YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz, Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik, dil birliği, hak ve fırsat eşitliği gibi üç temel unsurunun bulunduğunu belirterek, ''Bunlardan birinin çekilip alınması durumunda Cumhuriyet diye bir şey kalmaz'' dedi.
Prof. Dr. Kemal Gürüz, ''Çukurova Üniversitesi'nin 30. Kuruluş Yılı'' etkinlikleri kapsamında, Mithat Özsan Amfisi'nde düzenlenen törende, dinsiz bir toplumun düşünülemeyeceğini, ancak din ve devlet işlerinin ayrılarak laiklik uygulamasının cumhuriyetin temel unsuru olduğunu belirtti.
İnsanla tanrı arasında kalması gerekenlerin toplum düzenine yansımasının asla düşünülemeyeceğini ifade eden Gürüz, şöyle devam etti:
''Türkiye Cumhuriyetinin dili Türkçe'dir, milleti birdir, vatanı ve bayrağı tektir. Hep birlikte bir bütünüz. Cumhuriyetin temeli akılcılıktır. Bu nitelikler temel alındığında, Türkiye cumhuriyetinin Türkiyelilik adı altında saçma sapan bir şekilde takdim edilmesine karşıyız. Bununla sonuna kadar mücadele etmeye kararlıyız. Türkiye cumhuriyetinin laiklik, dil birliği, hak ve fırsat eşitliği gibi 3 temel unsuru bulunmaktadır, bunun birinin çekilip alınması durumunda cumhuriyet diye bir şey kalmaz.''
TERÖRLE SAVAŞIM
Konuşmasında ABD'deki 11 Eylül saldırılarının ardından Müslüman olduğunu iddia eden bazı kişilerin terör başlattığını ifade eden Gürüz, bununla ABD ve Türkiye'nin tek başına baş edemeyeceğini söyledi. Medeni ülkelerin terörle savaşa destek vermesi gerektiğini kaydeden Gürüz, şöyle konuştu:
''Terörle savaş iyinin kötüye, medeniyetin barbarlığa, demokrasinin bağnazlığa karşı savaşıdır. Bu terör geldi ülkemizi vurdu. Hem de ülkemizin gurur kaynağı olan yerde vurdu. Türkiye'deki Musevi vatandaşlarımız eşit haklara sahiptir. Terör kendilerine saygılı olduğumuz Musevi vatandaşlarımızın sinagoglarını vurdu. Bu savaşta başarılı olmaya mecburuz.
Bu kişiler üniversitelerde de kendine yer edinmeye çalışmış ancak dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in verdiği destekle başarılı olamamışlardır. O dönemlerde sınav soruları çalındı. TBMM'den güven oylamasının yapılacağından bir gün önce sınav sorularını çalan kişi, 1.5 yıl sonra, Afganistan'dan Türkiye'ye giriş yaparken yakalandı, şimdi cezaevinde. Bu olay fazla sorgulanmadı. Şimdi buradan bu kişinin arkasındaki güçlerin çıkartılmasını talep ediyorum.'' ''Minareleri süngü, kubbeleri miğfer, camileri kışla'' gören bir anlayışla terörle mücadele etmenin mümkün olamayacağını savunan Gürüz, şöyle devam etti:
''Bazı kişilerin önünde diz çökmeler oluyor. Böyle bir şey olabilir mi? Büyük Atatürk'ün cumhuriyetinde böyle şeyler olabilir mi? Bunlarla mücadelemiz sürecektir. Bu mücadele Türk milletinin medeni dünyaya entegre olma ve farklılığın mücadelesidir. Bunları millete anlatmalıyız. Bu şekilde Türkiye medeni dünyanın parçası olamaz. Zamanı geriye çevirmeye kimsenin hakkı yok.
Bugün Türkiye başka şeyle karşı karşıya. YÖK olarak bunları çekinmeden, herhangi bir beklenti ve endişe içinde olmadan Türk milletinin önüne koyuyoruz. Bu mücadele kolay bir mücadele değil. Mücadele demokrasinin kuralları içinde yapılacaktır. Bunun için de gerçekler ortaya konmalı. Biz böyle yaptık, bundan sonrada böyle yapılacaktır.''
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:09