Sağlık
  • 15.1.2025 09:54

Gözdeki parmak izi takip edilerek felç riski belirleniyor

Yeni bir çalışma, gözün arkasındaki ışığa duyarlı katman olan retinadaki kan damarlarının 'parmak izinin' felç riskini tahmin etmeye yardımcı olabileceğini buldu.

Damar sağlığına ilişkin 29 göstergeden oluşan bu "parmak izi", pratik ve uygulaması kolay bir yaklaşım olup, onu özellikle birinci basamak sağlık hizmetlerinde ve kaynakların sınırlı olduğu ortamlarda kullanıma uygun hale getirir.

Araştırmacılar, dünya çapında yaklaşık 100 milyon insanı etkileyen ve yılda 6,7 ​​milyon kişinin ölümüne neden olan felç hastalığının çoğunlukla yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, kötü beslenme ve sigara gibi değiştirilebilir faktörler sonucu ortaya çıktığını açıkladı. Retinanın, kan damarları yapı ve işlev bakımından beyindekilere benzer olduğundan, kan damarlarının halk sağlığı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için ideal bir araç temsil ettiğini söylediler. Ancak retinoblastomun inme riskini tahmin etme yeteneği, çalışma sonuçlarındaki değişkenlik ve fundus görüntüleme teknolojisinin kullanımındaki tutarsızlık nedeniyle önceki çalışmalarda tam olarak araştırılmamıştır.

Retinal Mikrovasküler Sağlık Değerlendirme Sistemi (RMHAS) gibi makine öğrenimi tekniklerindeki ilerlemeler sayesinde, laboratuvar testlerine gerek kalmadan felç riskini doğru bir şekilde tahmin edebilecek biyolojik belirteçlerin belirlenmesi mümkün hale geldi.

Araştırmada araştırmacılar, Birleşik Krallık Biobank çalışmasından 68.753 katılımcının fundus fotoğraflarını kullanarak 5 kategorideki retina kan damarı yapısına ilişkin 30 göstergeyi ölçtüler. Bu kategoriler kalibre (uzunluk, çap ve oran), yoğunluk, burulma, dal açısı ve damar ve arteriollerin karmaşıklığı gibi ölçümleri içeriyordu. Araştırmacılar ayrıca yaş, cinsiyet, yaşam tarzı ve katılımcıların kan basıncı, kolesterol, HbA1c (kan şekeri indeksi) ve kilo açısından sağlık durumu gibi potansiyel etkileyen faktörleri de hesaba kattı.

Ortalama 12,5 yıllık takip süresi boyunca 749 katılımcı felç geçirdi. Bu katılımcılar çoğunlukla yaşlıydı, sigara içiyordu ve felç riskini artırdığı bilinen faktörler olan yüksek tansiyon, diyabet ve aşırı kiloya sahipti.

Araştırmacılar retinal vasküler parametrelerdeki değişikliklerin felç riskinin artmasıyla önemli ölçüde ilişkili olduğunu bulmuşlardır. Örneğin, yoğunluk endekslerindeki her değişiklik %10-19 oranında artan felç riskiyle ilişkilendirilirken, karmaşıklık ve torsite endekslerindeki azalma ise %10,5-19,5 oranında artan riskle ilişkilendirildi.

Çalışma, retinal 'damar imzasının' yalnızca yaş ve cinsiyet gibi faktörlerle birleştirildiğinde bile, gelecekteki felç riskini geleneksel faktörlerin kullanılmasıyla aynı doğrulukla tahmin etmede etkili olduğu sonucuna vardı.

Bu çalışma gözlemsel olmasına ve neden-sonuç hakkında kesin sonuçlara varılamamasına rağmen, sonuçlar rutin fundus fotoğraflamanın, özellikle kaynakların sınırlı olduğu birinci basamak sağlık hizmetlerinde inme riskinin değerlendirilmesi için basit ve etkili bir araç sağlayabileceğini göstermektedir.

Araştırmacılar, biyobanka çalışmasına katılanların çoğunun Avrupa kökenli olması nedeniyle sonuçların tüm etnik kökenlere genelleştirilemeyebileceğini kabul ediyor.

Çalışma "Hart" dergisinde yayınlandı.

Güncellenme Tarihi : 15.1.2025 09:59

İLGİLİ HABERLER