Gündem
  • 30.1.2006 12:24

3 KURUŞ YARDIM İÇİN BENİ DÜNYAYA REZİL ETTİLER, PAPAZA MI GİDEYİM!

'KIZIM İÇİN İLAÇ ALACAKTIM'
TÜRKİYE
'nin yüreğini dağlayan "şartlı yardım skandalının" mağduru Muzaffer Alan, dramını TAKVİM'e anlattı: Kızım Elif epey zamandır hastaydı. Parasızlıktan doktora götüremedim. Son çare olarak Mudurnu Kaymakamlığı'na gittim. Kaymakam talimat vermiş, "Vakfımızdan yardım isteyenlere bir iş yaptırılıp, karşılığında para yardımı yapılsın" diye.

DAHA ÖNCE DE OKULU TEMİZLEDİ
BİRKAÇ
ay önce yine böyle çaresiz kalmış ve yine kaymakamlığın yolunu tutmuştum. O gün de aynı okulun içini temizletip 50 lira verdiler. İkincide 'Kar temizle' dediler. Sonra gazetenizde fotoğrafım çıktı. Biz medyatik adam değiliz. Bu paradan vazgeçtim, istemiyorum artık onların ne paralarını, ne de başka bir şeylerini. Üç kuruş yardım için dünyaya rezil oldum.

"Elbise, damatlık paltoyu ise bir hayırsever verdi!"
Muzaffer Alan, Türkiye'nin gündemine oturan bu fotoğraftaki elbisenin 'damatlığı' olduğunu söylüyor. Paltoyu ise yardımsever bir işadamı vermiş. Alan, "'Okulun bahçesini temizle' dediklerinde isyan ettim, 'Allah'tan korkun. Biz köle miyiz?' diye söylendim. Ancak yapacak başka bir şeyim yoktu. Kabul ettim" diye konuşuyor.


***


Söyleten utansın

Türkiye'nin yüreğini dağlayan "şartlı yardım"ın mağduru, işsiz ve çaresiz vatandaş Muzaffer Alan, Takvim'e konuştu: Kiliseden mi yardım isteyeyim.

Takvim'in 2 gündür sürdürdüğü Mudurnu Kaymakamlığı'nın Sosyal Yardımlaşma Vakfı yardım skandalı haberinde söz, hasta çocuğu için koca okulun bahçesindeki karları köle gibi çalışarak temizlemekle görevli Muzaffer Alan'da. Alan, acı konuştu:

* Fotoğraflardaki pantolon ve ayağımdaki yazlık ayakkabı damatlığım! Üzerimdeki paltoyu ise bir hayırveser verdi. Seyyar satıcılık yapıyorum.

* Ondan alıp, öbürüne veriyoruz. Birinden mal alıyorum. Adam, benim onu ödeyemeyeceğimi bildiği halde birkaç kuruşluk mal veriyor. Çark öyle dönüyordu. Ama teker taşa çarptı.

* Kızım Elif, uzun süredir hastaydı. Bayramdan önce ağırlaştı. Ateşler içinde yanıyordu.

* Ben anasız, babasız büyüdüğüm için çocuklara çok düşkünüm. Çılgın gibi çocuğumuzun hastalığının peşine düştük. Ancak elde beş kuruş para yoktu, bir şey yapamadım.

* Kimseden para isteyemem. Kızım kötüleşiyordu. Bayram yaklaşıyordu. Eşimin elbiseleri ince ve eskiydi. Yıllardır ona üst baş alamamıştım. Son çare Mudurnu Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı'na gittim ve "Bana 300 YTL lazım. Çocuğum hasta, eşime ve yavruma giysi alacağım" dedim.

* Kaymakam talimat vermiş, "Yardım isteyenlerin eli ayağı tutuyorsa bir iş yaptırılıp, karşılığında para verilsin" demiş. Bana 50 YTL için Taşkesik İlköğretim Okulu'nun dev bahçesinde biriken dizboyu karı temizlemem şartını koştular. İsyan ettim, "Allah'tan korkun" dedim.

'PAPAZA MI GİDEYİM!'
* Ancak çaresiz kabul ettim. Kızımızı bırakacak yer olmadığı için eşim hasta haliyle onu da alıp okula geldi. Bütün gün çalıştım. Çok az yeri bitirebildim.

* Sonra muhabir arkadaş geldi. Fotoğrafları çekti, canım sıkılmıştı. Biz medyatik değiliz. Sonra düşündüm ve bu paradan vazgeçtim. İstemiyorum artık onların ne paralarını, ne de başka bir şeylerini. Rezil oldum.

* Birkaç ay önce de aynı okulun iç temizliğini yapmam şartıyla yardım parası aldım.

* Artık vazgeçtim, istemiyorum. Vakıftakilere, "Buradan çıkıp bir papaza gideceğim. Kapısını çalıp, bana yardım et diyeceğim" dedim. Sustular...


 

Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:08

İLGİLİ HABERLER