TÜRK SİYASİ HAYATINA YENİ BİR PARTİ KATILIYOR...
İSTANBUL - Güçlü Türkiye Partisi (GTP), Türk siyasi hayatında yerini almak için kuruluş çalışmalarına başladı.
Ekonomistler Platformu, Bilgiler Derneği ve Anadolu'nun Genç Liderleri adlı sivil toplum kuruluşlarının başkanı olarak tanınan Tuna Bekleviç'in liderliğini yaptığı parti, önümüzdeki günlerde kuruluş dilekçesini İçişleri Bakanlığı'na verecek. GTP'nin, gençlik ve kadınlarla 2023 yılının güçlü Türkiye'si için yola çıktığını belirten Tuna Bekleviç, Türkiye'yi insan odaklı, demokratik, sosyal bir hukuk devletine dönüştürmeyi; dünya devletlerinin özgürlükçü demokrasi, adil bölüşüm ve sürdürülebilir barış arayışlarına bütünleştirici katkı sağlayarak Türkiye'yi uluslararası camianın saygın bir üyesi yapmayı hedeflediklerini söyledi. Siyasi sorumluluklarının Türkiye'ye yeni bir kurtarıcı lanse etmek değil, ülkeyi yönetecek en iyi takımı sahaya sürmek olduğunu belirten GTP lideri Tuna Bekleviç, Güçlü Türkiye Partisi'nin bilgi ve bilime önem veren, kucaklayıcı, şeffaf ve adil yeni nesil siyasetçiler tarafından kurulacağını ifade etti.
Amaçlarının, insan odaklı yeni Cumhuriyet anlayışı ile vatandaşlarının mutlu olduğu, geleceğinden umutlu güçlü Türkiye'yi oluşturmak olduğuna işaret eden Tuna Bekleviç, 6 yıllık hazırlık sürecinin sağladığı birikimle parti kurucuları tarafından oluşturulan "Ortak Gelecek Sözleşmesi" çerçevesinde Türkiye'nin dönüşümü için gerekli adımları atmayı ülkenin yarını için bir borç olarak gördüklerini kaydetti.
Kuruluş aşamasında tamamı gençlerden oluşan ve kadınların siyasi yaşama katılımında pozitif ayrımcılık gözeten Güçlü Türkiye Partisi'nin ayrı bir gençlik ve kadın kolları olmayacağı kaydedildi. Güçlü Türkiye Partisi, mevcut olan katılımcıları arasında yer alan 18 yaşındaki isimler ile de aynı zamanda Cumhuriyet tarihinin en genç katılımcılarına sahip partisi oluyor. Parti, belli bir yaşın üzerindeki katılımcılarını ise parti danışma kurullarında değerlendiriyor. Partinin Ortak Gelecek Sözleşmesi hakkında şu ifadeler kaydedildi:
"Avrupa Birliği ile bütünleşme sürecinde yaşanan gelişmeler ve bu duruma bağlı olarak artan demokrasi talebi ülkemizde uzun süredir seslendirilen değişim ihtiyacının derinleşmesine ve karşıt görüş olarak aşırı milliyetçiliğin yükselmesine neden olmuştur. Bu süreç dahilinde, gerek sol gerekse sağ düşünce yapısına sahip bir grup yurttaşımız, Türkiye'nin içe kapatılmasının yararlı olacağına inanırken; diğer yurttaşlarımız insan odaklı, özgür ve demokrat Türkiye'yi arzu etmektedir. Yine bir grup yurdumuzun fiziki bütünlüğünü 'ortak geçmiş' söylemi ile muhafaza edeceğimizi düşünürken; diğer grup tüm yurttaşlarımızın üzerinde uzlaşacağı 'ortak gelecek' hedefi ile birlikteliğimizi sağlayabileceğimize inanmaktadır. Özellikle Milli Eğitim yolu ile farklılıkları aynılaştırılarak tek tip siyasal yurttaş haline getirilmiş halkımız, birçok seçimde tehlike altına olduğunu düşünerek siyasi tercihini onu tehlikelerden koruyacağını taahhüt eden otoriter liderlerden yana kullanmıştır. Bu tercihler tek özgür düşüncenin resmi ideoloji olmasına, yasakçı ve baskıcı zihniyetin yaşamımıza girmesine, bürokratik kurumların anti-demokrat özelliklerinin derinleşmesine ve bireylerin hak ve özgürlüklerinin temel milli yararların ardına itilerek devletin kutsallaştırılmasına neden olmuştur. Yapay içe kapanma eğilimi, yabancı düşmanlığı ile desteklenmiş ülke, dış politikasında yalnızlığa terk edilmiştir. Bu düşünceler kapsamlı bir donüşüm ihtiyacını zorunlu hale getirmiştir. Kapsamlı dönüşüm ihtiyacı; yeni yurttaş kimliğinin tanımlanması, devletin temel görevlerinin yeniden düzenlenmesi ve yeni sivil anayasanın kabulü gibi 3 temel alanda cesaret gerektiren demokratik reformlarla gerçekleştirilebilir. Bu gerekçelerle dönüşümü talep eden yurttaşlarımızı temsil edecek, ulusal değerlerimize evrensellik katarak Türkiye'yi uluslararası camianın saygın üyeleri arasına taşıma hedefi taşıyan yeni bir siyasi partinin var olması gerektiğini düşünerek Türkiye siyasi hayatına katılmaya karar verdik."
Açıklamada, "Türkiye toplumunu meydana getiren tüm yurttaşlarımız ile Türkiye'yi insan odaklı, demokratik, sosyal bir hukuk devletine dönüştürmeyi; dünya devletlerinin özgürlükçü demokrasi, adil bölüşüm ve sürdürülebilir barış arayışlarına bütünleştirici katkı sağlayacak seviyeye taşımayı ve ülkemizi uluslararası camianın saygın bir üyesi yapmayı Ortak Gelecek Sözleşmesi olarak kabul ediyoruz. Ortak Gelecek Sözleşmesi, Türkiyeliler'in yeni yurttaş kimliği, etkin devlet anlayışı ve tüm yurttaşların haklarını güvence altına alan sivil anayasa ilkeleri üzerinde anlaşmasını temsil eder" denildi.
Sözleşmede, "Yeni Yurttaş; din, dil, ırk, cinsiyet, etnik köken farkı gözetmeksizin tüm Türkiyeliler'i medeni, sosyal ve siyasi haklara sahip, eşit ve özgür yurttaşlar olarak kabul eder. Milli Eğitim yolu ile Türkiye'nin asıl gücü ve yaratıcılığının ilhamı olan farklılıklarını devletleştirerek tek tip siyasal yurttaş yaratma amacını reddeder. Değişen dünya koşullarında zaruri hale gelen anayasa ve diğer hukuki reformları gerçekleştirerek özgür, bağımsız, müzakereci ve kendine güvenen Türkiyeli olarak tanımladığı yeni anayasal yurttaşlık kimliğini Türkiye'nin bütünlüğünün teminatı olarak kabul eder. Etkin Devlet; her zaman ve her koşul altında önce yurttaşlarının özgür ihtiyaçları için var olan devlet felsefesi ve egemenliğin kayıtsız şartsız millette olduğu ilkesi üzerine inşa edilmiş, adalet ve güvenlik görevlerine odaklanmış etkin bir devlet anlayışını benimser. Sivil Anayasa; bağımsız yargıyı güvence altına almış, yerel sorunlara bütünleştirici yerel çözümler ve bireysel fırsat eşitliğine dayalı, ahlak ilkelerini benimseyen, katılımcı demokrasi ve açık toplum gereksinimlerini ifade ve teşvik eden başta sivil anayasa olmak üzere diğer hukuki reformların gerçekleştirilmesini hedefler" ifadeleri yer aldı.
Son olarak ise, "İnanıyoruz ki, bilgi ve bilime önem veren, kucaklayıcı, şeffaf ve adil yeni nesil siyasetçiler tarafından odağında yurttaşın mutluluğu olan, yeni toplumsal düzen demokratik araçlarla tesis edilecek, insan odaklı yeni Cumhuriyet anlayışı ile yurttaşlarının mutlu olduğu ve geleceğinden umutlu Güçlü Türkiye oluşturulacaktır" denildi.