Gündem
  • 24.2.2005 14:59

TÜM İŞLETMELERE ''WEB SİTESİ'' KURMA ZORUNLULUĞU GELİYOR

MÜGE TUTCALI ANKARA (İHA) -Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Türk Ticaret Kanunu Taslağı''nı Hazırlama Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Ünal Tekinalp ile birlikte bakanlıkta bir basın toplantısı düzenleyerek yeniden hazırlanan ''Türk Ticaret Kanunu Tasarısı''nı tanıttı. Çiçek yaptığı konuşmada, hazırlanan tasarının Türkiye için çok önemli olduğunu belirterek, kanun tasarısını kamuoyuna duyurmak ve kamuoyunun tasarı ile ilgili katkısını almak istediklerini söyledi. Yürürlükteki Türk Ticaret Kanunu''nun 50 yıllık bir uygulama süresi olduğunu söyleyen Çiçek, bu süre içinde dünyada ve Türkiye''de pek çok şeyin değiştiğini ifade ederek, tasarının hazırlandığı dönemde bugünkü gibi bir Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ve Avrupa Birliği''nin (AB) olmadığını, kapalı ekonomiler olduğunu kaydetti. Çıkarılan yasaların günün ihtiyaçlarına uygun hale getirilmesi gerektiğini dile getiren Çiçek, ''''Ekonomik hayatın bu derece girift ve birbirini etkilediği bir dünyada, 50 yıl önce çıkarılmış bir yasa ile bugünün ihtiyaçlarına cevap vermek mümkün değil. Mümkün olmadığı için de diğer bazı temel yasalarda olduğu gibi Türk Ticaret Kanunu''nda da değişiklikler yapıldı. Bu yasa tasarısını hazırlamakla uzunca bir süre, Türkiye''nin ihtiyacını ekonomimizin ihtiyacını, ticari hayatımızın ihtiyacını karşılayacak, önemli bir yasayı meclisten geçirmek suretiyle hukuk alanında yaptığımız önemli açılımların birini daha gerçekleştirmiş olacağız'''' dedi. ''''AB İÇİN ÖNEMLİ BU YASA TASARISINI MECLİSE SEVK EDECEĞİZ'''' Türkiye''nin 50 yıllık uygulama süresinde önemli tecrübeler de edindiğini ifade eden Çiçek, ''''Bu yeni yasa tasarısında hiç şüphesiz bu 50 yıllık uygulama önemli ölçüde yer almıştır. Bu 50 yılda dünyada ticaret hukukunu ilgilendiren pek çok uluslararası ticari sözleşme ve belgeler imzalandı. Bunların hukukumuza yansıması gerekiyor. Esasen yaptığımız birçok değişiklikle de bu anlaşmaları iç hukukumuza yansıtmaya çalıştık'''' diye konuştu. Tasarıyı en kısa sürede Türkiye Büyük Millet Meclisi''ne göndereceklerini de bildiren Çiçek, ''''Ülkedeki istikrarın, meclis çoğunluğunun ortaya koyduğu imkanlardan da istifade ile bu dönem içerisinde Türkiye''nin temel yasalarını yeniden gözden geçirerek, çağdaş bir hukuk normunu ortaya koymak istedik'''' dedi. 17 Aralık''tan sonra hükümetin AB konularında ''rehavete'' kapıldığı eleştirilerine de cevap veren Çiçek, ''''Biz 17 Aralık''tan sonra da bu çalışmaları hükümet ve bakanlık olarak sürdürüyoruz. İşte bugün tartışmaya açtığımız bu yasa tasarısı AB çalışmaları ile de doğrudan alakalıdır. 3 Ekim''de müzakereler başladığı andan itibaren, özellikle şirketler hukuku dahil birçok konu bu Ticaret Kanunu ile de bağlantılı olacaktır. Dolayısıyla biz bu çalışmayı yapmakla ve AB için önemli bir yasa tasarısını TBMM''ye sevk edecek noktaya getirmekle önemli bir adım atmış oluyoruz'''' dedi. Tüm kamuoyunun ve meslek odalarının tasarıyı 3 ay boyunca incelemelerini isteyen Çiçek, 3 aylık süre sonunda komisyonun yeniden toplanarak tasarıya son halini vereceğini ve tasarının meclis ve Başbakanlık''a sevk edileceğini söyledi. ''''TÜM ANONİM ŞİRKETLERİN YÖNETİM KURULU TOPLANTILARI, ON-LİNE OLARAK ELEKTRONİK ORTAMDA YAPILABİLECEK'''' Daha sonra Türk Ticaret Kanunu Komisyonu Başkanı Prof Dr. Ünal Tekinalp tasarı hakkında bilgi verdi. Tekinalp, tasarının 6 kitaptan oluştuğunu belirterek, bunları ''Ticari İşletme, Ticaret Şirketleri, Kıymetli Evrak, Taşıma İşleri, Deniz Ticareti ve Sigorta Hukuku'' olarak sıraladı. Tekinalp bin 514 maddelik tasarının, bini aşkın maddesinin ya tamamen yeniden kaleme alındığını ya da büyük oranda yeniden değiştirilerek yeniden yazıldığını söyledi. Kanunun ''Kıymetli Evrak'' kitabı hariç tamamen yenilendiğini belirten Tekinalp, komisyonun tasarıyı hazırlarken önüne 6 hedef koyduğunu söyledi. Tekinalp, birinci hedefin Türkiye''yi sadece uluslararası ticaret toplumunun değil, uluslararası ticaret, endüstri, hizmet ve bilişim toplumlarının bir parçası yapacak mekanizmaları, sistemleri ve hükümleri tasarıya koymak olduğunu belirterek, ''''Bu sebeple tasarı Türkiye''de ilk defa elektronik ortamda işlemlere büyük önem vermiştir. Hukuki sonuç doğuran yönlendirilmiş e-mesajlar, e-ticaret ve e-işlemler tasarımızda önemli yer tutmaktadır. Bu bağlamda, çok büyük bir yenilik olduğunu tahmin ettiğimiz, bütün anonim şirketlerde yönetim kurullarının on-line, yani elektronik ortamda yapılması imkanı sağlanmıştır. Bunun gibi, bütün şirket ve işletmelerde, bütün ortaklar toplantısı on-line ortamda yapılabilecektir. Daha da önemlisi anonim şirketlerde, özellikle de halka açık anonim şirketlerde genel kurullara on-line olarak katılma, on-line öneri sunma, on-line müzakere yapma ve oy verme tasarının gerçekleştirdiği birinci yeniliklerdendir'''' şeklinde konuştu. Genel kurullara on-line katılmanın da aynen fiziki katılmanın doğurduğu sonuçları doğuracağını da ifade eden Tekinalp, bunun Türkiye''yi hem uluslararası piyasalara bağlayacağını, hem de anonim şirketlerde genel kurullara ilgisizlik dolayısıyla doğan güç boşluğunun ortadan kalkacağını belirtti. TÜM İŞLETMELERE ''WEB SİTESİ'' KURMA ZORUNLULUĞU GELİYOR İkinci hedeflerinin, Türk işletmelerini bilgi toplumunun birer üniteleri haline getirmek olduğunu kaydeden Tekinalp, ''''Artık dünya toplumu bilgi toplumudur. Bu sebeple bütün sermaye şirketlerinde ve Türk işletmelerinde, işletmelerin ''web sitesi'' açmaları ve bunu bir bölümünü kamuya, şeffaflığa tahsis etmeleri mecburiyeti getirilmiştir'''' dedi. Bu web sitesine, pay sahiplerine, sermaye piyasasının bütün aktörlerine, üçüncü şahıslara ve kamuya açıklanacak bilgilerin konulmasının da mecburi olduğunu vurgulayan Tekinalp, ''''Bütün finansal tablolar, bütün toplantı davetleri; pay sahiplerini, işletme sahiplerini, kamuyu, tüketiciyi ilgilendiren bütün hususlar burada yer alacaktır ve eğer almazsa bu bir hukuka aykırılık olarak kabul edilmiştir, hukuka aykırılığın sonuçlarını doğuracaktır'''' dedi. Böylece şeffaflıkta önemli bir adım atıldığını belirten Tekinalp, bugün işletmelerin kesinlikle ulaşılamayan bilgilerinin her an Türk toplumumun ve Türk ekonomisinin emrinde olacağını kaydetti. Üçüncü hedefin, Türk işletmelerinin uluslararası rekabet piyasalarında güçlü ve güvenilir aktörler olarak yer almasını sağlamak olduğunu belirten Tekinalp, ''''Artık, sadece ulusal piyasalara hizmet veren bir hukuk olmaktan çıkmak mecburiyetindeyiz. Bundan sonra artık uluslararası rekabet piyasasında yer almak zorundayız. Ancak bu yolla sermaye birikimimizi güçlendirebiliriz, akışı kolaylaştırabiliriz'''' dedi. Bunun için de 3 temel değişiklik yaptıklarını belirten Tekinalp şöyle konuştu: ''''Muhasebe standartları bakımından, Türkiye muhasebe standartlarının uygulanmasını kabul ettik. Ancak, Türkiye muhasebe standartları enternasyonal, finansal raporlama standartlarının özdeşi olacaktır. Türkiye Muhasebe Standartları Kurumu bizim kurulumuzun da üyesiydi ve bu standartları yayımlamaya başlamışlardır. Böylelikle biz, Avrupa Topluluğu''nun çok önemli bir gereğini bir adım daha ilerde gerçekleştirmiş oluyoruz. Bilindiği gibi AB 2003''te Lizbon''da, bölgesel muhasebe standartlarını terk etti ve uluslararası muhasebe standartlarının konsolide hesaplarda kullanılmasını istedi. Bunu bütün AB üyelerine bir mecburiyet olarak getirdi. Bu mecburiyet sadece konsolide bilançolar içindir. Biz münferit işletmelerin yıllık bilançolarında, yani solo tablolarda da aynı sistemi kabul ettik. Böylece, uluslararası rekabet piyasalarında bizim işletmelerimizin hesaplarını tetkik edecek olan ortaklarımız, potansiyel alıcılar, potansiyel sermaye piyasası aktörleri bizi kendilerinin piyasalarının bir parçası olarak görecekler.'''' DENETLEMELERDE MURAKIPLAR GİDİYOR, BAĞIMSIZ DENETİM ŞİRKETLERİ GELİYOR Temel değişikliklerden birinin de, denetlemelerde uluslararası standartların kabul edilmesi olduğunu ifade eden Tekinalp, ''''Şirketin kendi bünyesindeki, bugün hiçbir kalitesi olmayan murakıplar sistemini bıraktık ve bütün işletmeler için bağımsız denetimi getirdik'''' dedi. Tekinalp, Hazine Müsteşarlığı nezdinde hazırlanan bu programa IMF, DB ve SPK, BDDK gibi çeşitli piyasalarla ilgili özel kuruluşların taraf olduğunu bildirdi. Ticaret Kanunu Komisyonu olarak, bu programın esas aktörleri olduklarını ifade eden Tekinalp, bu kurumların bütün sistemlerini, komisyonun belirlediği siteme göre kurduklarını açıklad bı. Tekinalp, ''''Bu uluslararası şeffaflığa ilişkin, muhasebe standartları ve uluslararası murakabe standartlarıdır. Bunun Türkiye''de bugüne kadar yapılan ve kapalılıktan doğan birçok sakıncaları ortadan kaldıracağına inanıyoruz'''' dedi. Uluslararası sermaye piyasalarının arkasından sürüklenmemek ve bunun güçlü bir aktörü olmak için bütün uluslararası konvansiyonları tasarıya aksettirdiklerini belirten Takinalp, ''''Bu büyük bir virajın alınması demektir. Çünkü 40 yıldır Türkiye konvansiyonlar bakımından oldukça mütevazı bir düzeyde kalmıştır. Bunu sadece şirketleri hukuku değil, deniz ticaretinde, kara ve deniz taşımacılığında ve sigortalarda konvansiyonlara uymak suretiyle uluslararası seviyeye çıkarmaya gayret ettik'''' diye konuştu. Tasarıyı hazırlarken dördüncü hedeflerinin de, Avrupa müktesebatının Türk hukukuna aktarılması olduğunu ifade eden Tekinalp, ''''Türkiye''de bugüne kadar hazırlanmış hiçbir metin, Avrupa Hukuku ile uyum konusunda bizim hazırladığımız tasarı kadar kapsamlı ve uyumu yüksek seviyede sağlayıcı olmamıştır. Ticari işletme, şirketler, deniz ve kara taşıma ve sigortalardaki bütün Avrupa Birliği yönergelerini, AB tüzüklerini, tavsiyelerini, ilkesel mahiyette öneri taşıyan bütün yazışmaları değerlendirdik, tetkik ettik ve yansıttık'''' dedi. Beşinci hedeflerinin, çağdaş ve modern ticaret hukuku ile örtüşen müesseseleri almak olduğunu belirten Tekinalp, yerli ve yabancı sermaye sağlanmasını kolaylaştırıcı mekanizmalar getirdiklerini ve bunun sermaye birikimi açısından çok önemli olduğunu söyledi. Tekinalp, ''''Örneğin, kapalı anonim şirketlerde bile kayıtlı sermaye sisteminin kabul edilmesi, şarta bağlı sermaye artırımının gerçekleştirilmesi. Bugün bütün işletmeleri, hatta devlet işletmelerini, bakanlıklarını bile etkileyen kurumsal yönetim ilkelerini tasarıya aldık'''' diye konuştu. İşçilerin şirkete ortak olmasının yeni yollarının yaratılması, özellikle şarta bağlı sermaye artırımlarında anonim şirketlerde, değiştirme hakları veya alım hakları tanıyarak, işçilere öncelik verme, ayrıca halka açılacak şirketlerin önce işçilere bu imkanı sağlaması gibi yenilikler getirildiğini söyledi. SİGORTALILAR DA TÜKETİCİ OLARAK TANIMLANACAK Altıncı hedeflerini ise ''ekonominin iki önemli adamı''nın konumunu güçlendirmek olduğunu ifade eden Tekihalp, bu iki adamın, ''tüketici ve halk pay sahibi'' olduğunu söyledi. Bu iki adama çok önem verdiklerini, bunların ekonomini istikbaldeki iki adamı olduğuna inandıklarını ve koruma altına aldıklarını belirten Tekinalp, ''''Haksız rekabete ilişkin kuralları tüketiciye odakladık. Eskiden haksız rekabet kuralları iyi rakibi kötü rakibe karşı korurdu. Biz bugün ekonomi içinde her türlü tüketiciyi korumasını arzu eden kurallar getirdik. İkinci olarak, sigortalıyı kendini sigorta ettiren kimseyi bir tüketici olarak tanımladık ve tüketici diğer kanunlarda nasıl korunuyorsa, sigortalıya da o gözle baktık. Bunun da sigorta hukukunda çok önemli bir konsept değişikliği olduğuna inanıyoruz'''' dedi. Pay sahipleri konusunda da bütün niyetlerinin sermayenin tabana yayılması olduğunu belirten Takinalp, ''''Ortağı çok önemsiyoruz. Önemserken de onu en başta güven duyacak bir konuma getirmeye çalışd bıyoruz. Bu da şeffaflıktır. Yani iki ucu görünmeyen bir tünelin içinde hissetmesin kendini. Yatırımını yaparken nereye yapacağı konusunda bilgisiz olmasın. Bu konuda tasarını çok donanımlı olduğuna inanıyoruz'''' diye konuştu. Pay sahibinin konumunu düzenlerken yeni ferdi haklarla ve dava haklarıyla donattıklarını da belirten Tekinalp, bu dava hakları içinde ekonomi bakımından bir reform teşkil eden hakları getirdiklerini söyledi. İki şirketin birleşmesi durumunun çok önemli bir değişim olduğunu ve bunun makro planda çok önemli olacağını belirten Tekinalp, ancak küçük bir halk ortağının bundan zarar görüyor olabileceğini kaydetti. Tekinalp, işletmelerin makro menfaatleri ile halk ortağının ferdi menfaatlerinin her zaman uymayabileceğini ifade ederek, birleşme, bölünme, yurt dışına merkez taşıma gibi büyük kararlar söz konusu olduğunda, halk ortağının, hisselerinin gerçek değerini almasından sonra ayrılabileceğini söyledi. Şirketin halk ortağına, ''eğer arzu etmiyorsan hisseni sat'' demeyeceğini dile getiren Tekinalp, ''''Her zaman piyasada, özellikle bu tip kararlar alındığı sırada bu satışlar gerekleştirilemez'''' dedi. Halk pay sahiplerini korurken, Türk hukukunda ilk defa şirketler topluluklarını da düzenlediklerini ifade eden Tekinalp, ''''Bunlar bugün düzenlenmemiştir. Düşünün ki bir topluluğun 180 tane şirketi var. Siz bu 180 şirketten bir tanesinde küçük bir pay sahibisiniz. Kim sizin farkınızda ve siz bugünkü kanunlarla korunmuyorsunuz. Biz işte bu şirketler topluluğunu 30 yeni madde ile yeniden düzenledik ve yeni sorumluluk sistemleri ve koruma mekanizmaları getirdik'''' şeklinde konuştu. ''''TÜRKİYE, BİR ŞİRKETLER MEZARLIĞI'''' Daha sonra yaptığı açıklamada, ''''Türkiye bir şirketler mezarlığı'''' diyen Bakan Çiçek, özellikle yurt dışına işçi olarak giden ve Türkiye''de şirketlere ortak olan kimselerin ortaklıklarının gerçekleşmediğini söyledi. Türkiye''de pek çok konuda olduğu gibi şirketler hukukunda da kayıtların şeffaf olmadığını belirten Çiçek, murakıpların ayaküstü ve birkaç cümlelik raporlar hazırladıklarını dile getirdi. Sağlıklı bir denetim olmamasından dolayı Türkiye''nin kaynak sıkıntısı çektiğini ifade eden Çiçek, ''''Türkiye''nin bugünkü durumdan kurtulması gerekir'''' dedi. Bakan Çiçek ve Tekinalp daha sonra gazetecilerin sorularını cevapladı. Tekinalp, denetim mekanizmasının nasıl olacağının sorulması üzerine, orta ve büyük ölçekli şirketlerin bağımsız denetleme şirketleri ile denetleneceğini, küçük şirketler ve anonim şirketlerin de en az 2 yeminli mali müşavir veya serbest mali müşavir olan bağımsız denetleme şirketleri tarafından denetleneceğini kaydetti. Bunların denetlenen şirketlere yabancı, tarafsız ve bağımsız kişiler olacaklarını ifade eden Tekinalp, denetimin yeni esaslara oturtulduğunu söyledi. Tekinalp, denetim raporlarının içeriklerinin de belirlendiğini, sınırlı onay raporlarının da artık ihtirazi onay anlamına gelmeyeceğini söyledi. Tekinalp, denetim şirketlerinin de sorumlulukları olacağını, bunun hem cezai hem de tazminat şeklinde olacağını bildirdi. Bir gazetecinin batık bankaların denetlenmesine reğmen battığını belirtmesi üzerine Tekinalp, web sitesi zorunluluğundan dolayı BDDK''nın bankaları Ticaret Kanunu''ndan farklı olarak inceleyebileceğini belirtti. Tekinalp, yüzde 3 faiz uygulanırken, yüzde 15 faiz veren bankaların bunun açıklamasını web sitelerinde yapması gerektiğini ve BDDK''nın ek açıklamalar isteyebileceğini söyledi. Tekinalp, yanlış bilgi yayınlanmasının da cezai sorumluluğunun olduğunu bildirdi. Güncellenme Tarihi : 17.3.2016 11:10

İLGİLİ HABERLER