Medya
  • 14.12.2003 00:09

YENİ ŞAFAK GAZETESİ'NE 2 SAYFA İLAN VEREN HALİS TOPRAK AYDIN DOĞAN'A YÜKLENDİ : AYDIN DOĞAN BORCUNU AÇIKLASIN

Toprak Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak, 38 yıllık sanayi öyküsünü ve başından geçen olayları, sadece Yeni Şafak Gazetesi'ne verdiği iki sayfalık ilanla kamuoyuna duyurdu.İlanın yarın da devam edeceği belirtilmiş. Bankasını Fon'a devreden Toprak, kapısına kilit vurulan gözbebeğinin batmasına kimlerin sebep olduğunu açıklıyor verdiği ilanda. Halis Toprak, bankasının tasfiyesine yol açan sürecin, aslında çok gerilerden, Paktaş olayından başladığını ve Aydın Doğan'ın gazeteleri tarafından nasıl linç edildiğini anlatmış. İLANDAN BÖLÜMLER "O yıllarda Japon otomotiv şirketi Mazda Türkiye'de bir şirkete mümessillik vermek istiyor. Japonlar Halis Toprak'a verelim diye düşünmüşler. Mazda'dan yetkililer görüşmek üzere geldi. Sonradan öğreniyoruz Aydın Doğan bu adamların arkasına kendi adamlarını takmış. Demek ki o da Mazda'yı almak istiyormuş. O zamanlar Milliyet gazetesinde Paktaş hakkında haberler çıkmaya başladı. Milliyet, 'Vergiler açıklansın' haberiyle Paktaş'a yükleniliyordu. Bizi vergi yüzsüzü olarak gösterip, Japonlar'ın Mazda'yı bize vermesi engellemek isteniyordu. Asıl amaç da, Mazda'yı Aydın Doğan'ın alması. Baktım olacak gibi değil, Aydın Bey'e gittim. 'Aydın Bey, Paktaş'ta 5 bin 500 kişi çalışıyor, bu fabrika üretimde. Müsaade et bizi zor durumda bırakma etme eyleme Paktaş'la uğraşma' dedim. Aydın Bey 'he me' dedi. Biz de Yönetim Kurulu olarak Mazda temsilciliğinden vazgeçme kararı aldık. Yeniden Aydın Bey'e gittik; 'Biz Mazda'dan vazgeçtik' dedik. Bu bize inanmadı. Fakat Japonlar da Mazda'yı ne bize ne de Aydın Doğan'a verdi. Sonuçta Mazda, Yüksel Mermer'e verildi. Fakat Paktaş hakkındaki kötü haberlerle iyice zor duruma düştü. Malını Paktaş'a verip parasını bir ay sonra tahsil eden işletmeler Paktaş'a güvenemez oldular ve paralarını o gün istemeye başladılar. Yoğurtçu bile 'ver paramı al yoğurdunu' dedi. Paktaş işçileri yürüyüşe geçme kararı aldılar. Ankara bu durum üzerine panikledi. Ne dünya ne de Türkiye'nin tarihinde o güne kadar maliyelerin hiçbir sanayi tesisine el koyduğu görülmemiş. Maliye mecbur oldu, Paktaş'a el koydu. Sonra Aydın Bey'e tekrar gittim; 'Mazda olmadı, ben almadım ama sana da vermediler. Paktaş'a da el kondu. Artık davanı kazandın bırak beni dedim. Tamam falan dedi fakat durmadı. Bizim bir kağıt fabrikası var. O yıllarda da ABD'de seçim var 16 yıl oldu. SEKA'da grev var, kağıt yok. Gazetede yine aleyhimizde yazılar çıkıyor. Ne yapalım dedik, bu adam bizden yine vazgeçmiyor. Bizde Mehmet Baler var seramik fabrikamızın genel müdürüydü o zamanlar. Mehmet bana dediki; 'Babam Mahmut Baler, Aydın Bey'in iyi dostudur. Babamı onun yanına göndereyim Aydın Bey sizden vazgeçsin.' Mahmut Baler, Aydın Doğan'la görüştü ve onu ikna etti. Biz de ondan kurtulduğumuzu sandık. Ama yanılmışız..." Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:14

İLGİLİ HABERLER