Trump : İsrail yok olacak, yok olacak

Trump, İsrail'in çöküşü konusunda uyarıda bulunduktan günler sonra, çatışmaların 3. Dünya Savaşı'na dönüşebileceğini söyledi

Cumhuriyetçi başkan adayı Donald Trump, Ukrayna'daki çatışmanın veya Ortadoğu'daki çatışmanın büyük bir küresel savaşa dönüşebileceğini söylerken, ABD Başkanı Joe Biden yönetimindeki ABD Başkan Yardımcısı ve Demokrat Parti adayı Kamala Harris'in dünya meselelerini ele alış biçimine saldırmaya devam ediyor.

"Bu savaşları çözmemiz gerekiyor. Size söyleyeyim, Ukrayna'yı halletmeniz gerekiyor," diyor Trump Salı günü yayınlanan Lex Fridman podcast'inde. "Bu, üçüncü dünya savaşına yol açabilir. Ortadoğu da öyle. Ortadoğu da öyle."

Emlak imparatoru ve eski cumhurbaşkanı olan bu kişinin pazarlık taktikleri sorulduğunda, askeri baskının pazarlık kozu olarak kullanılmasını onayladığı görülüyor.

"Sanırım sopa muhtemelen savaştan bahsettiğimiz için daha başarılı oluyor," diyor, ancak yorumun özellikle Gazze'deki rehinelerin serbest bırakılması ve ateşkes anlaşmasıyla ilgili görüşmelere atıfta bulunmak için yapıldığına dair bir belirti yok. "Ancak şu anda tanık olduğumuz türden bir yıkımı daha önce hiç kimse görmedi. Bu korkunç bir şey. Ve buna her yerde tanık oluyoruz. Buna dünyanın her yerinde tanık oluyoruz ve birçok şey başlayacak."

Ukrayna konusunda savaşı orada bitireceğini iddia ediyor ve diğer bölgeler için de gizli bir planı olduğunu, ancak bu bölge için olmadığını söylüyor.

"Ukrayna ve Rusya'yı nasıl durduracağıma dair çok detaylı bir planım var. Ve Çin için de belli bir fikrim var - belki bir plan değil ama bir fikrim var," diye ekliyor.

Röportaj, Trump'ın Fox News'e verdiği demeçte, İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda "İsrail yok olacak, yok olacak" demesinden birkaç gün sonra geldi.

Eski ABD Başkanı Donald Trump, İran'ın nükleer silaha sahip olması durumunda İsrail'in yok olacağı uyarısında bulundu.

Trump, Fox News'e verdiği pazar günü kapsamlı röportajında, Tahran'a karşı hoşgörülü davrandığı algısından Demokrat ABD Başkanı Joe Biden yönetimini sorumlu tuttu ve bu politikanın Tahran'a terör örgütlerini desteklemek için kullanılan fonlar sağlamasına olanak sağladığını savundu.

Daha sonra 7 Ekim'de Hamas'ın İsrail'e düzenlediği saldırının arkasında İran'ın olduğunu ima etti.

Trump ayrıca ABD'nin Ortadoğu'daki müdahalesini eleştirerek, Irak'taki Saddam Hüseyin'in devrilmesinin yanlış olduğunu, zira onun İran'ın bir numaralı düşmanı olduğunu söyledi.

Cumhuriyetçi Parti'nin mevcut başkan adayı, görev süresi boyunca İran'ın terör örgütlerini destekleyecek paraya sahip olmadığını söyledi.

İran'ın son üç yılda petrol satışlarını artırdığını ve ülkenin şu anda 300 milyar dolarlık bir servete sahip olduğunu söyledi.

Trump, başkanlık döneminde Tahran'a karşı sert önlemler aldığını söyledi. "İnsanlar onlardan petrol satın alamıyordu. Ben izin vermedim."

Eski başkan daha sonra şunu yineledi: "İran'la düşman olmak istemiyorum, ancak nükleer silahları olamaz. Onların nükleer silah sahibi olmalarına izin veremezsiniz. Ancak şunu söyleyeceğim: Eğer nükleer silahları varsa, İsrail yok olur. Yok olacak."

Trump, ABD ile İsrail arasındaki güçlü bağlara dikkat çekerek, Yahudi lobisinin Amerika'da en güçlü lobi olduğunu ve kimsenin İsrail'e saldıramayacağını vurguladı.

İsrail'in şu anda muazzam bir baskı altında olduğunu söyledi. "(Demokrat Parti temsilcisi) Alexandria Ocasio-Cortez'e bakın, (Senato Çoğunluk Lideri Chuck) Schumer'e bakın, o bir Filistinli oldu, bir (Hamas) ajanı oldu ve ben merak ediyorum, Schumer, bu nasıl oldu."

İran, geçen temmuz ayında Tahran'da İsmail Haniye suikastına yönelik misilleme tehditlerine rağmen İsrail ile doğrudan çatışmaya girmekten kaçındı.

Bu arada İran'ın Batılı güçlerle nükleer programı konusunda ciddi bir anlaşmaya varmak istediğini dile getirdiği arka kanaldan diplomatik görüşmeler de yapıldı.

Trump, ABD'yi 2018'de İran'la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan çekmişti. Diğer imzacılar olan İngiltere, Çin, Fransa, Rusya ve Almanya anlaşmanın bir parçası olarak kaldılar.

O tarihten bu yana İran, zenginleştirilmiş uranyum stokunu, 2015 yılında dünya güçleriyle imzalanan nükleer anlaşmada belirlenen sınırın ötesine taşıdı.

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın son değerlendirmesine göre, İran'ın zenginleştirilmiş uranyum stokunda, daha fazla zenginleştirmeyle üç veya dört nükleer savaş başlığını beslemeye yetecek miktarda uranyum bulunuyor.

Uzmanlar, Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesi halinde İran'a yönelik maksimum baskı stratejisini sürdüreceğini söylüyor.

Trump, başkan olsaydı 7 Ekim saldırılarını önleyebileceğini defalarca söyledi. Ancak İran ile güçlü ve kesin şartlar içeren yeni bir anlaşma arayışını da dışlamıyor.