HAKAN AKKAYA
ANKARA- Parlak, Rekabet Kurulu'nda bugün düzenlediği basın toplantısında, Kurul'un TEKEL ve Türk Telekom'un özelleştirilmesine yönelik öngörüşlerini sundu. Parlak, TEKEL'in sigara markalarının bölünerek satıldığı takdirde, blok satışa göre daha rekabetçi bir yapı elde edebileceğini ifade ederek, bu halde Amerikan harmanlı sigara pazarında 3 ya da 4 oyunculu, Şark tipi pazarda ise 2 ya da 3 oyunculu bir pazar elde etmenin mümkün olabileceğini belirtti. Bunun aksi bir durumda rekabetin ortadan kaldırılmasına imkan tanıyacak bir piyasa yapısının ortaya çıkacağının altını çizen Parlak, piyasada hakimiyeti yeniden yoğunlaştıracak bir devire izin vermeyeceklerini, blok satışın öngörülmesi halinde de Kurul'un üzerine düşeni yapacağını söyledi. Özel Tüketim Vergisi'nin (ÖTV) TEKEL'e bir avantaj sağladığı yönündeki görüşlere katıldığını belirten Parlak, ''TEKEL, ÖTV'den avantaj elde ediyor ama pazarı kaybetmeye devam ediyor'' dedi. Parlak, TEKEL'in özelleştirilmesine ilişkin bir örneğin Fas'ta yaşandığını belirterek, Türkiye'deki pazarın sadece 1/7'sine sahip olan Fas'ta yapılan bu tip özelleştirmeden 1.5 milyar dolar elde edildiğini söyledi. Parlak bu özelleştirmenin piyasada başka bir aktör bulunmaması ve özel vergilerin kaldırılması ile sağlandığını belirterek, TEKEL'de yapılacak bu tip bir özelleştirmeden 8-10 milyar dolar gelir elde edilebileceğini, bunun da rekabetçi bir piyasadan feragat etmek anlamına geldiğini kaydetti. Parlak Türk Telekom'un özelleştirilmesinde ise Kablo TV ve sabit telefon olmak üzere 2 aktörlü bir bölünmenin daha uygun olabileceğini bildirdi. ''Türk Telekom'un özelleştirilmesi, telekomünikasyon sektörüne ilişkin ülkemizin içinde bulunduğu serbestleşme süreci bakımından büyük önem arz etmektedir'' diyen Parlak, sektörde rekabetin tesisi ve gelişmesi amacıyla özelleştirme sürecinde büyük hassasiyet gösterilmesi gerektiğinin altını çizdi. Parlak, Türk Telekomünikasyon A.Ş.'nin en az yüzde 51 oranındaki hissesinin özelleştirilmesine ilişkin olarak şunları kaydetti:
''Kablo TV altyapısının, bu altyapıya ilişkin mülkiyet ve işletime dair tüm hakları ile birlikte en geç Türk Telekom'un devir işlemini takip eden bir yıllık süre zarfında tamamlamak üzere ayrı bir tüzel kişilik haline getirilmesi ve bu tüzel kişinin konrolünün devredilmesi,
TTNet internet servis sağlayıcılığı faaliyetlerinin, en geç Türk Telekom'un devir tarihini takip eden 6 aylık süre zarfında tamamlanmak üzere diğer iş birimlerden ayrı bir tüzel kişiliğe kavuşturulması,
GSM mobil telekomünikasyon hizmetleri pazarında hakim durumda olan teşebbüsün tek başına ihaleye katılmasına izin verilmemesi, bu teşebbüsün herhangi bir konsorsiyum içerisinde ihaleye katılabilmesinin ancak bir kuruluşun Türk Telekom üzerinde doğrudan ya da dolaylı kontrol hakkına sahip olmaması halinde mümkün olabileceği; bu teşebbüsü doğrudan ya da dolaylı biçimde kontrol eden kişi ya da grupların Türk Telekom ihalesine tek başlarına, birlikte veya ayrı ayrı herhangi bir konsorsiyum içerisinde katılabilmelerinin, ancak ihale sonrasında bu teşebbüsteki ve bu teşebbüs üzerinden kontrol hakkı tanıyan tüm araçları kendi ekonomik bütünlükleri dışında bir şahsa devretmeleri halinde mümkün olabileceği,
ÖTV nedeniyle Türk Telekom ile altyapılardan yararlanan işletmeciler arasında doğan eşitsizliğin devir öncesi giderilmesi doğrultusunda özelleştirme yapılmasının ileride daha rekabetçi piyasa yapısının oluşturulmasının sağlanması yönünden yararlı olacağı kanaatine ulaştık''.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 22:59
