Gündem
  • 15.12.2020 23:17

Tümamiral Cihat Yaycı : ABD'nin yaptırım kararı milli silahlara roket etkisi yapar

Tümamiral Cihat Yaycı'dan yaptırım açıklaması: İtici roket etkisi yapacak

ABD'nin açıkladığı CAATSA kapsamında Türkiye'ye yaptırım uygulama kararına yönelik tepkiler artarak devam ediyor. Müstafi Tümamiral ve Bahçeşehir Üniversitesi DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı konuya ilişkin açıklamalarda bulundu. Yaycı, ABD yaptırımlarının Türkiye'nin savunma sanayii alanında daha güçlenmesine sebep olacağına işaret etti.

ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı haksız yaptırım kararına ilişkin tepkiler artarak gelmeye devam ediyor. Washington'un yaptırım kararına Müstafi Tümamiral ve Bahçeşehir Üniversitesi DEGS Başkanı Doç. Dr. Cihat Yaycı da tepki gösterdi.

Yaycı, ABD'nin CAATSA kapsamında uygulama kararı aldığı yaptırımların Türk Savunma Sanayii'ni daha da güçlendireceğini açıkladı.

"İtici roket etkisi yapacak"

Müstafi Tümamiral Yaycı, yaptırımların Türkiye'nin savunma sanayisini güçlendirerek daha da gelişmesine yardımcı olacağını ifade etti. Özellikle Türkiye'nin artık kendi kendine yeterlilik açısından önemli bir noktada olduğuna değinen Yaycı, şu ifadeleri kullandı:

"Bu yaptırımlar bir ambargo niteliğindedir. Her ambargo, Türk Milleti'ni daha da güçlü kılmıştır. Türk savunma sanayiinde bir itici roket etkisi yapıp, daima geliştirmiştir. Türk savunma sanayiisi güçlüdür. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de her zaman olduğu gibi stok seviyeleri yeterli düzeydedir. Planlamalar yıllar öncesinden yapılır, bugünler öngörülebilir bir durumdur. Halkımız endişeye kapılmamalıdır."

"Milli gururumuz her şeyin üzerindedir"

Yaycı ayrıca yaptırım ve ambargoların altında ezilmeyeceğini söylerken Türkiye'nin gurur ve onurunun her şeyin üzerinde olduğunu ifade etti:

"Her şer de bir hayr vardır; yaptırımlar ve ambargolar, milli savunma sanayiimizi geliştirmemiz konusunda bir fırsattır. İstikbalde, Türk savunma sanayii başarılı bir şekilde ileri noktalara ulaşacaktır.Milli gurur ve onurumuz, her şeyin üzerindedir. Türk'ün gururu ve onuru, yaptırımlarla ezilebilecek kadar zayıf değildir. Bunu tüm Dünya tarih boyunca bilmiştir ve bilecektir.Türkiye, bu durumdan mutlaka ders çıkaracak ve ittifak alternatiflerini artıracaktır."

COŞKUN BAŞBUĞ: S-400 BAHANE, ESAS SEBEP TÜRKİYE

Güvenlik Uzmanı Coşkun Başbuğ da ABD'nin uyguladığı yaptırımın arkasında S-400'lerden çok farklı nedenlerin oluşuna dikkat çekti. Türkiye'nin çıkarlarıyla Washington'un çıkarlarının çakıştığını dile getiren Başbuğ, ABD'nin Türkiye'ye söz geçiremediği için yaptırım yoluna gittiğini belirtti.

Başbuğ "ABD'nin tek hedefi Türkiye, Erdoğan ve uygulanan politikalar." dedi:

"ABD’nin S-400 ile ilgili sorunu bahane. Anadolu da bir söz vardır; Gönül sohbet ister kahve bahane”. ABD sorun ister ABD eski Türkiye’yi ister S-400 bahane. Niye S-400’ler sorunu büyüdü? En son güncel olan o vardı, Rusya geçerli bir nedendi. Rusya, NATO gibi birçok faktör var kullanabileceği. Onun üzerinden bir siyaset yürütmeye çalıştı. Fakat ABD’nin esas sorunu Cumhurbaşkanı Erdoğan ve kontrol edemediği Türkiye…Bugün desek ki ABD’ye S-400 defterini kapattık Rusya’ya hepsini iade ediyoruz konu bitmiştir. Hemen ABD ertesi gün bize yeni bir sorunla karşımıza çıkacak. Bu savunma sanayisinde hamleye dur diyecek veya Doğu Akdeniz de kabuğuna çekil diyecek. Orda etki alanlarını kapat diyecek. Yani ABD’nin esas rahatsız olduğu  konu Türkiye’nin genel tavrı, duruşu ve uyguladığı politikalar. Bunların hepsi ABD’nin Siyonist kanadının yıllardır uyguladı politikaları Türkiye’nin süreci terse döndürmesi.

 ABD’nin rahatsız olduğu konu bu. Yoksa S-400’ler, F-35 falan bunların hepsi alt başlık. Dolayısıyla ABD’nin yaptırımlar konusundaki politikasını asla kabul etmiyorum. Zaten bunu da artık herkes görüyor. ABD'nin tek hedefi Türkiye, Erdoğan ve uygulanan politikalar."

YAPTIRIMLAR SAVUNMA SANAYİSİNİ ETKİLEMEZ

Türkiye'nin savunma sanayii alanında yıllardır yürüttüğü yerli ve millileşme hamlelerinin, ABD'nin yaptırımlarından etkilenmeyeceğini belirten Başbuğ, CAATSA'ya balı kalmaksızın Türkiye'nin bu alandaki çalışmalarını devam ettirdiğini ve ettireceğini söyledi.

Başbuğ "Türkiye her zaman en kötüye göre senaryolarını üretiyor." diyerek çalışmaların aksatılmadan devam ettirileceğini ifade etti:

"Yapılan hamle savunma sanayiinde "kötü komşu ev sahibini yapar" ilkesini çalıştırır mı?.. Doğrusu ben pek düşünmüyorum. Zira Türkiye her zaman en kötüye göre senaryolarını üretiyor. ABD iyi davranıyor diye uyguladığı hamleleri askıya almış değildir. Şu an daha yeni bir gelişme var mesela Ukrayna 4 tane Mil-Gem üretimi korveti sipariş verdi. Pakistan'dan sonra ikinci sipariş bu. Ve bunların sadece Pakistan için söyleyeyim Türkiye'ye getirisi 4 milyar doları buluyor. Şimdi bu sizin hanenize artı giren rakamlar diğer karşı tarafın hanesine eksi olarak yazar. Biz şuan Savunma Sanayiinde ki hamleleri yüzde yüz orana getirmek için büyük bir çaba sarf ediyoruz. Bunu yaparken de ABD’nin tutumu Rusya’nın sırtımızı okşaması bizi hiç enterese etmiyor. Biz gözü kulağı kapatıp odaklandık hedefe doğru gidiyoruz."

"HER KONUDA EN İYİLERİ ÜRETİYORUZ"

Son dönemde Türk SİHA'larının başarısının Avrupa'nın önde gelen devletleri tarafından da dikkatlerini çekmesi ve Almanya, İngiltere gibi ülkelerin Savunma Bakanları'ndan yerli ve milli insansız hava araçlarına övgüler gelmesini değerlendiren Başbuğ, Türkiye'nin artık majör devletlerden sipariş alabilecek seviyeye ulaştığını ifade etti.

Bu durumun, pazarın önemli üretici ülkelerinden olan ABD'yi rahatsız edişine dikkat çeken Güvenlik uzmanı şunları söyledi:

"Yakın zaman da ABD’nin, majör devletlerin siparişlerini aldığımızı göreceğiz. Çünkü bugüne kadar içerdeki saboteyle maalesef ülkeden göçen beyinler artık gerçek göçü başlatmak üzere hazırlık içerisinde. Zaten bütün dünyada bütün o sektörlerde etkileşme hep Türk imzalı ve Türklerin ön planda olduğunu görüyoruz bundan hiç kaçış yok.. İsraillerin, ABD’lilerin yıllardır dünyaya İHA diye yutturduğu hurdalara bakıldığı taktirde zaten sınıfında oldukça kötü olduğunu ve iş görmedikleri de ortaya çıkıyor. Mesela ASELSAN merceği ben üreteyim dedi, İsrail hemen ayağa kalktı, böyle bir şeye ihtiyaç yok olanlar budur dedi. Şimdi onlar hala aynı teknolojiyi kullanıyor. Çünkü eldeki imkanla ona yetiyor. Buna İngiltere ve Almanya dahil. Gerek beyin, ham madde gerek insan kaynakları açısından en zengin ülke Türkiye. Dolayısıyla o iddialı cümleyi ben yine kuruyorum: Her konuda özellikle savunma sanayiinde en iyileri üretiyoruz." 

"İNGİLTERE-ALMANYA'NIN SİPARİŞ VERMESİ HAYAL DEĞİL"

Türk SİHA'larının Libya, Suriye ve son olarak Karabağ'da gösterdiği başarı nedeniyle artık iyice göz önünde olduğunu belirten Başbuğ, yakın zamanda İngiltere ve Almanya Savunma Bakanları'nın övgülerini kazanan yerli ve milli insansız hava araçlarının bu ülkelere ihraç edilmesinin hayal olmadığını ifade etti:

"Bugün İHA ve SİHA'lar çok büyük başarılar elde ediyor. Bugüne kadar sıfır hata ile geldik. Gerek Suriye gerek Irak’ta gerek Kafkasya da şimdi bu bir anlamda SİHA'ların görücüye çıktığı anlamına geliyor. Yani dünyadaki tüm ülkelerin gözü kulağı bu silahlarda… Ne yapıyor, nasıl başarı elde ediyor neleri üretiyorlar Türkiye neler başardı diye hep takip altındayız. Basit örnek Pantsir ve S-300 bütün dünyanın üzerinde konuştuğu savunma sistemleri, Rusların teknoloji harikası diye dünyaya pazarladığı silahlardı. Türk SİHA'ları bunları hem Suriye'de hem de Karabağ'da yerle bir etti. Bir tek eksiğimiz S-400 gibi hava savunma sistemlerini üretecek konuma gelmemiz. Onunla ilgili de çok ciddi çalışmalar yürütülüyor. Yakın zamanda bunları da tamamlayabilirsek çok önemli bir gelişme olacaktır. Bunlar hep birbirinin takımıdır: Hava taaruzundan en iyisiysen, savunmayı da en iyi üretmek durumundasın. Bununla ilgili çalışmalar da yürütülmeye devam ediliyor. Gündemde şu an yok ancak yakın zamanda gelişmelerin yaşanacağını düşünüyorum. Dolayısıyla Almanya'nın İngiltere'nin ve Avrupa'nın majör devletlerinin Türkiye'ye sipariş vermesi hayal değil, uzak hiç değildir."

Güncellenme Tarihi : 15.12.2020 23:35

İLGİLİ HABERLER