Medya
  • 29.1.2004 12:09

YALÇIN PEKŞEN, CAN ATAKLI'YI ZOR DURUMDA BIRAKTI

YALÇIN PEKŞEN/ AKŞAM 'Star' olayı... Star TV tarafından her gün bir saat boyunca (19.30'dan 20.30'a kadar) 'diğer basın kuruluşlarında çalışan kişiler olarak Star olayı karşısında susmakla ve olayı görmezden gelmekle' suçlanıyoruz. Ve ne diyeceğimizi bilemiyoruz. Star olayı karşısında sustuğumuz doğru; ancak görmezden gelmiyoruz. Susmakla da o kuruluşta çalışan meslektaşlarımızla bir tür mesleki dayanışma içinde bulunduğumuzun sinyallerini veriyoruz. Grupta çalışan 1000'i aşkın gazetecinin işlerini kaybetmesinin insani tarafları bir yana, onların piyasada iş aramaya başlamasının bizim açımızdan da pek hoş sonuçlar vermeyeceğini hesaba katıyoruz. Ne var ki, yaylım ateşi dinmiyor: Yayın grubunun başındaki kişi olan Can Ataklı son olarak işi 'gaddarlığa ve hainliğe' kadar vardırdı. Bu durumda bizim de dağarcığımızdaki taşları -tabii yine arkadaşlarımızın içinde bulundukları zor durumu hesaba katarak, insaf sınırları içinde- dökmek farz oldu. * * * Ataklı ve arkadaşları işin başında 7 aydır maaş alamadıklarını söylüyorlardı. BDDK'nın açıklamasından sonra durumun öyle olmadığı anlaşıldı. Aslında maaşlar ödeniyor, fakat gecikmeyle ödeniyordu. Sonunda maaş alamama durumunun sadece ocak ayı maaşı ile sınırlı olduğu anlaşıldı. O noktada da aksaklığın maaş bordrolarını BDDK'ya göndermeyen gazete yöneticilerinden kaynaklandığı ortaya çıktı. Can Ataklı durumu doğrularken 'Bordroları göndermek mecburiyetinde olduklarını bilmediklerini' açıkladı. Ancak bordroları gönderilmeden maaşların hangi ölçüye göre ödeneceğini açıklamadı. * * * Bu durum ciddi bir nedene dayanmadığı için sırayla sürdürülen ve Başbakan ABD'ye gittiği için (yani olayı izleyemeyeceği için) durdurulan açlık grevinin ciddiyetsizliğini açıklamakla birlikte, neden her gün bir saat boyunca kendi sorunlarını aktardıklarını açıklamıyor. Dört sayfaya inen gazetelerinde de aynı durum geçerli... Sadece kendi sorunlarına yer veriliyor ki, bu nasıl gazetecilik ? Arada Cem Uzan sanki olayla hiç ilgisi yokmuş gibi uğrayıp, çalışanları yüreklendiriyor. Tamam... Patron'a 'Parayı ne yaptın?' diye sormak kimin haddine ama, sanki olayla hiç ilgisi yokmuş, yanlışlık sadece başkalarının başının altından çıkmış gibi davranmak da gazetecilik adabına pek sığmıyor. Star kuruluşları (TV ve gazetesiyle) yıllarca gazeteciliği patronlarının işleri için kullandı. O yüzden şimdi 'Patron'un işlerinden bize ne!..' tavrı yukardaki tutuma uymuyor. Mağdur durumda olan meslektaşlarımıza içinde bulundukları zor durumda, bu kadar bile olsa sitemde bulunmak istemezdik. Ne var ki, bardağı taşırdılar. Daha söylenecek çok şey olmakla birlikte susarak, kendilerine bir tür destek vermeye çalıştığımızın artık anlaşılması dileğiyle... Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:32

İLGİLİ HABERLER