Avrupa Birliği (AB) ve Avrupa Konseyi'nce ortak hazırlanan rehber, birçok fırsata kapıları açan yabancı dili öğrenmenin sanıldığı kadar zor olmadığını ortaya koyuyor.
Milli Eğitim Bakanlığı'nın internet sitesinde yer alan, AB ve Avrupa Konseyi'nce ortak hazırlanan ''Dil Öğrenen Yetişkinler İçin Rehber''de, bir yabancı dili öğrenmeye gerekçe oluşturan nedenler sıralanırken, ''sonuçta toplanacak meyveler göz önünde bulundurulursa dil öğrenmeye değeceği'' vurgulanıyor. Yeni bir dil öğrenmenin zaman ve emek istediği, herkesin de bunu başarabileceği kaydedilen rehberde, ''Milyonlarca sıradan insan yabancı dil konuşuyor. Ancak birçok insan bunu kendisinin yapabileceğine inanmıyor'' ifadesine yer veriliyor.
''ÖĞRENMEK İÇİN YAŞLI DEĞİLSİNİZ''
''Dil öğrenmek için hiç fırsatım olmadı ve artık bunun için çok yaşlıyım'' düşüncesine kapılanlara rehberde ''Öğrenmek için asla yaşlı değilsiniz. Genellikle çocukların yabancı bir dili çok çabuk kaptığını söylenir. Bu doğru değil. Aynı zamanda yetişkinler de öğrenmekten zevk alırlar ve bunda oldukça başarılıdırlar da'' diye sesleniliyor. Bir dildeki tüm sözcüklerin ve gramerin öğrenilmek zorunda olmadığı vurgulanan rehberde, öğrenmek isteyenler şöyle motive ediliyor:
''Her şeyi öğrenmek zorunda değilsiniz. Az bir bilgiyle iletişim kurmaya başlayabilir ve zamanla daha çok öğrenirsiniz. 'Okuldayken yabancı dil eğitiminde umutsuz bir vakaydım' diye düşünebilirsiniz. Ama okulda pek de başarılı olmayan birçok insan daha sonra dil öğrenebilir. Modern yöntemler eğlenceli ve iletişim kurmaya yardımcı olmakta ve dili kullanırken keyif de almanızı sağlamaktadır.
'Çok hata yaptığımda utanıyorum' diyebilirsiniz. Utanmaya gerek yok. Hata yapmak dil öğrenmenin bir parçasıdır ve insanlar hoş görecektir. Dolayısıyla endişe etmeyin. Yalnızca deneyin.''
NASIL BAŞLAMALI?
Dil öğrenmede izlenecek yöntem konusunda yol gösterilen rehberde, ''Nasıl başlayacağımı bilmiyorum?'' diyenler için, hangi amaçla dil öğrenmek istediklerini belirlemeleri, günlük yaşantıya uygun plan yapmaları ve yararlanılacak araçların saptamaları öneriliyor.
Dil öğrenmek için önerilen seçeneklerin avantajları ve dezavantajları, rehberde şöyle sıralanıyor:
KENDİ ÜLKENİZDE ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ:
'' Haftada bir ya da birkaç kez evin veya işyerinin civarındaki kurslara gitmek, grup içinde öğrenmek eğlenceli olabilir. İyi bir öğretmenle pratik yapma fırsatınız olabilir. Kurslarda genellikle düzenlenmiş bir ders programı vardır. Yoğunlaştırılmış ve özel amaçlı dil kursları da bulabilirsiniz. Ayrıca tek başınıza öğrenmek istiyorsanız, radyo ve televizyon programları uygun olabilir. İstediğiniz zaman istediğiniz şekilde öğrenebilirsiniz. Ancak öğrenme ortamında yalnız olursunuz ve kendi kendinizi motive etmek zorunda kalabilirsiniz.''
YURTDIŞINDA ÖĞRENMEK İSTİYORSANIZ:
''Yurtdışındaki bir dil kursu genellikle yoğun olduğu için kısa sürede çok şey öğrenebilirsiniz. Civardaki insanlarla iletişim kurar ve yaşam tarzlarını tecrübe edersiniz. Ancak pahalıdır ve zaman bulmak zor olabilir. Buna karşın yurtdışı tatilleri yoluyla da dil öğrenebilirsiniz.''
SANAL ORTAMDA DA ÖĞRENİLEBİLİR:
''Son yıllarda internet kullanarak dünya çapında, insanlarla iletişim kurmak için gittikçe artan olanaklar çıkmaktadır. 'Dil kursları' anahtar sözcüğünü kullanarak uzaktan eğitim olanaklarından yararlanabilirsiniz.''
BAŞLADIKTAN SONRA
Rehberde, dil öğrenmeye başladıktan sonra da şunlar öneriliyor:
''Dil öğrenmek eğlencelidir ama başarılı olmak istiyorsanız motive olmanız gerekir. Ne kadar aktif olursanız o kadar başarılı olursunuz. Cesaretiniz kırılırsa veya hayal kırıklığına uğrasanız bile, ki bu birçok insanın başına gelir, bir öğretmenle ya da beraber dil öğrendiğiniz biriyle konuşun. Ara verebilirsiniz. Böylece bu sizin yeni bir enerjiyle tekrar başlamanıza yardımcı olacaktır.''
PRATİK BİLGİLER
Rehberde, öğrenmeye yardımcı olacak bazı bilgiler de şöyle sıralanıyor:
''- Her şeyi hemen öğrenmeye çalışmayın. Açık ve gerçekçi hedefler seçin ve kendi öğrenme hızınızı belirleyin.
- Yeni öğrenme yollarına açık olun. Yeni yöntemler, yeni teknoloji size yardımcı olabilir.
- Bu dilde iletişim kurabilmek için her fırsatı değerlendirin.
- Hata yapmaktan korkmayın. Düzenli olarak hataları azaltabilirsiniz. Esas konu sizin bildiklerinizi aktarabilmenizdir.
- Öğrendiklerinizi tekrar edin ve gelişiminizi düzenli olarak izleyin.
- Okuma ve dinleme alıştırmalarının olması çok önemlidir. Ne kadar çok dinlerseniz o kadar iyi konuşursunuz. Okumak ise daha iyi yazmanıza yardımcı olur.
- Öğrendiğiniz dilin doğal olarak kullanıldığı metinleri okuyun ve dinleyin (gazete, TV, radyo gibi).
- Okurken her sözcüğün anlamını anlamanın gerekli olmadığını hatırlayın.
- İlerlemenizi kontrol edin. Üzerinde çalıştığınız bilgilere tekrar bakın.
- Yapabildiğiniz kadar çok konuşma pratiği yapın (sınıf arkadaşlarınızla, karşılaştığınız yabancılarla, hatta kendi kendinize)
- Daha çok kullanmanız gereken ifadeleri ezberleyin (birisiyle tanıştığınızda, alışveriş yaparken kullanacağınız ifadeler gibi).
- Pek çok insan bir başka dili mükemmel bir aksanla asla konuşamaz. Diğer insanlar sizi anladığı sürece bu çok sorun olmayacaktır.
- e-posta, kart, mektup, vs. yazarak, yazıyla iletişim kurma fırsatı yaratın.
- Anlamlarına göre gruplandırdığınız zaman yeni sözcükleri öğrenmek çok daha kolay olacaktır. Öğretmenler öğretir, ama yalnızca öğrenciler öğrenebilir. Sonunda kendi ilerlemenizden yalnızca siz sorumlusunuz. Dolayısıyla en iyi yöntem, öğrenebilmenizde sizin için en iyi olandır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:44
