Medya
  • 10.9.2023 14:35

Sohbet -1 ... Niyet

NİYET
Allahü teala için en önemli şey niyettir. 
Niyet; yaptığın ve yapacağın işleri Allah rızası için yaptığını ve başka bir sebep aramayacağını kalbinden geçirmektir.
Aynı şekilde İbadet ve iyiliklerin için de Allah rızası için olduğunu kalben bildirmektir.
Niyet kalpte olur. Kalbin dışında niyet olmaz. 
Hadis’i Şeriflerde buyruldu ki; Ameller, niyete göre iyi veya kötü olur. 
Allahü teâlâ, sizin görünüşünüze, malınıza (rütbenize, iyi işlerinize) bakmaz; bunları ne niyetle yaptığınıza bakar. 
Müminin niyeti amelinden hayırlıdır. Münafığın niyeti amelinden kötüdür. 
Herkes niyetine göre amel etmek ister.
İman dil ile söyleyip kalp ile tasdik etmektir. Tek başına dil ile söylemek iman için yeterli değildir.
Aynı hal son nefes için de geçerlidir.
Son nefeste iman kalbi imandır.
Yalnız dil ile söylenen iman meşru değildir.
Son nefeste de dil ile söyleyip kalp ile tasdik gerekir.
Bu ikisi olursa iman tamamlanmış olur.
Allahü Azimüşşan dile değil kalbe yani niyete bakar. 
Niyetine uygun eylem yapan, işini tam yapmış olur.
Niyet var ama eylem yoksa o iş tamamlanmamış demektir.
Allahü teala kendisi için eylem yapan kulunu çok sever. 
Ama burada niyet Allahü teala için olmalıdır. 
O niyette kalpte olur. 
Kalp, ruha can veren motor gibidir. 
Kalp ette değil, ruhta olur. 
Allahü teâlâ’yı anmayan bir kalp yok hükmündedir. 
Buradan anlaşılacağı gibi, kalp yok hükmündeyse ruhta yok hükmündedir. Yani mevta gibidir. 
İnsanı var eden, değerli kılan kısaca insanı kul ettiren şey, ruhtaki kalptir. 
Bir ruhu halk ettiğinde, ona ya sağdaki sandukadan ya soldaki sandukadan bir kalp verir.
Kalp Allah Teâlâ en değerli hazinesidir.
Hazinenin değerini hazinenin sahibi yani sadece Allahü Teâla bilir. 
Allahü telanın kendi hazinesinin kıymetlisini de kıymetsizini de bilendir. 
Hazinenin kıymetsizleri teneke hükmündedir.
Kıymetsizlerin olanların kalplerin teneke kadar değeri yoktur. 
Bu hazine iki ayrı sandıkta tutulur
kitaplarda yazılan, “sandıkta tutulan şey” kalplerdir. 
Kişiyi imanlı ya da imansız yapan şey yani kişiyi iyi veya habis yapan şey ruhlara verilen bu kalptir. 
Kalpler iki sandukada tutulur.
Birinde Allahü teala’nın hazine kabul ettiği salih kalpler, diğerinde değersiz yani habis kalpler bulunur.
Ruha bu hazinenin hangi parçası verilirse, ruh o kalbe göre hareket eder.
Temiz kalp verilirse; Salihlerden, 
Habis kalp verilerse; Asilerden olur.
Mümin kalpler bir sandukada, kâfir kalpler diğer sandukada tutulur.
Temiz kalpler Allahü teala için mücevher değerindedir. 
Sol taraftaki sandukada yer alan habis kalplerin ise teneke kadar değeri yoktur. 
Sağdaki sanduka küçüktür. 
Soldaki sanduka çok büyüktür. 
Müminin dili de kalbi de tatlıdır.
Münafığın dili tatlı, kalbi zehirden acıdır.
Peygamber efendimiz bu hali ve onların başına gelecekleri bizzat Allahü teala’nın sözleriyle şöyle anlattı;
- Allah (Celle celalühü) şöyle buyurdu: Öyle kimseler yarattım ki dilleri baldan tatlı kalpleri ise sabır ağacından daha acıdır. 
Kendi adıma yemin ederim ki onları öyle bir fitneye uğratacağım ki, içlerinden yumuşak huylu olanları bile şaşkına çevirecektir. 
Benim affıma mı güveniyor ve rahmetimi umarak mı bana karşı cesaretli davranıyorsunuz?” 
Yüce Allah bizi böyle olmaktan ve böyleleriyle arkadaş ve dost olmaktan korusun.
Kalp kırmak, Allahü tealanın hazinesini yıkmış hükmündedir. 
Çünkü o kalp, yukarıda anlattığım gibi Allahü teala’nın hazinesi durumundadır.
O nedenle çok kalp kırmak büyük günahtır. 
Habis olanın kalbinin kırılması önemli değil ama kıymetli kalbin kırılması çok önemlidir. Çünkü kalp kırılınca; hele hele ehlisünnet kimselerin kalbi kırılınca, Allahü tealanın hazinesine zarar vermiş olursunuz.
Şüphesiz ki bu durum Allahü teala’yı celallendirir.
O yüzden özellikle salih ve saliha eşlerinizin kalbini kırmamaya çok özen gösterin.
Kırmak bir yana onların kalbini kazanın.
Onların kalbini kazanırsanız, Allahü teala’nın da rızasını kazanmış olursunuz.
Özellikle büyüklerinizin kalbini kazanmaya bakın.
Büyüklerin kalbini kazanan, cenneti de kazanır.
Büyükleri memnun edeni, Allahü Teâlâ da memnun eder.
Allahü teala’nın ihsanı sonsuzdur.
O’nu memnun edene sonsuz olan nimetlerinden tattırır.
Bir de bunun tersi var.
Sevdiğini üzeni Allahü teala da kalıcı olarak üzer.
Allahü teala’nın sevdiğine yapılan küçücük bir yanlışlığın bedeli, bu yüzden ağır olur.
Onlara yapılanı karşılıksız bırakmaz.
Hayrı da Şerri de…
Rasûlullah (Sallallahü Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurdu: 
- Müslüman, Müslümanın kardeşidir, ona hainlik yapamaz ona yalan söylemez onu yüzüstü bırakmaz. 
Müslüman’ın, Müslümana ırzı, namusu, malı ve kanı (canı) haramdır. 
Takva yani Allah’a karşı sorumluluk bilinci işte şurada (kalpte)’dir. 
Müslüman’ın, Müslüman kardeşini küçük görmesi şer olarak ona yeter.

ALLAH İKİ CİHAN İYİLİĞİ VERSİN (ÂMİN)

METİN ÖZER/HABERVİTRİNİ

Güncellenme Tarihi : 10.9.2023 16:13

İLGİLİ HABERLER