TÜBİTAK İZMİT KÖRFEZİ’NDEKİ ESRARENGİZ MADDEYİ ÇÖZEMEDİ
TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi Kimya ve Çevre Enstitüsü uzmanlarından Doç.Dr. Çolpan Polat Beken, bu maddeyi ilk kez 18 Ekim’de gözlemlediklerini; daha önce Akdeniz, Karadeniz ve Marmara’nın değişik bölgelerinde de görüldüğünü, ancak ulusal ve uluslararası literatürde bunun tam olarak ne olduğuna ilişkin detaylı bir çalışma bulunmadığını söyledi.
İzmit Körfezi’nde zaman zaman çoğalan ve deniz yüzeyini kaplayan, balıçıların ağlarının gözeneklerini de saran beyaz maddenin analizlerini yapan TÜBİTAK ekibinin sorumlusu Marmara Araştırma Merkezi Kimya ve Çevre Enstitüsü uzmanlarından Doç.Dr. Çolpan Polat Beken, gelişmeleri değerlendirdi.
CANLI MADDE DEĞİL, MADDEYE TUTUNMUŞ CANLI
Bu olayı ilk kez 18 Ekim’de gözlemlediklerini söyleyen Doç.Dr. Çolpan Polat Beken, İzmit Körfezi’nde 3 kez gözlemlerde bulunduğunu belirterek şunları söyledi:
“Analizlerimiz henüz tamamlanmadı. Bulgularımız bunun doğal bir oluşum olduğunu gösteriyor. İçersinde denizlerde bulunan diğer canlıları da bulunduruyor. Canlı bir madde değil. Sadece bu maddeye tutunmuş canlılar var. Mukus adını verdiğimiz bir madde. Akdeniz, Karadeniz, Marmara’nın değişik yerlerinde zaman zaman gözlenmiş bir oluşum. Bu kez de Körfez’de karşımıza çıktı. Uluslararası litaretürde ve ulusal literatürde bunun tam olarak ne olduğuna ilişkin detaylı bir çalışma yok. Bu maddenin oluşumunda Körfez’in doğal dengesini bazı etkenlerin değişmesiyle ortaya çıktığını düşünüyoruz. Biri farklı meteorolojik koşullar ve buna bağlı değişen biyolojik yaşam döngüsü. İlkbahar dönemlerinde patladığı belirlenen diatomların zamansız aşırı çoğalmasından kaynaklanıyor. Şu andaki analizlerimiz sadece ilk etapta yapılmış mikroskobik ve kimyasal analizler. Şu anda denizin çok berrak olduğunu gözlemek mümkün. Çok hızlı bir şekilde yok oluyor.''
TOPLU BALIK ÖLÜMÜ OLMADI
Balıkçılar genelde balık ağlarının tıkanmasını ve balık avlama faliyetlerini bu anlamda olumsuz etkilediği yönünde şikayet ettiğini de söyleyen Doç.Dr. Çolpan Polat Beken, “Balık ölümlerine neden olacak düzeyde değil. Bu yapı organik madde olduğu için ortamdaki çözünmüş oksijenin değiştiğini ve çok düşük seviyeye inebileceği mümkün. Oksijensizlikten balık ölümleri olması mümkün. Ama öyle bir olay gerçekleşmedi'' dedi. Doç.Dr.Beken, İzmit Körfezi’nde iyileştirme çalışmalarının hızla sürdüğünü, buna bağlı arıtma tesislerinin yapımı ile ilgili olumlu gelişmeler bulunduğunu da belirtirken, ancak bunun yeterli olmadığını da hatırlattı.
ÇALIŞMALAR İÇİN KAYNAK GEREKİYOR
Projelerin planlanmasında harcama kelemlerinin fazla olduğunu söyleyen Doç.Dr. Çolpan Polat Beken, “Sürekli çalışmalarımız yok. Ancak proje ve program çerçevesinde yürüyen çalışmalarımız var. Biz bunları tamamen gözleme dayalı olarak başlattık. Kendi olanaklarımızla numuler aldık. Bu yolla doğada biranda olan olayı ispatlamanız ve doğru açıklamayı yapmanız mümkün değil. Bunları sürekli olarak ve düzenli bilimsel temellere dayalı olarak yapılması lazım. Kesinlikle belediye, özel teşebbüsün katkılarını bekliyoruz. Projeyi planlarken harcama kalemizin çok fazla oluyor. Hepsi proje ve program çerçevesinde elde edilebilecek konular. Konunun muhatabı önce Çevre Bakanlığı, yerel organizasyonlar belediyeler ve en önemlisi özel teşebbüsün katkısı çok çok önemli. Hep birlikte ortak çözümler aramalıyız'' diye konuştu.
