Yaşam
  • 17.8.2006 13:30

TÜRKBÜKÜ'NE GİDEN HACI OLUR DÖNER

Temmuz ayında İstanbul'da gerçekleştirilen Dünya Psikiyatri Derneği Uluslararası Kongresi'nde 'Turizm ve Histeri' başlıklı bir sunum yapan, Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi, Turizm ve Otel İşletmeciliği Bölümü öğretim görevlisi Dimitris Agouridas'a, turizm ve histeri arasındaki ilişkiyi sorduk. Neden herkesin Türkbükü'ne gitmek istediğini, Türkiye'ye neden az turist geldiğini, eğlenme baskısıyla kazalar geçiren, hayatını kaybeden turistlerin yaşadığı 'turizm terörü'nü de...

İnsanlar neden bir yerden bir yere gitmek ister?

Aslında kendilerinin bilmediği bir nedenle yaparlar bunu. İşte benim çalışmam da bu bilmedikleri şeyi araştırmayı amaçlıyor.

Sunumunuzun başlığı 'Turizm ve Histeri'ydi. Ne ilgisi var histeriyle turizmin? Turistler histerik mi demek istiyorsunuz?

Bunu bir kategori olarak kullanmıyorum. Psikanaliz açısından kullanıyorum yani. Histeri psikanalizle teşhis edilen bir şeydir. Basit haliyle bir yerdeki şeyi başka bir yere koymak. Yani bir insan hiçbir fiziksel nedeni olmadan bir anda görememeye başlar. Psikanaliz sonucunda kişinin görmek istemediği bir şeyler olduğunu ortaya çıkarırsınız. Bilinçsiz bir yer değiştirmedir bu. Komik ama bu yer değiştirme mekandaki yer değiştirmeye benziyor. Bu nedenle böyle bir paralellik kurdum. Aynı şekilde kişinin 'Tatile çıkmaya ihtiyacım var' sözü de gerçek bir ihtiyacı belirtmez.

Gerçek değil midir tatil ihtiyacı?

Nedir ki tatil? Bir nesne midir? İhtiyacım var derken ne demek isteriz? Tatilde bulabileceğimiz, ihtiyacımızı giderecek olan şey nedir? Bu ihtiyaç bir kandırmacadır. İhtiyaç, insanın biyolojik olarak gereksindiği bir şeydir. Biyolojik olarak gereksindiği ve bir nesnede tatmin sağlayabildiği bir şey. Yemek yemek bir ihtiyaçtır. Tatil ihtiyaç değildir. Tatile gitmezseniz biyolojik olarak bir şey olmaz. Bu daha çok başka bir arzuyu dile getiren bir istektir. Tatil nesnesi varolmayan bir nesnedir. Üç yüz yıl önce kitleler tatile gitmiyordu. Modern öznenin ihtiyacı bu.

Kişi kendini daha özgür hissetmek, kafasını boşaltmak isteyebilir ama... Bu nedenle de tatile çıkmak isteyebilir.

Zaten, İngilizce'deki 'vacation,' Latince 'vacare'den gelir. Bu da boşaltmak demek. Bir boşluğu kasteder bu sözcük. İşte 'Tatile çıkmaya ihtiyacım var' derken bunu kastederiz. Orada olmayan bir şeye ihtiyacım var demek isteriz. Boşluk yoksa arzulayamam. Kelimenin anlamı ve kendisi örtüşüyor. Bir yerdeyim, bir yere gidiyorum ama döneceğim. Belki de tatilin ana amacı bu geri dönmektir. Geri dönebilmek... Bizi eski yerimize geri getirmesi için gideriz tatile. Hareket ederiz çünkü bir pozisyonu, bizim ilk durumumuzu teyit etmek için yaparız bunu. Ayrıca ulaşamayacağımız bir şeye doğru yolculuk yaparız. Ona ulaşırsak ölürüz. Yani arzumuz ölür.

Bu yüzden mi yaşadığımız yerde asla yapmayacağımız şeyleri yaparız tatilde?

Bir anlamda. Mesela seks turizmine bakalım. Bunu iyi kötü diye tanımlamak istemiyorum ama sadece seks için başka ülkelere giden insanlar vardır. Yasal bile değildir bu yaptıkları kendi ülkelerinde. Çok küçük çocuklarla seks yaparlar. Aslında bu arzularını ülkelerinde de tatmin edebilirler. Niye yolculuk ediyorlar dersiniz? Bu onlara tam da evlerine geri dönme şansını verdiği içindir. Normal bir vatandaş olarak eski yerlerini yeniden almalarını sağladığı için.

GİT AMA DÜŞÜNME

Turizm bir kimlik aksesuvarı da sağlar yani?

Evet mesela Türkbükü. Neden bir insan Türkbükü'ne gider. Magazin dergilerine bakın; şu anda neredeyse bütün resimler Türkbükü'nde çekilmiştir. Orada görünür ve görürsünüz. Aynı zamanda Türkbükü'ne gitmek bir tür hac yolculuğuna çok benzer.

Nasıl bir hac yolculuğu bu? Neden herkes Türkbükü'ne gidiyor?

Dediğim gibi, hac yolculuğunda kutsal bir yere gider, kutsal olanla bir bütünleşme yaşar ve 'hacı' olarak dönersiniz. Türkbükü'nde ise bu kutsal, 'yüksek sosyete'dir. Hayali bir özdeşleşmedir bu gerçi ama Türkbükü'ne giden 'yüksek sosyete hacısı' olur. Başka bir statü kazanmış olarak döner evine. Mesela Yunanistan'da da aynı yemeği üç misli pahalıya yiyebileceğiniz yerler vardır. Neden daha ucuza yenen yerde değil orada yersiniz? Çünkü elit bir kimlik sunar bu yerler. Yani mesele yine nasıl döndüğünüzle alakalıdır.

Turizm bir tür terör mü yaratıyor? Bacağı kopan bir genç kız, animasyon malzemesi kimyasalın patlaması sonucu ölen bir çocuk oldu...

Yanıtı karışık bunun. Turizmin düşünmemek için olduğunu söyleyebilirim. Eğer hareket etmek sizin düşünmenizi sağlıyorsa, çok hareket de düşünmeyi durdurur. Bize yüklenen, gerekli hissettirilen bu eğlence anlayışı düşünceyi durdurur. Düşünme, yap der bize. Düşünme git. Hareket et. Gittiğiniz yerde de bu özgür irade illüzyonu durumu var. Özgür hissetmek için tatile gidersiniz ama belli şeyleri yapmanız empoze edilir. Her şey ayarlanmış, organize edilmiştir. Sorumluluk sizde değildir. Düşünmezsiniz. Evet bu da bir terörizm türü. Eğer 'devlet terörü' anlamında kullandıysanız evet. Düşünceyi engeller çünkü.

İçinde sürekli 'gitme' isteği duyan kişilerin durumunu nasıl açıklıyorsunuz?

Bana 'Bu insanlar histeriktir' dedirtmeye çalışıyorsunuz, ama böyle bir şey demeyeceğim. Herhalde bir şeyden kaçıyorlardır. Daha fazlasını söyletemezsiniz.

Turist neden komik biçimde karikatürize edilir? Neden komik kıyafetler giyer?

Turistler çocukça şeyler yapabilir, komik kıyafetler giyebilir ama bunun nedeni günlük hayatımızda ne kadar tipik davranıyorsak tatilde de o kadar tipik davranmamız. Madem tatildeyim, tatildekiler ne yapıyorsa onu yapmalıyım düşüncesi.

Bir insanı en iyi tatilde tanırmışız, öyle mi?

Evet böyle olabilir ama bunun nedeni de yine yer değiştirme. Yer değiştirme yer değiştireni ya da onun boş bıraktığı yerini daha iyi görmenizi sağlar. Kişinin doldurduğu yer boşalınca, o kişi uzaklaşınca o yerin gizli yönlerini saklayacak kimse de kalmaz. Bu boşalan yere bakınca, kişinin özdeşleştiği yere bakınca onu daha kapsamlı tanımış oluruz sanırım.

Türkiye'de bu yıl turizmciler kan ağlıyor. Nasıl açıklıyorsunuz bu durumu?

Bu, yapılan birçok yanlış tercihin sonucu. En önemlisi de düşük fiyatlar, ucuz tatil paketleri. Turizm bir ürün olarak ekonomik değişikliklere karşı çok hassastır. Dünya ekonomisinde her ne olursa olsun Türkiye'nin ucuz fiyat avantajı etkiye açık olmasına neden oluyor. Aynı şey Yunanistan'da işe yaramadı. Bir diğer sorun da turizmin çok bölgesel yoğunlaşmalı olması. Dağınık değil, değişik turizm çeşitleri yok. Sadece Antalya'dan, Bodrum'dan söz ediliyor. Tek turizm tipi de yaz, güneş, deniz, eğlence turizmi. Ucuz fiyatlar Türk turizminin kontrolünü yabancı tur operatörlerine veriyor. Türkiye'ye gelen turistlerin ne kadarının tur operatörleri kanalıyla geldiğine ve ne kadarının 'her şey dahil' otellere gittiğine bakarsanız nedeni anlaşılır. Her şey dahil sistemi paranın hepsinin gidilen kapalı alanda harcanmasına neden olur, o bölge turistten faydalanamaz, sonra da ülkesine döner. Turizminizi yabancı tur operatörleri kontrol ediyorsa, fiyat artırmaya çalıştığınızda sizi, 'o zaman başka yere götürürüz' diye tehdit edebilirler.

Hapishane turizmi başladı!

Gelecekte turizm nasıl olacak?

Bu sorunun cevabı çok zor. Bir kere uzay turizmi geliştirilecektir. Ama benim kişisel görüşüm, turizmin çok daha katmanlara ayrılmış bir şey olacağı. Sosyal ayrımları ortaya çıkaran daha çok turizm biçimi olacak. Belki de sanal gerçeklik. Sosyal katmanlaşma daha belirgin olacak. Kitle turizmi daha çok 'her şey dahil' sistemine kayacak. Daha çok parası olanlar Burma ormanlarına gidecek. Eko turizm daha da canlanacak. Bir anlamda 'ego' turizmidir bu. Agro turizm canlanabilir. Çiftliklerde çalışıp oranın doğasını yaşayacağınız turizm biçimi. 'Kara turizm' dediğimiz şey vardır, gidip toplama kamplarını falan görmek. Bunlar çeşitlenebilir. Amerika'da hapishane turizminin bile başladığını duydum. İnsanlar hapiste olsak nasıl olur duygusunu yaşamak için gidiyorlarmış. 'Tatilleri' bittiğinde kendilerine 'Ben hapis değilim' diyebilmek için gidiyorlar buralara sanırım. Bu tür değişik turizm biçimleri ortaya çıkabilir.

Ego turizmi mi dediniz?

Eko ve ego turizm aslında aynı kapıya çıkıyor. Çünkü insan olarak suçlarınızdan bir arınma biçimi eko turizm. Dünyayı kurtarmaya çalışırken, doğal kaynakları korumak adına bir şey yaparken bir tür 'ego' turizmi yaparsınız.

(akşam)

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 04:02

İLGİLİ HABERLER