AB'ye uyum kapsamında hazırlanan yeni yasa taslağında kilise ve sinagogların açılmasıyla birlikte apartmanlara mescit yapılmasına da imkan verilmesi toplumun değişik kesimlerince tepkiyle karşılandı. Devletin bazı birimleri ''Tarikatler yasayı kötüye kullanır, misyonerlik hızlanır'' diye tasarıya karşı çıkıyor. Müslüman din adamları durumdan rahatsızlıklarını dile getirirken, Hıristiyanlar tasarıya olumlu bakıyor...
Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk:
Bu bir defa İslam'ın ilkelerine aykırı. Ne demek apartmanda ibadethane? İslam'da böyle resmi mabed yoktur ki. İnsanlar namazlarını ibadetlerini istedikleri yerde yaparlar. 67 bin cami yetmedi bir de apartmanlara mı koyacaklar. Bu riyakarlığı getirir, dinde baskıyı getirir. Apartman gettoları yaratır. Ülkeye ve dinimize yapılacak en büyük kötülüklerden biridir .Türkiye'ye birileri dışardan bilerek kötülük ediyor, içerden de birileri buna alet oluyor. Uyum yasası değil, Türkiye'yi tahrip yasaları bunlar. Böyle ülkenin anasını ağlatıyorlar. Kendi memleketlerinde yapsınlar da görelim.
Prof. Dr. Zekeriya Beyaz:
Bu yasa misyonerlik faaliyetlerinin önünü açar. Apartmanlarda kapalı devre kiliseler yapılıyor. Bu yasayla onların önü açılmış oluyor. Bu mekanların zamanla aşırı dincilerin tarikat evi haline dönüşmesi sözkonusu olabilir. Tehlikeli şeyler bunlar... İzmir'de Müslüman komün hayatı yaşayan bir grup vardı. Bu grup ''ak evler'' diye evler apartmanlar yapmışlardı. Erbakan'ın da akıl hocası olan, adil düzen fikrini asıl ortaya atan kişi olarak bilinen adamın projesidir. Sanırım bu anlayışın Türkiye çapında yaygınlaştırılmasını amaçlıyorlar.
Türkiye Protestan Kiliseler Birliği Hukuk Danışmanı Av. Orhan Kemal Cengiz:
Türkiye'de Türk vatandaşı Hıristiyanlar büyük sıkıntılar yaşıyor. Bu açıdan düzenleme yerinde ama eksik. Apartmanlarda ibadet yerlerinin açılmasına kat maliklerinin izni alındıktan sonra kimsenin karışmaması gerekir. Zaten yürürlükteki yasalarda bu konuda bir düzenleme olmadığı için mescitler çok rahat açılıyor. Üstelik kat maliklerinin izni büe alınmıyor. Bu düzenleme mescitlerden çok kiliseleri ilgilendiriyor.
Çünkü boşluk olduğu için kiliseler keyfi olarak kapatılıyor. Bizce yerinde bir tasarı. İmar planlarında tüm ibadet yerleri için tahsis yapılması ve izin verme yetkisinni müftüden alınarak mülki idare amirine verilmesi de olumlu. Ancak kiliselere tüzel kişilik verecek bir yasa çıkarılması gerekiyor.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Kazım Genç:
Yasa tasarısındaki ''ibadet yeri'' tanımına açıklık getirilmeli.. Çünkü devletin resmi ibadet yeri anlayışında cami, kilise, havra ve sinagog var. ''Cemevi'' kelimesinin mutlaka kullanılması gerekiyor. Apartmanlarda mescit açılmasına ise karşıyız. Türkiye'de 76 bin cami var, herkese yeter. Bir kat maliki apartmanda mescit açılmasına karşı çıkarsa, ''dinsiz'' diye suçlanacak. Bu inanç özgürlüğüne aykırıdır.
(Vatan)
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:48
