Avrupa Birliği Komisyonu, Türkiye''nin en önemli tartışma konularından türbanla ilgili geleneksel yaklaşımını bozmadı. Önceki raporlardaki eğilimin korunduğu İlerleme Raporu''nda, türban yasağına yer verilmedi.
AB''nin, türban yasağını ''''Türkiye''deki dini özgürlükleri ihlal eden bir unsur olarak'''' görmemesinin ardında, iki önemli neden yatıyor. İlkini, AB ülkelerinde türbana ilişkin uygulamanın farklılık göstermesi oluşturuyor.
Ortak bir karar yok
AB''de, türban bağlamındaki uygulamalar özellikle eğitim alanında farklılık gösteriyor. Belçika''da bazı ilköğretim okullarında ve liselerde türban serbest bırakılırken, bazı okullar yasaklıyor. Fransa örneğinde liselerde yasak olan türbanın üniversitelerde serbest olduğu gözlemleniyor. İngiltere türbana yeşil ışık yakan bir ülke konumunda.
AİHM yasağı onaylamıştı
Komisyon''un tutumunun ikinci nedeni ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi''nin (AİHM) Türkiye''deki türban yasağıyla ilgili kararı oluşturuyor. AİHM''nin aldığı hemen her önemli kararın yansımalarını İlerleme Raporu''na aktaran AB Komisyonu, türban konusunda da bu kuralı izlediği için, bu konu belgede yer almıyor.
AİHM, Leyla Şahin''in açtığı davada, Türkiye''deki üniversitelerde uygulanan türban yasağı politikasına onay vermişti.
Baraj yerine parti kapatma
AB Komisyonu, bu yılki İlerleme Raporu''nda, siyasi partiler konusunda temsil sorununu geri plana iterek, partilerin finansmanı ve kapatılmalarına ağırlık verdi. 9 Kasım''da açıklanacak raporda, yüzde 10 seçim barajından söz edilmiyor.
Yüzde 10''luk seçim barajı, 1998''de yayımlanan ilk İlerleme Raporu''ndan bu yana birkaç kez gündeme getirilmişti.
2003''teki belgede baraj nedeniyle DEHAP''ın yüksek oy almasına karşın TBMM dışında kalması eleştirilirken, 2004''te daha sert bir söylemle ''''Seçim sisteminde değişiklik olmadı. Yüzde 10 barajı, azınlıkların parlamentoda temsilini zorlaştırıyor'''' ifadeleri kullanılmıştı.
''Şeffaflık sağlanmalı''
Bu yılki raporda ise ağırlık seçim barajından çok siyasi partilerin finansmanındaki şeffaflığa verildi. Bu alanda ilerleme sağlanmadığı görüşü rapora yansıdı. TKP, HAK-PAR ve DEHAP hakkındaki kapatma davalarının sürdüğüne dikkat çeken AB, Siyasi Partiler Yasası''nda değişikliğe gidilmesi gerektiğini vurguladı.
Devlet okulunda Kürtçe beklentisi
Avrupa Birliği son dönemde, hemen her raporunda dile getirdiği Türkçe dışındaki dillerin öğretilmesi yaklaşımını bir adım ileri götürüyor. AB Komisyonu, İlerleme Raporu''nda ilk kez, Türkçe dışındaki dillerin ana dil olarak devlet okullarında öğretilmesi telkinine yer veriyor.
Bunu kendi önerisi gibi yansıtmaktansa Avrupa Konseyi bünyesindeki Avrupa Irkçılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Komisyonu''nun (ECRI) hazırladığı bir rapora atıfla yapıyor. ''''ECRI raporu Türk yetkilileri, Türkçe dışındaki dillerin devlet okullarında anadil olarak öğretilmesini engelleyen Anayasa''nın 42. maddesini gözden geçirmeye teşvik ediyor'''' deniliyor.
Etik kapsamı genişletin
Kamu görevlilerinin uymaları gereken etik kurallarını belirleyen düzenlemeyi 2004 yılında önemli bir ilerleme olarak yansıtan Avrupa Birliği Komisyonu, bu düzenlemenin kapsamının genişletilmesini istiyor.
Yolsuzlukla mücadele önlemleri kapsamında yürürlüğe sokulan Kamu Görevlileri İçin Etik Davranışın İlkeleri Yönetmeliği ve buna bağlı olarak Mayıs 2004''te oluşturulan Kamu Görevlileri Etik Kurulu ileriye dönük adımlar olarak nitelense de bu yılki İlerleme Raporu''nda bir ''''eksik''''ten bahsediliyor. AB''nin ''''eksik'''' olarak gördüğü unsuru ise bu düzenlemenin uygulama alanının sınırlılığı oluşturuyor. Raporda uygulama alanının kamu görevlileriyle sınırlı olduğu vurgulanıyor.
(milliyet)
Güncellenme Tarihi : 25.3.2016 10:43