KAYNAK : Haber Vitrini
İSTANBUL - Cumhuriyet'in ilk yıllarında bebek ölüm hızı binde 500, anne ölüm hızı yüzbinde 1000'in üzerindeyken,
2000 yılında bebek ölüm hızı binde 33'e, anne ölüm hızı da yüzbinde 49'a geriledi. Buna karşın Türkiye'de her gün, ortalama 133 çocuk ve 2 anne yaşamını kaybediyor.
Bakanlık verilerine göre, ülkede her yıl, yaklaşık 1.5 milyon bebek dünyaya gelirken, doğan her 1000 bebekten yaklaşık 33'ü 1 yaşını tamamlamadan ölüyor. 5 yaş altı nüfus grubunda ise yılda 63 bin çocuk yaşamını yitirirken, bu çocukların yaklaşık 50 bini daha yaşını doldurmamış bebeklerden oluşuyor. Yılda, 700'ü aşkın anne ise doğumda
yaşamını kaybediyor. Yaşam boyu ölüm riski Avrupa ülkelerinde 2 bin gebelikte 1 iken, bu oran Türkiye'de 570 gebelikte 1 olarak gerçekleşiyor. Doğum öncesi dönemde gebelerin yüzde 67.5'ini bir sağlık personeli kontrol ederken, 3 anne adayından 1'i ise gebeliği sırasında hiç
sağlık kontrolünden geçmiyor. Kadınların yaklaşık yüzde 80.6'sı sağlık personeli yardımıyla 72.5'i sağlık kuruluşunda doğum yaparken, 10 gebeden 1'i ise doğumunu
sağlıksız koşullarda gerçekleştiriyor. Anne ölümlerinin yüzde 68.9'u, 36 aydan kısa aralıklarla doğum yapan annelerde görülüyor. 24 aydan kısa aralıklarla doğum yapan
annelerin her 1000 çocuğundan 113'ü ölürken, doğum aralığı 2-3 yıla çekildiğinde, ölen çocuk sayısı 53'e düşüyor.
Bakanlık verilerine göre ayrıca, Türkiye'de annelerin yüzde 99'u ilk ayda bebeğini emzirirken, 4-5'inci aylarda bu oran yüzde 82'ye düşüyor. İlk 6 ayda sadece anne sütü ile beslenen bebek oranı ise yüzde 1.3. Geçen yıl bebek başına sadece 3-5 dolar harcamayla 1 milyon 300 bin bebek, kızamık, difteri, tetanos, verem, hepatit, boğmaca, gibi
hastalıklardan korundu. 1970'lerde 46 bin 761 olan kızamık vakası 2001'de 30 bin 509'a, 1970'lerde 7 bin 268 olan boğmaca vakası 2001'de 182'ye, 1970'lerde 1100 olan difteri vakası 2001'de 5'e düştü. Bunlara karşın, çeşitli nedenlerle ulaşılamayan yaklaşık 50 bin bebek ise hiç
aşı olmadı.
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 16:08