CELALETTİN CERRAH'I ARAYAN BAYÜLGEN NASIL BİR YANIT ALDI?..
Okan Bayülgen'in, eşi Şirin Ediger ile birlikte İtalya'dan yurda dönerken havaalanında gazetecilerden kaçmak için farklı yollardan dışarı çıkarılması ve sonrasında gelişen olaylar bir hayli konuşulmuştu.
NTV'de 'Sade vatandaş' programını yapan Okan Bayülgen, konuyu kendi programında masaya yatırdı. 'Ünlüler ve magazinciler' konusunu masaya yatıran Bayülgen, canlı yayına telefonla bağlanan İstanbul Havaalanı Muhabirleri Derneği Başkanı Cemil Yıldız ile bir süre havaalanındaki olayları tartıştı.
Cemil Yıldız, havaalanı muhabirlerinin Okan Bayülgen'i görüntülemek için değil, başka bir olayla ilgili olarak hazır beklediklerini ve Bayülgen'in pasaport kontrolünden sonra 'sorunlu kişi' odasına alınmasıyla takibe başladıklarını ifade etti. Yıldız, Bayülgen'in bavulunu bir görevliye teslim ederek gümrükten geçirmesinin ve normal prosedürden değil de başka bir yoldan dışarı çıkarılmasının doğru olmadığını ifade ederken Okan Bayülgen de görevliye bavulunu verdiğinde gerekli beyanı da verdiğini söyledi.
Bu arada , Okan Bayülgen, İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin ile görüşerek, havaalanında kendisine yardımcı olan polis memurlarıyla ilgili bir işlem yapılıp yapılmadığını sorduğunu ve soruşturmaya gerek duyulmadığı bilgisinin kendisine verildiğini söyledi.
İşte canlı yayında Hürriyet Gazetesi'nden Cengiz Semercioğlu, Cemil Yıldız ve Okan Bayülgen arasında geçen tartışma:
Yıldız: O gün yaşanan hadisede, Okan Bayülgen yurtdışından dönerken, kendisi pasaport bölmesinin arkasından, sorunlu vatandaşlar veya sorunlu yolcular bölümüne alındığı için polis tarafından, acaba bir olay, işlemlerinde bir problem mi oldu ya da bir sıkıntısı mı var babından takip edildi kendisi. Yani bir haber boyutu ortaya çıktığı için takip edildi. Yoksa paparazzi niyetiyle olaya yaklaşılmadı kesinlikle. Yurtdışından gelen vatandaşların çıkması gereken bir yol ve izlenen bir prosedür var. Bir kişi diplomat bile olsa, milletvekili dahi olsa işaretlenmiş alanlar var. Dış hatlar yolcusu olarak mutlaka alanı buradan terketmesi lazım. üstkattan çıkarıldığı zaman acaba bir şey mi oluyor, bir sıkıntısı mı var diye, o nedenle takip edildi. Bize kendisi orada beyan etseydi ve 'Lütfen arkadaşlar, çekmeseniz olur mu' diye gelseydi zaten takip edilmezdi.
Bizim oradaki bir yolcuyu sürekli rahatsız etme, görüntüsünü alma hakkımız yok. Yolcu pasaport kontrolünden çıktıktan sonra ona rica ederek görüntüsünü alıyoruz. Zaten sizin 10 metre öteden nasıl soru sorabiliriz?
CELALETTİN CERRAH İLE GÖRÜŞTÜM
Bayülgen: Daha sonra benim Hürriyet gazetesine verdiğim beyanatta yanlış yazılmış. 'Havaalanı muhabirlerinin bana sorduğu sorular üzerine' diye. Halbuki kimsenin bana soru soracak vakti olmadı. Bu beyan yanlış anlaşılmıştır. Kimsenin kabahati yoktur.
Havaalanındaki görevli polisler hakkında bir soruşturma yoktur. Ben bugün Celalettin Cerrah ile telefonla görüştüm. Sırf bu konuda yanlış anlaşılma olmasın, bana orada yardımcı olan polislerle ilgili bilgi vermek için. Kendisine durumu aktardım. O da bana dedi ki 'Ben de orada çalışan bir polis olsaydım, ben de aynı şeyi yapardım, polise sığınan bir vatandaşa."
Yıldız: Niçin polise sığınma ihtiyacı duydunuz orada? Bir taarruz mu oldu gazeteciler tarafından üzerinize orada?
Bayülgen: Ben daha önceki tecrübemde, giderken pasaportu geçtikten sonra muhabirlerle bir maceram vardır. Uçağa, kapıya giderken. Hatta bir İHA muhabirini düzenli bir şekilde yanlış bir gazetecilik yapmakla suçluyorum, o da beni sürekli tahrik edip cevap yetiştiriyor bana. Bu 4 yıl önce olan bir olay. Başıma gelen buna benzer olaylar var.
Ben pasaport kontrolüme geldiğimde, benim ve eşimin pasaport kontrolü yapılırken gazetecileri gördüm. Kontrolüm yapılmıştı. Bavulum görevli bir kişi tarafından ve polis kontrolünde normal prosedür işlenerek çıkarıldı ve bana beyanım soruldu zaten. Yani bütün resmi işlemlerim tamamlandı. Bu aşamada benim polise giderek, 'Benim ve eşimin 39 derece ateşimiz var ve gazetecilerle birlikte bavul almaya muktedir değiliz, onların sorularını cevaplayarak. Polis kontrolünde, havaalanının herhangi bir yerinden çıkarılmaya ya da polisin hakkı var.
BAVUL KENDİSİ Mİ KONUŞTU?
Yıldız: Siz orada sadece bir vatandaşsınız. Oradaki polis memuru da gümrük işlemini ihlal etmiştir. Sizin kesinlikle gümrük memuruna sözlü beyan vermeniz gerekir. Yolcu olarak yanınızda gümrüğe tabi bir eşya var mı?
Bayülgen: Bu beyanım bana zaten soruldu. Benim bavulum zaten bu bahsettiğiniz şekilde çıkarıldı polis kontrolünde. Benim bavulum, benim tarafından görevli bir kişi tarafından gümrükten geçerek çıktı dışarı.
Yıldız: Yanında mıydınız siz bavulun? Siz üst kattan ayrılmadınız mı?
Bayülgen: Üst kattan ayrıldım ama benim bavulum görevli bir kişi tarafından zaten gümrükten geçerek dışarı çıktı.
Yıldız: Peki bavul kendisi mi konuştu, benim içimde herhangi bir gümrüğe tabi eşya yok diye?
Bayülgen: Hayır, bavulu göndermeden önce polis tarafından bana soruldu. Gümrüğe tabi, herhangi bir beyan edeceğiniz şey var mı diye
Yıldız: Yetkileri karıştırıyoruz. Gümrük muayene memuruna beyan vereceksiniz.
SİZ BU DURUMA SİNİRLENİYORSUNUZ!
Bayülgen: Siz burada poliste hata bulmak üzere beklemiyorsunuz. Siz burada havaalanında sorumlu olduğunuz kişileri savunuyorsunuz, ben de o kişilerle ilgili herhangi bir yanlış beyanda bulunmadığımı söylüyorum. Burada sorun ne ki..
Yıldız: Ben havaalanındaki teknik prosedürü anlatıyorum.
Bayülgen: Siz diyorsunuz ki oraya gelen bir adamı, polis eğer kendi bildiği usülde, doğru ya da yanlış dışarı çıkarıyor diye siz bu duruma sinirleniyor, bu durumu protesto ediyorsunuz.
Yıldız: Biz protesto etmiyoruz. Sizin orada yasal işlemlerinizle ilgili bir sıkıntı mı oldu, bu haber değil midir?
Bayülgen: Burada hakikaten ev sahibi olarak sizinle gereken nezakette konuşmaya çalışıyorum. Çünkü beyanınız baştan yanlış. Siz diyorsunuz ki adam sorunlu kişi odasına götürülünce ilgilendik. Oysa ben pasaport kontrolüne geldiğimde gazeteciler orada bekliyorlardı. İçlerine mi doğdu benim oraya gireceğim.
Yıldız: Sizi beklemiyorlardı
Bayülgen: Kimi bekliyorlardı?
Yıldız: O anda başka bir şey için bekliyorlardı arkadaşlarımız. Sizin böyle bir sorununuz mu ortaya çıktı veya böyle bir ihtimal var mı diye yukarıdan alanı terkederken bir takip olmadı.
POLİSE SIĞINMA HAKKIM VAR
Bayülgen: Hayır yukarıda tek bir gazeteci vardı. Çıkarken fotoğraflarımızı çekti. Ama aşağıda 5-6 kişi vardı. Yani pasaport kontrolüne geldiğimde, pasaport polisinin bir kaç metre arkasında bu gazetecileri buldum ve dolayısıyla polise sığındım, polise sığınma hakkım var. Celalettin Cerrah'ın da bana bugün beyanı 'Biz konuyu araştırdık, polisin bir hatası yoktur. Herhangi bir soruşturma açılmayacaktır' dedi.
Semercioğlu: Sayın Cerrah'ın bilgisi olmayabilir bu konuda. Ben oradaki polislerden savunma istendiğini biliyorum Belki aldıkları savunma sonrasında soruşturma açılmaya gerek duymamış olabilirler. Çünkü orada gerçekten de bir ihlal var.
Bayülgen: Havaalanı muhabirleri ile ilgili tartışılacak bir şey yoktur burada ama siz polise suç bulmaya çalışıyorsunuz, belki polis yine böyle şeyler yapar diye. Tamam araştırın.
Yıldız: ...Okan Bayülgen geliyor, takip edelim arkadaşlar diye bir şey olmadı. Siz sorunlu yolcu odasına alınınca dikkat çekti.
Semercioğlu: Abicim bu olabilir mi yahu? Sen evlenmişsin, İtalya'dan geliyorsun, onlar karşılamıyorsa o problem zaten!
Bayülgen: Bu ayrı bir konu. Beyanınızı aldık Cemil Bey. Konu benimle ilgili olduğu için rahatsızım şu anda taraf olmaktan dolayı. ....... Televizyon Gazetesi