TÜM TÜRKİYE İZLENİYOR!
Trabzon savcılığınca yeniden başlatılan soruşturma kapsamında ifade veren Emniyet Başmüfettişi Levent Yarımel, telekulak konusunda büyük bir ifşaatta bulundu: Emniyet, Türkiye’de yaşayan herkesin görüşme kayıtlarına ilişkin bilgileri tutuyor, istediği kaydı silip değiştirebiliyor
Hrant Dink’in öldürülmesinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin ihmali olup olmadığına ilişkin soruşturma raporu düzenleyen Emniyet Başmüfettişi Levent Yarımel, Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yeniden açılan soruşturma kapsamında ifade verdi. Savcıya polisin telefon detay kayıtlarına ilişkin sistemini anlatan Yarımel, böylece telekulak konusunda büyük bir ifşaatta bulunmuş oldu. Başmüfettiş, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nda talimatla verdiği ifadede Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanlığı’nda kurulan sistemle ilgili çarpıcı bilgiler verdi:
Bazı polislere şifre
“İstihbarat Daire Başkanlığında bulunan bilgisayar sistemleri üzerinde ülkemizde bulunan tüm telefon şirketlerine ait (Telekom, Turkcell, Avea, Vodafone, araç telefonu vb) telefon adres kayıtlarının, telefon görüşme detaylarının, telefonun bulunduğu yer, (HTS) bilgileri tutuluyor. Başkanlıkta ve (81) ilde görev yapan istihbarat personelinden başkanlıkça şifre verilenler, şifresi ile istihbarat dairesi başkanlığındaki bilgisayar sistemine bağlanarak bir telefon numarasının, adresini, kimleri aramış, kimler aramış, telefonun nerede (HTS) olduğunun sorgulanmasını, Telefon Detayı Sorgulaması denir. Güvenlik amacıyla kimin, hangi numarayı, hangi tarih ve saatte incelediğinin tutulmasına “(LOG) kayıtları” denir. Bu sistemlere şifresi ile bağlanan personel, tutulan (LOG) kayıtlarının tarihini, kimin hangi numarayı sorguladığını değiştiremez ve değiştirmesi de mümkün değildir.”
Bilgiler silinebiliyor
“Örneğin Emniyet Genel Müdürlüğü Bilgi İşlem Dairesi bünyesinde bulunan POLNET VE EGMİNTERNET ağına görev yaptığı hizmet birimlerinde bulunann bilgisayarlarla şifresi ile bağlantı kuran personelin kullandığı bilgisayarın sistem tarihi ve saatini değiştirme yetkisi yoktur. İstihbarat Dairesi Başkanlığı’ndaki bilgisayar sistemlerine bağlanan istihbarat personelinin de örnekte izah edildiği gibi tarih ve saati değiştirme yetkisi yoktur. Çünkü böyle bir yetki tüm personele verilmiş olsaydı kayıtların tarih ve saatinde değişiklikler olduğunda bir telefon numarasını birden çok personel sorguladığında hata yapan personelin tespiti zor olacak ve kayıtların tutulmasının da bir amacı olmayacaktı. Ancak İstihbarat Dairesi Başkanlığında bilgisayar sistemlerinde görevli olan personel, bu kayıtları değiştirebilir ve silebilir.”
JANDARMA’NIN İZNİ İPTAL EDİLDİ
VATAN, Emniyet’e Türkiye genelinde iletişimi izleme yetkisi veren Mahkeme kararını 1 Haziran 2005’te Kemal Göktaş’ın haberiyle duyurdu. Mahkeme 25 Nisan 2007’den itibaren 3’er ay süreyle bu izni uzatmıştı. Jandarma ve MİT’in de benzer kararlar aldığı sonradan ortaya çıktı. Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın Jandarma’ya verilen yetkinin kaldırılması için Adalet Bakanlığı’na başvurdu. Bakanlık ‘kanun yararına’ bozma talebiyle kararı Yargıtay’a götürdü. 9. Ceza Dairesi, 4 Haziran 2008’de Jandarma’ya verilen yetkiyi kaldırdı ve ‘Hiçbir kuruma demokratik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti’nde yaşayan insanlar şüpheli görülerek ülke genelini kapsayacak şekilde yetki verilemeyeceğini’ belirtti. Ancak , bakanlık emniyetin aynı yöndeki iznini kaldırmak için Yargıtay’a başvurmadı. Bu sistemin yürütüldüğü, Polis Müfettişi Levent Yarımel’in ifadeleriyle ortaya çıkmış oldu.
İhbar edilen tüm suikastlar önlendi Hrant Dink hariç!
Başmüfettiş Yarımel’in ifadesi, Dink suikastındaki ihmaller zincirini de gözler önüne serdi
Hrant Dink cinayetinde İstanbul Emniyeti’nin kusurlarını araştırmak üzere rapor hazırlayan polis başmüfettişi Levent Yarımel, Trabzon Başsavcılığı’nın Rize Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararıyla yeniden açtığı soruşturmada verdiği ifadede şok suçlamalarda bulundu. İfadesinde Trabzon ve İstanbul Emniyeti ile İstihbarat Daire Başkanlığı yetkililerinin kusur ve ihmallerini sıralayan Yarımel, ayrıca polis ekipleri arasındaki çekişmeye ilişkin de önemli bir iddiayı gündeme getirdi. Başmüfettiş, istihbarat hizmetlerinde çalıştığı dönemmlerde yardımcı istihbarat elemanlarından şahıslara yönelik yüzlerce eylem istihbaratı aldıklarını ve istihbarat metot ve tekniklerini kullanarak bu eylemlerin gerçekleşmesinin “tamamını” önlediklerini de söyledi.
Hayal’in kayıtları silindi
Yarımel, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın, İstanbul Emniyeti’nin cinayetten bir yıl önce Yasin Hayal’in eylem yapacağına ilişkin istihbarat üzerine telefon sorgulaması yaptığını gösteren LOG kayıtlarını sildiğini iddia etti: “Bana, İstanbul İstihbarat Şubesi’nin cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan Yasin Hayal’e ait telefon numarasının kardeşi Osman Hayal’e ait telefon numarası ile irtibatlı olduğu, bu telefonun da Ümraniye’de bir fırını adres gösterdiği, ancak bu fırında yapılan aramada Osman Hayal’in tespit edilemediğine ilişkin çalışmalar yapıldığı anlatıldı. Buna rağmen başmüfettiş Şükrü Yıldız’ın 11 Mart 2008 tarihli raporunda, İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 6 Mart 2008 tarihli yazısına dayanarak Osman Hayal’in telefon numarası hakkında Trabzon’dan yazı gönderildiği, 17 Şubat 2006 ile cinayet tarihleri arasında herhangi bir sorgulama yapılmadığı, ilk sorgunun cinayetten 3 gün sonra yani 22 Ocak 2007’de yapıldığı belirtildi.”
Müfettişi yanıltmak için...
“Ancak Yasin Hayal’e ait telefonun sorgusunun yapıldığına dair benim ve daha sonra da itiraz üzerine atanan bilirkişi Prof. Dr. Nizamettin Erduran’ın tespitleri var. Bu rapora göre İstanbul İstihbarat Şubesi’nin Yasin Hayal’e ait telefonu 20 Şubat 2006’da sorgulanmış. Hangi polisin, hangi telefon numarası hakkında, ne zaman sorgulama yaptığına ilişkin bilgilerin tutulduğu LOG kayıtlarını sadece Ankara İstihbarat Daire Başkanlığı’nda silinip değiştirilebilir. Bu durum İstihbarat Daire Başkanlığı’nın Yasin Hayal’in telefonunun telefon sorgusu (LOG) kayıtlarını sildiği gerçeğini ortaya koymaktadır. Bu kayıtların müfettiş soruşturmalarını veya bilirkişi raporlarının hazırlandığı dönemde bilindiği kanaatindeyim. İstihbarat Daire Başkanlığındaki sıralı amirler emir vermedikçe bilgisayar sistemlerindeki LOG kayıtları silinemez. Bu kayıtların kim tarafından neden silindiği araştırılması gereken bir husustur. Şahsi kanaatim, İstihbarat Daire Başkanlığı’nun böyle bir bilgi vermesinin müfettişi yanıltmak için olduğu yönünde.”
Kemal Göktaş /VATAN