Gündem
  • 3.11.2003 11:54

BAYKAL: KİMSE KİMSENİN ARKADAŞI OLDUĞU İÇİN MYK'YA GİRMEDİ

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, 8 ismi değişen Merkez Yönetim Kurulu'nu kendisinin önerdiğini söylerken, Kemal Derviş'in 4 arkadaşını soktuğu yolundaki iddialara, ''Kimse kimsenin arkadaşı olduğu için buraya girmiş değildir'' diye tepki gösterdi. Baykal, TRT'de yayınlanan ''Televizyon Gazatesi'' programında gündeme ilişkin konuları değerlendirdi. CHP Parti Meclisi'nin dün seçim yaptığı Merkez Yönetim Kurulu'na 8 yeni isimin girdiği, Kemal Derviş'in de MYK'ya kendisi ile birlikte 4 arkadaşını soktuğu yolundaki haberlerin anımsatılıp, ''İçiniz rahat mı'' diye sorulması üzerine Baykal, ''Evet içim çok rahat'' yanıtını verdi. MYK'yı kendisinin önerdiğini kaydeden Baykal, ''Bu MYK için şunun arkadaşı, bunun arkadaşı değerlendirmelerinde bulunulması çok yanlıştır. Böyle bir şey sözkonusu değildir. Kimse kimsenin arkadaşı olduğu için buraya girmiş değildir. Kimse kendisinin CHP dışında bir başka şekilde tanımlanmasını içine sindirmeyecektir. Kimse kimseyi sokmuş değildir'' dedi. İHRACI YÖNTEM OLARAK GÖRMÜYORUZ AMA DİSİPLİN OLMALI Kongrede blok listede yer vermediği için İstanbul Milletvekili Yaşar Nuri Öztürk ile ilişkileri kopma noktasına gelen Baykal, ''Yeniden yapılanma içerisinde disiplin adına ihraç gibi mekanizmalara başvurmak, partiyle uyumu olmadığı gerekçesiyle disiplin hükümlerine çalıştırmak gündeme gelebilir mi'' sorusuna şu yanıtı verdi: ''Bizim geçmişte de ihraç mekanizmasını diğer partilerden çok daha ölçülü kullandığımız bir gerçektir. İhracı biz normal bir yöntem olarak görmüyoruz ama bir partinin disiplini olması gereki çok açıktır. Bu konuda biz büyük mesafe aldık. Disiplini artık Yüksek Disiplin Kurulu kararına gerek kalmadan kendi iç sorumluluk duygumuzca uyguluyoruz. Disiplinli olmak durumundayız. Ama dün açılışını yaptığım Kurul'da (inşallah hiçbir iş gelmez) dedim. (Sizin çalışmamanız, karar almamanız bizi en çok memnun eden durum olacaktır) dedim. Bu anlayışdayız. Yani bizim disiplin konusunda bir arayışımız yoktur.'' İMARBANK PLANINA TEPKİ Hükümetin İmarbankası mudilerine ilişkin 36 aya varan ödeme planını da eleştiren Baykal, bunu ''tam bir ayak sürüme'' olarak niteledi. Baykal, geri ödemedeki faiz düzenlemesini de eleştirirken devletin söz konusu uygulamasından dolayı vatandaşın 1.7 katrilyon ek zarara uğradığını savundu. Baykal, ''Hala bankaları batırmış olanlardan tek kuruş alınmadı. Bankalara mevduatını teslim etmiş olan vatandaş perişan'' dedi. Batan diğer bankalarda hesap açtırmış olan vatandaşların tek kuruşuna zarar gelmediğini söyleyen Baykal, ''Şimdi ilk kez batmış olan bir tek bankadan dolayı 300 binin üzerinde vatandaş perişan olmuştur, devletten ve iktidardan kazık yemiştir'' diye konuştu. KODU ÇÖZÜLMEMİŞ YOLSUZLUKLARIN ANAHTARI DOKUNULMAZLIK Yolsuzluklarla ilgili bir soru üzerine Baykal, ''Yolsuzlukla mücadele barış için, hukuk çin mücadele anlamına geliyor'' dedi. Baykal, dokunulmazlıkların kaldırılması çağrısını yinelerken şunları söyledi: ''Yolsuzlukların bir kısmı bilinen yolsuzluk, mahkemeden önce vatandaş biliyor. Bir de bilinmeyen ortaya çıkmamış yolsuzluklar var. Buzdağının altında görünmeyen de var. Bunu ortaya çıkarmanın yolu dokunulmazlığın kaldırılmasına bağlıdır. Bir yıl önce başbakanlak söz verdik. Bir yıl geçti dokunulmadı. Henüz ortaya çıkmamış, deşifre edilmemiş, kodu çözülmemiş, vatandaşın ağzına düşmemiş yolsuzlukların anahtarı iste o dokunulmazlık.'' Baykal, TBMM'de bu hafta ele alınacak yolsuzluk komisyonu çalışmaları konusunda ise ''Geçmiş dokunulmazlıklarla ilgili hesaplaşmaya başlayacağız. Parlamentoda inceleyip, gereğini yapacağız. Bu konuda kimseyi haksız yere suçlamamaya çalışacağız, ama hiçbir siyasi kaygı ile dayanışma yapmayacağız'' dedi. Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 20:58

İLGİLİ HABERLER