KAYNAK : Haber Vitrini
Yapı ve Kredi Bankası, piyasalarda faiz oranlarının yüzde 50 seviyesine kadar inebileceğinin düşünüldüğüne işaret edilerek, ''Ancak, yeni hükümet oluşmadan ve gerek IMF ile ilişkiler, gerekse Avrupa Birliği konusunda yapılacak olan ilk uygulamalar görülmeden gerçekleşen bu hızlı faiz düşüşü, piyasaların hassasiyetini ve ortaya çıkabilecek olan çeşitli olumsuzluklar konusundaki duyarlılığını artıracaktır'' denildi.
Makroekonomik gelişmelere ilişkin olarak Yapı Kredi Kurumsal ve Ekonomik Araştırmalar Bölümü tarafından hazırlanan ''Aylık Görünüm-Kasım 2002'' başlıklı çalışmada, 2002 yılı GSYİH büyüme tahmini de yüzde 5.5 olarak belirtildi.
Bu yıl ihracatın 34 milyar dolar, ithalatın ise 46.5 milyar dolar olacağı öngörülen çalışmada, 2002 yılı cari işlemler açığı tahmini de 1-1.5 milyar dolar olarak gösterildi.
Çalışmada, 2002 yılı konsolide bütçe açığı/GSMH tahmini yüzde 12.2 2002 yılı konsolide bütçe faiz dışı fazlası/GSMH tahmini ise yüzde 4.9 olarak belirtildi.
Çalışmanın ''Kasım Ayında Piyasalar'' bölümünde de AK Parti'nin seçim öncesinde de IMF ile uygulanmakta olan programın sürdürülmesi yönünde görüş bildirmesi ve AB ile ilgili reformların devam ettirileceğini açıklamasının piyasaların ve yabancı yatırımcıların bu partiye bakışını olumlu yönde etkilediği kaydedildi.
Bu çerçevede, bir tek parti iktidarının reformların gerçekleştirilmesi açısından kolaylık sağlayacağı görüşünün hakim olduğu dile getirilen çalışmada, bu nedenle seçimin hemen öncesinde yüzde 65 seviyelerinde olan ikinci el piyasa faiz oranlarının seçim sonuçlarının kesinleşmesinin ve AK Parti'nin açıklamalarının ardından yüzde 55-56 seviyelerine indiği hatırlatıldı.
FAİZ UYARISI
Faizin bu kadar hızlı düşmesinde Ekim ayı enflasyonunun düşük çıkması ve TÜFE'de yıl sonu hedefi olan yüzde 35'in şimdiden altına inilmesinin de etkili olduğu dile getirilen çalışmada, şöyle denildi:
''Enflasyon konusunda yaşanan bu olumlu gelişmeler nedeniyle Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faiz oranını indirmesi ve buna bağlı olarak finansman maliyetlerinin düşmesi beklenmektedir. Bu beklenti faiz düşüşünün hızlanmasında büyük ölçüde etkili olmuştur. Bu çerçevede piyasalarda faiz oranlarının yüzde 50 seviyesine kadar inebileceği düşünülmektedir.'' Ancak, yeni hükümet oluşmadan ve gerek IMF ile ilişkiler, gerekse Avrupa Birliği konusunda yapılacak olan ilk uygulamalar görülmeden gerçekleşen bu hızlı faiz düşüşünün, piyasaların hassasiyetini ve ortaya çıkabilecek olan çeşitli olumsuzluklar konusundaki duyarlılığını artıracağının düşünüldüğü kaydedilerek, şu görüşlere yer verildi:
''Diğer bir deyişle, daha düşük bir faiz dengesinde piyasaların olası gelişmelere tepkisinin sert olabileceği endişeleri oluşmaktadır. Bu nedenle faizlerin düşmekle birlikte dalgalı bir seyir izleyebileceği ve düşük faiz seviyesinin kalıcı olabilmesi için AK Parti'nin yaptığı ılımlı açıklamalar ile uyumlu yönde hareket ettiğinin görülmesi gerektiği belirtilmelidir.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 18:36