Gündem
  • 13.8.2004 14:18

TALAT: ÇÖZÜM KAÇINILMAZDIR, BUNU HERKESİN BİLMESİ LAZIM

LEFKOŞA - ''İstesek de istemesek de sonuçta bir çözüme gideceğiz, hangi şartlarda, ne koşullarda bunlar ayrı konular. Ama mutlaka Kıbrıs sorunu çözülecek ve sonuçta birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti, Annan Planı'nda öngörülen veya başka, ne olursa olsun ama birleşik bir Kıbrıs Cumhuriyeti sonuçta oluşacak'' diyen Başbakan Talat, böyle bir cumhuriyette, Annan Planı'nda öngörüldüğü gibi, kurucu devletlerle merkezi devletin bulunmasının da kaçınılmaz olduğuna, hem kurucu devletlerde hem de merkezi devlette kalifiye eleman bulundurmanın önemine işaret etti. Kıbrıs'ta iki kurucu devlet ve merkezi hükümet temelinde varılacak bir çözümde, merkezi devlete iyi elemanlar verilmesi gerektiğini, ancak bu yapılırken kurucu devletin kadrolarının kalifiye eleman açısından boşaltılmaması gerektiğini vurgulayan Başbakan Talat, ''Çünkü o sistemde, yani birleşik Kıbrıs cumhuriyetinin oluşumunda kurucu devletler, merkezi devletten daha önemli'' diye konuştu. KKTC'de kamu yönetiminin çözüm öncesinde Avrupa Birliği standartlarını yakalaması gerektiğinin altını çizen Başbakan, hükümet olarak hem halka daha iyi hizmet hem de çözüme hazır durumda olmak amacıyla kamuyu geliştirmede büyük çaba harcadıklarını söyledi. Talat, bu çerçevede kamu hizmetinde görev yapan üst düzey yetkililere yönelik bir kurs düzenlendiğini ve kursun meyvelerinin en kısa sürede alınacağından emin olduğunu kaydetti. Yakın Doğu Üniversitesi'nde (YDÜ) 21 Temmuz-12 Ağustos tarihleri arasında düzenlenen ''Kişiler Arası İletişim, Halkla İlişkiler ve Yönetim Becerileri'' konulu kursu başarıyla tamamlayan, müsteşar ve müdürlerden oluşan 70 kadar üst düzey kamu yöneticisine sertifikaları dün akşam düzenlenen törenle verildi. YDÜ'de gerçekleştirilen sertifika töreninden sonra bir de resepsiyon verildi. Törene katılarak bir konuşma yapan Başbakan Mehmet Ali Talat, özellikle referandum öncesindeki Kıbrıs görüşmeleri sürecinde büyük bir eksikliğin var olduğunun ortaya çıktığını, bu eksikliği ''mesleki yabancı dile hakimiyet'' olarak açıkladı ve bunu görüşme süreci sırasında derinden hissettiklerini ifade etti. Görüşme sürecinde yeni devletin, Birleşik Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kadrolarının oluşturulması sırasında karşılaşılan bu eksikliğin giderilmesinin şimdi tam zamanı olduğunu söyleyen Talat, çözüm öncesinde bir ara süreç olan bu zaman diliminde herkesin bunu önünde duran büyük bir fırsat olarak algılaması gerektiğini belirtti. Üst yöneticilere kurslar düzenlenmesi yanında daha alt kademede çalışan kamu personelinin geliştirilmesi için de hizmet içi eğitimler verilmesinin önemine dikkati çeken Başbakan Talat, ''Mesleki eğitimin gelişmesi, bilginin çağdaş gelişmelerle takviye edilmesi için hizmet içi eğitim gereklidir. Ayrıca devlet kadrolarını geliştirmemiz gerekir'' dedi ve şöyle konuştu: ''Bu sıkıntıları, görüşmeler sürecinde siz de yaşadınız, ben de çok büyük ölçüde yaşadım. Özellikle federal yönetimde, merkezi yönetimde görev alacak kamu görevlilerimizi saptama noktasına geldiğimizde ciddi sorunlarla karşılaştık. Dil sorunu nedeniyle karşılaştık. Dünyadan tecrit edilmişliğin getirdiği bilgi yoksunluğu nedeniyle karşılaştık, ama karşılaştık. Sizi bilmiyorum, ama benim rüyalarım kaçtı'' Kıbrıs'ta iki kurucu devlet ve merkezi hükümet temelinde varılacak bir çözümde, merkezi devlete iyi elemanlar verilmesi gerektiğini, ancak bu yapılırken kurucu devletin kadrolarının kalifiye eleman açısından boşaltılmaması gerektiğini vurguladı. Başbakan Talat, ''Her iki taraftaki referandumlardan 'evet' çıkmış olsaydı, bu işi kazasız belasız nasıl başarabileceğiz sorusu hep aklımdaydı. Çünkü hem en iyi elemanları merkezi hükümet için seçeceksiniz, ama kurucu devletinizi de boşaltmayacaksınız. Yani demek ki en iyileri seçmeyeceksiniz. Aslında seçimi yaparken bir dengeli dağılım yapacaksınız. Hem merkezi devlete iyi elemanları vereceksiniz, ama hem de kendi kurucu devletinizde iyi elemanları tutacaksınız. Çünkü o sistemde, yani birleşik Kıbrıs cumhuriyetinin oluşumunda kurucu devletler, merkezi devletten daha önemli. Yani zayıf bir merkezi devlet, güçlü iki kurucu devlet olduğu için kurucu devletler esas olarak zaten birbiriyle yarışacak olan veya birbiriyle rekabet edecek olan birimlerdir. Dolayısıyla kurucu devletlerin elemanları da, çalışanları da, yöneticileri de çok iyi kişilerden oluşmak durumundadır. O bakımdan bütün bu dengeleri yakalamak kolay bir iş değil. Bunun sıkıntılarını yaşadık'' şeklinde konuştu. Törende konuşan Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Fikretler de, Başbakanlık tarafından düzenlenen kursa katkı koyan YDÜ ailesine teşekkür etti ve kursun çok yararlı olacağından emin olduğunu kaydetti. YDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hüseyin Gökçekuş, YDÜ'nün bugüne kadar yaptığı yatırımlara değinerek, yatırımların toplum için yapıldığını söyledi. Gökçekuş, üniversitenin misyonunun çağdaş öğrenciler yetiştirme yanında, topluma yol gösterici olma, üretken olma ve halka hizmet etme olduğunu belirtti. YÖK'ün aldığı son kararın olumlu olduğuna da değinen Hüseyin Gökçekuş, bunun Cumhuriyet Meclisi'nde partiler arasında sağlanan konsensusla oluşturulan ADHOC Komitesi'nin Ankara'da yaptığı temaslardan alınan güzel bir sonuç olduğunu belirtti. Gökçekuş, kursa katılımın yüksekliğine de dikkati çekerek, 70 üst düzey yöneticinin kursu başarıyla tamamlayarak sertifika almasının önemli olduğuna işaret etti. Hüseyin Gökçekuş, Başbakanlık Müsteşarı Ahmet Fikretler'e de kursta gösterdiği yüksek yöneticilik vasfından dolayı teşekkür etti. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:44

İLGİLİ HABERLER