Bilim
  • 9.7.2012 01:53

Uzun ömrün sırrı işte bu hayvanda gizli

Caenorhabditis elegans adı verilen solucanlar götürüldükleri uzayda sağ kalmayı başardıkları gibi yeme ve çiftleşme eylemlerini de rahatlıkla yaptı.Bunlar yetmez gibi yaşlanmaları da durdu.

Caenorhabditis elegans türü solucanlar, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) gerçekleştirilecek bir deney için uzaya götürülmüştü. Dünya’ya döndükten sonra laboratuvar ortamında incelenen solucanların, Dünya’da olduğundan çok daha uzun ömürlü oldukları anlaşıldı.

Genetik materyal bakımından insanlarla birçok ortak özellik taşıyan Caenorhabditis elegans türü mikroskobik (yaklaşık 1mm uzunluğunda) bir toprak solucanı, uzayda hayatta kalabilmeyi ve normal şekilde üremeyi başardı. C elegans kurtçuklarıyla uzun yıllardır süren çalışmalar, insan biyolojisini anlamada büyük önem taşıyor. Şimdi de bu ünlü kurtçuklar, uzayda ve özellikle de Mars’ta yaşamla ilgili birçok soruya cevap olabilir.

Discovery uzay mekiğiyle yaklaşık 4 bin kurtçuğun uzaya gönderildiği çalışmanın liderliğini Nottingham Üniversitesinden Nathaniel Szewczyk yaptı. Szewczyk ve ekibi, ABD’den Colorado ve Pittsburgh üniversitelerindeki bilim insanlarıyla ortak bir çalışma sürdürdü. Çalışmanın amacı, kurtçukların dünya dışında nasıl hayatta kaldıklarını incelemekti. Çalışma sonucunda, kurtçukların aynen dünyada gözlendiği gibi yumurtadan çıkıp yetişkinlik evresine geçtikleri ve üremeyi bırakmadıkları açıklandı. Çalışmanın sonuçları, İngiliz Kraliyet Topluluğu’nun dergisi Interface’te yayımlandı.

Analizler, solucanlarda yaşlanmayla ilgili beş genin faaliyetlerinde önemli bir azalma olduğunu, böylece solucanların hayat sürecinin önemli ölçüde arttığını belirtti.

Scientific Reports dergisinde yer alan araştırmaya göre, bilimsel araştırmalara en çok konu olan canlılardan biri olan C. Elegans, insanlığın uzayda karşılaşabileceği biyolojik zorlukların tespit edilmesi için uzaya gönderiliyor. C. elegans, Şubat 2003’te Dünya atmosferine girdikten sonra parçalara ayrılarak düşen Columbia uzay aracında da yer almış yedi kişilik mürettebatın öldüğü kazadan sağ çıkmayı başarmışlardı. İngiltere’nin Nottingham Üniversitesi tarafından yapılan araştırmada, bilim insanı Nathaniel Szewczyk ve Japon meslektaşları, ISS’de 11 günlük bir görevden döndükten sonra dondurulan solucanları inceledi.

Uzay solucanları görevdeyken Dünya’da gözlem altına alınan bir ‘kontrol grubu’ solucanları da eş zamanlı olarak donduruldu. Ömürleri iki veya üç hafta olan her iki gruptaki solucan da, yaşamlarının önemli bir kısmını tamamlamıştı.

GEN FAKTÖRÜ

Araştırmacılar, uzaydan gelen solucanların kaslarında, yaş ilerledikçe ortaya çıkan poliglütamin proteinin çok daha az olduğunu fark etti. Ayrıca, Dünya’daki solucanlara kıyasla, uzaydan gelen solucanlarda beş gen neredeyse tamamen faaliyetini durdurmuştu. Beş genin, sinir ve metabolik sistemi etkilemesinin yanı sıra, bir tanesinin kimyasal olaral insüline benzediği ifade edildi. Bu gen, 2003’te yapılan ve Science dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, değiştirilmesi halinde C.elegans’ın yaşam ömründe çok önemli artışa sebep oluyordu. Dr Szewczyk, “Birçoğumuz kasların uzayda erimeye başladığını biliriz. Solucanlardan elde ettiğimiz sonuçlar, patalojik değil ama metabolizmada yapılacak değişikliklerin, uzaya daha uyumlu hale gelmemizde bize yardımcı olabileceğini gösteriyor” dedi. Astronotlar, uzayda geçirdikleri süre içinde kemik ve kas erimesine maruz kalıyorlar. Önemli ölçüde kemik ve kas kaybını önlemek için, her gün birkaç saat egzersiz yapıyorlar. (ntvmsnbc)

Güncellenme Tarihi : 22.3.2016 16:52

İLGİLİ HABERLER