CANAN BARLAS/ D.B. TERCÜMAN
''DERİN DEVLET'' GAZETECİLİĞİ
Aşağılardan mı, yukarılardan mı gelir bu gazetecilere bilgi bilemiyorum. Derinliğin neresinde hangi plânlar, komplolar var, bunu da bilemiyoruz.
Bazı ''Derin Devlet'' gazetecilerinin köşelerinden anladığımız kadarı ile Dışişleri ve asker, AB'yi pek içlerine sindiremiyorlar. Kıbrıs'ın çözümsüzlüğü buralarda...
Bu sebeple medyadaki dünyalı, liberal, özgürlükçü yazarlar pek hoşlarına gitmiyor. Çünkü bunlar toplumun önünde gidip Türk insanının global zenginleşmesi için evrensel ittifakların gerekli olduğunu düşünüyorlar. Ülke bu ittifaklar içinde yabancı sermayeye açık oluyor ve AB standartlarında yol alıyor.
Ama işte derinliklerde bu işler böyle algılanmıyor. Belli kesimlerin bütçeden aldıkları pay düşebilir, güçler el değiştirebilir. Bunlar Türkiye'nin bilinen dengeleri.
''Derin Devlet'' gazetecilerini birileri gıdıklıyor. Galiba bunların en sevmedikleri lider Turgut Özal'dı. O bu derinliklerde dolanmak yerine dünyaya açıldı. İhracatı geliştirdi. Liberal ve özgürlükçüydü.
Bu ''Derin Devlet'' gazetecileri bu sebeple de ona çok saldırdılar. Halk Türkiye'nin bir anlamda çağ atladığını gördü. Ama onların işine gelmedi.
Turgut Özal'ın cenazesi inanılmaz bir içtenlikle Türk halkı tarafından uğurlandı. Özal, kamu vicdanında hak ettiği yeri buldu.
Özal sonrası ANAP ülkeyi batırdı. Her geçen gün yeni bir komplo kuran o günlerin ANAP'ı sonunda Yüce Divanlık oldu. Büyük soygunlar yapıldı. Ancak bu soygunlar ''Derin Devlet'' gazetecileri tarafından yutuldu. Bir satır bile kimse yazmadı. Yazanlar susturuldu. Uğur Dündar da bu arada susturuldu.
''Derinliklerde'' ülkenin nabzı atmaya başladı. Derin yazarlar da sustuğuna göre, ''kimse bu düzeni değiştiremez'' diyen medya patronları, işadamları, bankaları boşalttılar. Derin gazeteciler köşe başlarına geldi. Hem gazete yönettiler, hem TV'leri yönettiler.
Posaları çıkınca da bazıları atıldı. Anlamadık acaba tehlikeleri de kalmadı mı? Yoksa başka yerlerde mi kullanılacaklar?
Şimdi ''Derin Devletçi'' gazeteciliğinin duayyenleri yine birileri tarafından gıdıklanıyorlar. Yeni Özal'a saldırıyorlar. Avanta ve rüşvetin Özal sonrası dönemde ülkeyi batırdığına dair bir içerik yok. Acaba derinlerde bu soygun nasıl algılandı? Acaba aynı bulanık sularda neler projelendiriliyor?
''Derin Devlet''ten istihbarat almadan bu soruların yanıtını bulmamız imkânsız. İşimiz yine bu derin gazetecilerin satır aralarını okumak olacak herhalde.
Bu yazgı değişebilir mi?
Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 21:16
