AĞAR VE MUMCU TÜSİAD'DA
TÜSİAD Başbakan Erdoğan'ın ardından bugün de DP Genel Başkanı Mehmet Ağar ve ANAVATAN Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu'yu ağırlıyor.TÜSİAD başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, yaptığı açılış konuşmasında ili lideri TÜSİAD'ta görmekten mutlu olduklarını belirterek DPlideri Ağar'dan öğrenmek istedikleri konuların başlıklarını şöyle sıraladı:
"TÜSİAD olarak istihdam ve verimlilik programlarının ne olacağını, enerji politikalarını, tarım sektöründeki sıkıntının aşılması için öngürüleriniz neler?"
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi kararırın aceleye getirildiğini daha önce söylediklerini hatırlatan Yalçındağ, "Bu kararın sistem değişikliği anlamına ggelir mi? Bu konuda partinizin görüşleri nedir? AB tam üyelik sürecinde bundan sonraki Türkiye -AB ilişkilerini nasıl görüyorsunuz bizimle paylaşırsanız sevinirim" dedi
DP Genel Başkanı Mehmet Ağar, konuşmasında, Demokrat Parti'nin Türkiye'nin önünü açan bir yapı olduğunu söyledi. Ağar, DP'nin oyuna dahil olmayanların temsilcisi olduğunu ifade ederek şöyle devam etti.
Bir kesim dinin, bir kesim cumhuriyetin muhafızlığını yaparak siyasette var olmaya çalışıyor. Toplumun müşterek değerleri üzerinden siyaset yapılmasına karşıyız. 22 Temmuz'da Türkiye'de siyaset yeniden normalleşecek.
Türkiye'nin bugünkü süreç içindeki meseleleri şunlar:
AB süreci Türkiye açısından gerçekten önemlidir. Türkiye'nin başladığı yol (31 Temmuz 1939 ) Demokrat Parti'nin yoludur. Gümrük Birliği'nin sağlanmasına kadar olan yol Demokrat Parti ve onun devamı olan partiler tarafından alınan mesafelerdir. Türkiye iddialarını da taşımak suretiyle AB sürecine devam edecektir.
Bir diğer meselenin de enerji olduğunu vurgulayan Ağar, "Türkiye doğunun batıya doğru açılan en büyük gücüdür. Türkiye kendine güveni olan Avrupalı bir ülkedir. Türkiye tarihten gelen güçlü konumunu sürdürecektir.
'Türkiye hala reformlara açtır' diyen Mehmet Ağar, hükümetin seçim istendiğinde istikrarın bozulacağını öne sürdüğünü belirterek, "Hiçbir demokratik ülkede seçim istikrarı bozmaz. Şu anki sorunlar erken seçimin yapılmamasından kaynaklanıyor" dedi.
Ağar özetle şöyle devam etti:
Bir diğer mesele şeffaflık. Gerçek bir yapısal reformun yapılması lazım.
Tek bir partinin sayısal çoğunluğunun bir dayatmaya dönüştüğü tavrı kabul etmek mümkün değildir. sandıktan çıkan iktidarın en temel meselesi de kendisine oy vermeyen kesimlere de güven vermeli. Hükümet herkesin hükümeti olmalı.
Ekonominin sürekli, "iyiye gidiyor" şeklinde yorumlanması doğru değildir. Yapısal dönüşüm reformları açısından çok önemli bir adım atılmadı. Türkiye'nin sürekli büyüyen bir ekonomi ile yola devam etmesi gerekir. Türkiye huzur dönemlerinde her zaman yüksek performansı yakalamıştır. Önümüzdeaki meclisin en temel görevi yapısal reformları bir an önce gerçekleştirmek olacaktır. Yüzde 6 işsizlik, yüzde 7.5 büyüme, yüzde 5'in altında enflasyona ihtiyaç var.
4.5 senedir iktidarda olan hükümet, yargı bağımsızlığını eleştirmekte, şikayet etmekte. Türkiye demokrasi dışında hiçbir çare ile yola devam edemez.
Türkiye bütün bu çerçeve içerisinde kendi iç çatışmasalanlarını ortadan kaldıran bir muktedir yönetimin sahibi olmalı. Bu sağlandığında Türkiye yüksek bir potansiyal haline gelecektir ve bu Türkiye'nin yeniden tanzim eden bir ülke konumuna gelmesini de sağlayacaktır.
30 sene AB karşıtlığı üzerine siyaset yapan bir görüşün içinde siyaset yapan Başbakan'ın, "AB karşıtı olanlar var' diye şikayetçi olmasını samimi bulmuyorum. Türkiye'nin temel dış politika çizgileri iç politika meselesi olamaz. Hükümet AB müzakere sürecine sivil toplum örgütlerini dahil etmedi.
De Gaulle'ün dediği gibi 'sokakların ağzı ile siyaset yapılamaz'
İktidara gelmdikleri takdirde dalgalı kur sisteminin devam edeceğinin vurgulayan Ağar, "KOBİ otaklı bir kalkınma, tarımın modernizasyonu gibi konularda ciddi ve kapsamlı projelerimiz var. Türkiye'de demokrasiyi vareden kırsal nüfus olmuştur. Bu yüzdean tarım kesimine, çiftçiye tarihi ve vicdani borcumuz var.
Türkiye büyük iddiaların ülkesi olacaktır. türkiye modern yolculuğu kararlılıkla götürecektir. Sağlam temellere oturmuş istikrarlı ilişkilerle çok taraflı siyasi ve ekonomik ilişki kurabilen bir ülke olacaktır. AB ile, ABD ile Rusya ve Ortadoğu ile dengeli ilişki yürütecek.
Anavatan Partisi Genel Başkanı Erkan Mumcu ile bütün bunları konuşarak birlikte adım atmaya karar verdik. türkiye'nin 25 seneden beri içinde bulunduğu siyasi kırıklıkları aşarak Türkiye'nin temel meselelerini çözücü bir anlayışı ortaya koyduk.
Güncellenme Tarihi : 24.3.2016 18:40