Bakan Fidan: Cumhurbaşkanımızın Esed'e çağrısı, Suriye halkı içindi
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Beşşar Esed'e en üst perdeden el uzatmasının Suriye halkının yeniden barışa kavuşması için olduğunu söyledi.
Suriye'de 61 yıllık Baas, 53 yıllık Esed rejiminin SMO güçleri tarafından yıkılması, dünya gündemine oturmuş durumda.
Türkiye'nin, iç savaş öncesinde Beşşar Esed'e yönelik reform tavsiyeleri karşılıksız bulmuş, 13 yıl süren savaş nedeniyle 11 milyondan fazla Suriyeli mülteci konumuna düşmüş, 1 milyona yakın Suriyeli de hayatını kaybetmişti.
Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, rejime yönelik operasyon başlamadan önce Esed'e diyalog çağrısı karşılıksız kalmıştı.
"HAKAN FİDAN: HER ZAMAN SURİYE HALKININ İYİLİĞİNİ DÜŞÜNDÜK"
NTV canlı yayınında gündeme dair açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Esed'e çağrısı ve SMO'ya Türkiye'nin verdiği destekle ilgili şunları söyledi:
Sayın Cumhurbaşkanımız her zaman bu meselenin arkasında durdu. Biz sorundan önce de sonra da Suriye halkının iyiliğini düşündük. Uzun vadede bu konuda iyi bir noktaya geldik. Zaman zaman çok karamsar noktalara geldiğimiz anlar oldu. İdlib'e çekilmemiz vs tüm bu süreçlerde çok ciddi kararlar almamız gerekti. Türkiye bu süreçte terörle mücadelesini iyi bir şekilde yaptı. Herkesin anlamakta zorluk çektiği bir ilişki tarzı gerçekleştirdi.
"SMO'YU DESTEKLEMESEYDİK, DAHA ÇOK MÜLTECİ TÜRKİYE'YE GELİRDİ"
Astana süreci başlayıp Helep boşaldaktan sonra Suriye'nin Dostları Platformu Suriye'nin yanında olmuştur. Dar görüşlülük çaresi olan bir hastalık değil, dinlemediler. O zamanda Özgür Suriye Ordusu Suriye Milli Ordusu'na dönüştürüldü. Biz Suriye'deki iç savaştan dolayı ev sahipliği yaptık. Suriye Milli Ordusu desteklenmeseydi, Suriye muhalefeti yok edilmekle kalmazdı, milyonlarca mülteci Türkiye'ye gelirdi.
"CUMHURBAŞKANIMIZ, TÜKENMEK ÜZERE OLAN REJİME EL UZATTI, REDDEDİLDİ"
Rejim tükenmek üzereydi, bunu görüyorduk. Anlayıp da kondurmak istemediğimiz mesele, bu kadar veri varken rejimin ekonomisi çökmüş, kurumları çökmüş. Halk temel ihtiyaçlardan mahrum. İnsanlar yerinden edilmiş. Bununla ilgili başlatılan süreçlere, rejim arkasını dönmüş durumdaydı. Bizim niyetimiz Esad gitsin vs değil. Bizim niyetimiz Suriye halkını memnun eden, terör sorunu üretmeyen bir Suriye'nin ortaya çıkmasıydı.
Bir taraftan baktık ki durum gerçekten çok kötü. Cumhurbaşkanımız da en üst düzeyden elini uzattı ve dedi ki 'Gel bu sorunu çözelim' Çünkü artık görüyoruz verileri. Rejim muhaliflerle sıcak savaşın içindeyken kendi durumunu görecek durumda değildi.
Kendilerine gerçekten samimiyetle yaklaştık ama hiçbir şekilde bu konuyu konuşmak istemediler. Daha doğrusu bizim ne konuşacağımızı biliyorlardı. Türkiye'nin şart diye ortaya koyduğu şey, kendi halkınla barış, milyonlarca insanı al, evine geri dönmesine izin ver. İnsani bir şey istiyoruz. Fakat rejim kendi halkını maalesef düşman olarak gördüğü için bu konuşmaya bile girmedi. Rejim de karar alma noktasında yalnız değildi. Rusya'nın ve İran'ın etkisi altındaydı. Ve bugünkü aşamaya geldik.
Güncellenme Tarihi : 13.12.2024 22:36