ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ARASINDA YAPILAN AŞK ARAŞTIRMASINDAN İLGİNÇ SONUÇLAR ÇIKTI
Üniversite gençliğinin aşka bakışını saptamak amacıyla yapılan bir araştırma, gençler ile toplumun değer yargıları arasında büyük çatışma ve çelişkinin söz konusu olduğunu ortaya koydu.
İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nükhet Güz ile İstanbul Üniversitesi (İÜ) İletişim Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Seher Er'in araştırmasında, ''Aşk denince akla gelen en önemli sözcük nedir?'' sorusuna, gençlerin yüzde 19'u ''sevmek'', yüzde 7'si ''seni seviyorum'' ve yüzde 5'i de ''heyecan'' yanıtını verdi.
Aşkın tanımını yapmaları istenen gençlerin yüzde 12'si ''sevmek'', yüzde 6'sı ''tarifsiz duygu'', yüzde 5'i ''tutku'', yüzde 3'ü ''acı-tatlı birlikteliği'' ve yüzde 1'i de ''güven-para'' dedi.
''Hiç aşık oldunuz mu?'' sorusuna yaklaşık yüzde 90 oranında ''evet'' yanıtı alınan araştırmaya katılanların yüzde 49'u 1 kez, yüzde 27'si 2 kez ve yüzde 13'ü 3 kez aşık olduğunu belirtti.
Aşık olduğunu bildirmek için kullanılan iletişim türü sorulan gençlerin yüzde 67'sinin ''söz'', yüzde 7'sinin ise ''yazı''yı tercih ettiği kaydedilen araştırmada, ''Gençler aşkını sözle ifade etmektedir; (konuşma bir sanattır. Bu sanatı iyi bilen insan başkalarıyla sağlıklı ilişki kurar) sözünü doğrularcasına...'' yorumuna yer verildi.
''Aşkta en temel duygu nedir?'' sorusuna ise sırasıyla ''sadakat'', ''heyecan'', ''bağlılık'', ''dürüstlük'', ''paylaşım'', ''ihtiras-tutku'', ''mutluluk'', ''hissetmek'', ''kıskançlık'', ''fedakarlık'', ''gizem'', ''erotizm'', ''çılgınlık'', ''alışkanlık'' yanıtları verildi.
Gençlerin yüzde 44'ü, ''en önemli sevgi öğesi'' olarak ''önem vermeyi'', yüzde 22'si ''bağlanmayı'', yüzde 18'i ''sevilenin mutluluğunu'', yüzde 14'ü ''sevilenin emniyette olmasını'' ve yüzde 3'ü ''gizliliği'' belirtti.
''Gençlerin değer yargıları ile ailenin, çevrenin, toplumun değer yargıları arasında büyük çatışma ve çelişki söz konusudur'' denilen araştırmada, ''Türk toplumu ve aşk denince akla gelenler'' incelendiğinde, öncelikle olumsuz düşüncelerin dikkati çektiği, aşk konularının günümüzde de tabu olmaya devam ettiği kaydedildi.
Araştırmanın bu bölümünde verilen cevaplar ise sırasıyla ''aldatmak'', ''gizlilik'', ''şiddet'', ''kısıtlama-kıskançlık'', ''aşkın ne olduğunun bilinmemesi'', ''olumsuz'', ''evlilik'', ''ayıp'', ''sevgi'', ''namus'', ''maçoluk'', ''kolay olmaması'', ''karmaşa'' ve ''eksiklik'' şeklinde sıralandı.
''Edgar Morin'in Aşk Şiir ve Bilgelik adlı eserinde belirttiği gibi; aşk yaşam gibidir, paradoksaldır. Süren aşklar olabilir. Tıpkı yaşamın sürmesi gibi...'' yorumuyla başlayan diğer bir bölümde de, gençlerin yüzde 33'ü aşkın ömrünü ''sonsuza kadar'', yüzde 14'ü ''duruma göre değişir'', yüzde 7'si de ''3 yıl'' şeklinde belirtti.
Araştırmada, Attila İlhan'ın ''Ben Sana Mecburum'' şiiri, yüzde 8'lik oran ile ''en iyi aşk şiiri'' ve Attila İlhan da yüzde 15 ile ''en iyi aşk şairi'' olarak belirtilirken, Orhan Veli Kanık, Nazım Hikmet, Cahit Sıtkı Tarancı, Murathan Mungan ve Fuzuli de bu bölümde sayılan diğer isimler arasında yer aldı.
Shakespeare'in ''Romeo Juliet'', Ayşe Kulin'in ''Nefes Nefese'', Ahmet Altan'ın ''Aldatmak'', Danielle Steel'in ''Flört Oyunu'', Maeve Binchy'nin ''İtalyanca Aşk Başkadır'', Reşat Nuri Güntekin'in ''Çalıkuşu'' ile Geothe'nin ''Genç Werther'in Acıları'' kitabı ''en iyi aşk romanı'' olarak sıralanan araştırmada, Ahmet Altan da ''en iyi aşk romancısı'' seçildi.
''En iyi aşk şarkısı'' bölümünde, ''Ah İstanbul'', ''Bitanesinden Bitanesine'' ve ''İki Delilik'' adlı şarkılar ilk 3 sırada yer alırken, Sezen Aksu, Yıldız Tilbe ve İbrahim Tatlıses de ''en iyi aşk şarkıcıları'' olarak sıralandı.
Araştırmada, ''Kasımda Aşk Başkadır'', ''Titanic'', ''Romeo ve Juliet'', ''Selvi Boylum Al Yazmalım'' ise ''en iyi aşk filmi'' bölümünde ilk sıralarda yer aldı.
Araştırmanın ''Aşkta seçimi ve eğilimi yönelten en önemli öğe'' başlıklı bölümünde ise, şu görüşlere yer verildi:
''Schopenhauer, 'Aşkın Metafiziği' adlı eserinde, erkeklerin seçimini ve eğilimini yönelten ilk düşüncenin yaş, ikinci düşüncenin sağlık ve üçüncü düşüncenin beden yapısı olduğunu belirtir. Schopenhauer yanılıyor. Türk gençlerine göre, seçimimizi ve eğilimimizi yönelten ilk düşünce 'cesaret' (yüzde 42), ikincisi 'beden yapısı' (yüzde 17) ve üçüncüsü de 'yaş' (yüzde 4)'' Aşkla ilgili en çok etkilenilen sözlerin sorulduğu bölümde de ''alaycı bir yaklaşımın söz konusu olduğu'' belirtilerek, verilen cevaplar arasında ''aşk bir sudur iç iç kudur'', ''aşkın gözü kördür'', ''aşk başa gelince akıl baştan gider'', ''gülü seven dikenine katlanır'' ve ''aşkın yaşı yoktur'' gibi sözlerin yer aldığı bildirildi.
Araştırma sonuçlarının cinsiyetlere göre değerlendirilmesinde ise ''en önemli sevgi öğesi''ne, ''bağlanma'' cevabını verenlerin yüzde 62'sinin erkek, ''önem verme'' diyenlerin yüzde 60'ının kız olduğu belirtildi.