Sol medyanın ülkesinin MİT'ine düşmanlığı nereden geliyor
Birgün ve Cumhuriyet de ODA TV ile aynı suçu işledi! MİT mensuplarını deşifre ettiler
Birgün ve Cumhuriyet Gazeteleri, Hrant Dink Davası’nda bir avukatın dönemin MİT mensuplarının mahkemede tanık olarak dinlenmesi talebini haberleştirdi. Birgün ve Cumhuriyet, haberlerinde MİT mensuplarının isimlerini açık açık yazarak ifşa etti. Böylece iki gazete de Milli İstihbarat Teşkilatı’nın 27. maddesini ihlal etmiş oldu…
DAMLA KAYA
Hrant Dink Davası'nın görüldüğü İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde duruşmada bir avukat, sürecin tanıkları olduğu gerekçesiyle dönemin MİT Bölge Başkanı'nın mahkemede tanık olarak ifade vermesini talep etti. Ayrıca Hrant Dink ile 2004 yılında İstanbul Valiliği'nde yapılan görüşmeyle ilgili dönemin 3 MİT görevlisinin tanık olarak mahkemede dinlenilmesini istedi.
CUMHURİYET VE BİRGÜN İFŞA ETTİ
Yapılan duruşmayla ilgili Cumhuriyet ve Birgün Gazeteleri Dink'in avukatının talebini haberleştirirken dönemin MİT Bölge Başkanı ile MİT mensuplarının isimlerini açık olarak yazdı. İki gazetenin de Milli İstihbarat Teşkilatı'nın 27. maddesini ihlal etmesi dikkat çekti.
Bilindiği üzere, Milli İstihbarat Teşkilatı mensuplarının ifşa edilmemesi için 17 Nisan 2014 yılında çıkarılan yasal düzenlemeye göre MİT mensuplarını ifşa edenler hakkında dört yıldan 10 yıla ya da üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
İŞTE O KANUN
'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nun 27. maddesinin detayları şöyle:
"Millî İstihbarat Teşkilatının görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan ve bunları yok eden kişiye dört yıldan on yıla kadar hapis cezası verilir.
MİT mensupları ve ailelerinin kimliklerini, makam, görev ve faaliyetlerini(1) herhangi bir yolla ifşa edenler ile MİT mensuplarının kimliklerini sahte olarak düzenleyen veya değiştiren ya da bu sahte belgeleri kullananlara üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası verilir. Birinci ve ikinci fıkra kapsamındaki bilgi ve belgelerin; radyo, televizyon, internet, sosyal medya, gazete, dergi, kitap ve diğer tüm medya araçları ile her türlü yazılı, görsel, işitsel ve elektronik kitle iletişim araçları vasıtasıyla yayımlanması, yayılması veya açıklanması hâlinde; 9/6/2004 tarihli ve 5187 sayılı Basın Kanununun 11 inci maddesi ile 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri hükümlerine göre sorumlulukları belirlenenler ile bunları yayanlar hakkında üç yıldan dokuz yıla kadar hapis cezası verilir."
ODA TV YÖNETİCİLERİ DE AYNI SUÇTAN YARGILANIYOR
Bilindiği gibi, benzer suçu ODA TV de işlemişti. 'Sessiz, sedasız ve törensiz defnedilen Libya şehidi MİT mensubunun cenaze görüntülerine Oda TV ulaştı' haberinde MİT mensubu şehidi deşifre ettikleri nedeniyle Oda TV Sorumlu Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Oda TV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve haberin sahibi Hülya Kılınç tutuklanmış, haklarında dava açılmıştı.