırsızlık suçlarından dolayı 16 kişiyle birlikte Cumhuriyet Savcılığınca adına tahdit konulduğu, bilahare konulan tahditin aynı savcılıkca kaldırıldığı kayıtlarımız tetkikinden anlaşılması üzerine, şahıs hakkında yapılan adli işlem neticesi istenildiğinde...'
Gerisini, bu dosyanın akibetini araştırmayı sayın Bostancıoğlu'na bırakıyoruz... Bakan'a dün bunları sormak istedim. Bitmeyen toplantılarının birisindeymiş...
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:01