Avrupa basını: Trump Türkiye’yi dışlamak istedi, planı altüst oldu!
Avrupa basını, Washington’un perde arkasında yürüttüğü yeni planı mercek altına aldı. Analizlere göre ABD Başkanı Donald Trump, enerji ve lojistik hatlarda Türkiye’yi devre dışı bırakmayı hedefledi ancak sahadaki dengeler bu hesabı bozdu. Orta Koridor, enerji güvenliği ve nadir toprak elementleri gerçeği, Türkiye’yi bir kez daha vazgeçilmez aktör haline getirdi.
İtalya merkezli Scenari Economi, dünya siyasetinin perde arkasında nadir toprak elementleri üzerinden şekillenen yeni bir planı gündeme getirdi.
Senaryoya göre ABD, Rusya ile enerji ve nadir elementler konusunda anlaşarak Türkiye ve Avrupa Birliği’ni by-pass edecek alternatif bir lojistik hat arayışında.
Trans-Sibirya Demiryolu üzerinden Asya’nın Kaliforniya’ya bağlanabileceği, bu yolla Çin’in küresel tekelinin kırılmasının hedeflendiği iddia edildi.

ORTA KORİDOR RAHATSIZLIĞI
Analizde, Orta Asya’dan Batı’ya uzanan ve Hazar Denizi–Azerbaycan–Türkiye hattını kapsayan “Orta Koridor”un ABD açısından riskli görüldüğü öne sürüldü.
Söz konusu güzergahın Washington’u Ankara’ya bağımlı hale getireceği, Türkiye’nin pazarlık gücünü artıracağı öne sürüldü.
Yazar, ABD’nin Çin’e olan bağımlılığını azaltmaya çalışırken bu kez Türkiye merkezli yeni bir bağımlılık ilişkisine girmek istemeyeceğini ifade etti.

TÜRKİYE BY-PASS EDİLEBİLİR Mİ?
İtalyan basınının gündeme taşıdığı ABD–Rusya senaryosu, küresel güçlerin Türkiye’yi devre dışı bırakma arayışını yeniden tartışmaya açtı. Ancak sahadaki enerji, hammadde ve lojistik dengeleri bu iddiayı zayıflatıyor. Orta Koridor, Karadeniz geçişleri ve Türkiye’nin coğrafi konumu, Ankara’yı Avrupa ile Asya arasında vazgeçilmez bir merkez haline getiriyor.
ORTA KORİDOR VE COĞRAFYA: TÜRKİYE NEDEN KİLİT?
Orta Asya’dan Batı’ya uzanan ticaret ve enerji hatlarının büyük bölümü Türkiye üzerinden geçiyor. Hazar Denizi, Kafkasya ve Karadeniz hattı, Ankara’yı yalnızca bir geçiş ülkesi değil, zincirin kontrol noktalarından biri haline getiriyor. Söz konusu tablo, Türkiye’nin by-pass edilmesini kağıt üzerinde mümkün gösterse de pratikte zorlaştırıyor.
YENİLENEBİLİR ENERJİDE AVRUPA LİGİ
Türkiye, son yıllarda enerji politikalarında yön değiştirerek yenilenebilir kaynaklara dayalı güçlü bir dönüşüm süreci başlattı. Güneş ve rüzgar yatırımlarındaki artışla birlikte yenilenebilir enerji, 2024 sonu itibarıyla toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 60’ına ulaştı. 68 gigavat seviyesine çıkan bu kapasite, Türkiye’yi Avrupa ülkeleriyle aynı ligde rekabet eden bir enerji aktörü konumuna taşıdı.
AKKUYU İLE ARZ GÜVENLİĞİ GÜÇLENİYOR
Enerji denkleminde bir diğer kritik başlık ise baz yük kapasitesi oldu. Akkuyu Nükleer Santrali, Türkiye’nin enerji stratejisinde kilit bir rol üstleniyor. Toplam 4.800 megavat kurulu güce sahip santral, tam kapasiteyle devreye girdiğinde Türkiye’nin elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 10’unu tek başına karşılayacak.
NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ: ASIL STRATEJİK KOZ
Enerji dönüşümünün arka planında yer alan asıl kritik başlık nadir toprak elementleri oldu. Rüzgar türbinleri, elektrikli araçlar, batarya teknolojileri ve savunma sanayii için vazgeçilmez olan bu elementler, küresel rekabetin merkezinde bulunuyor. Türkiye, yaklaşık 694 milyon tonluk rezerviyle Çin’in ardından dünyanın en büyük ikinci nadir toprak elementi rezervine sahip ülkelerden biri olarak öne çıkıyor.
ABD NEDEN TÜRKİYE MERKEZLİ YENİ BİR BAĞIMLILIKTAN ÇEKİNİYOR?
Analize göre Washington, Çin’e olan üretim ve hammadde bağımlılığını azaltmaya çalışırken bu kez Türkiye merkezli yeni bir lojistik bağımlılık riskini gündemine almak istemiyor. Orta Koridor’un tam kapasite devreye girmesi halinde ABD’nin Ankara’ya olan stratejik ihtiyacının artacağı, Türkiye’nin masadaki pazarlık gücünün yükseleceği değerlendirilmekte.
Kağıt üzerindeki by-pass planlarına rağmen enerji dönüşümü, nadir toprak rezervleri ve coğrafi avantajlar Türkiye’yi denklem dışına itilemeyecek bir noktada tutuyor.
Güncellenme Tarihi : 13.12.2025 21:05