"Çözüm sürecinin muhatabı hükümettir''
ANKARA (AA) - TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "akil adamlar komisyonu" konusunda, "Akil adamlar diye ifade edilen hususta dile getirilen şahısların hiçbirisi milletvekili değildir. Dolayısıyla mecliste milletvekili olmayanlardan müteşekkil bir komisyon kurulamaz. İhtiyaç varsa, uygun görülüyorsa bu meclisin dışında kurulmuş olması gerekiyor" dedi.
Dernek üyelerinin sorularını yanıtlayan Çiçek, dün 300 kadar akademisyen ve gazetecinin yayımladığı bildiriyle ilgili olarak zaten herkesten bu konuda görüş istediklerini, meseleye o açıdan bakmak gerektiğini ifade etti.
Çiçek, "Aksini söyleyen, 'etnik çağrışımları yapacak ifadeler olmasın, herhangi bir ideolojik vurgu olmasın' diyen de birçok kişi görüşünü bildiriyor. Buna karşılık da 300 Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı 'anayasadan bu kavram çıkmasın' diye görüş bildirmiş oluyor. Bunu ifade özgürülüğü çerçevesinde değerlendirmek lazım" dedi.
Anayasa komisyonunun herkesten görüş bildirmesini istediğini hatırlatan Çiçek, anayasada vatandaşlıkla ilgili maddenin henüz müzakeresinin yapılmadığını, alınan kararla üzerinde anlaşılması zor olan maddelerin en sona bırakıldığını kaydetti.
Çiçek, kamuoyunda çözüm süreciyle ilgili olarak anayasayla ilinti yapıldığını belirterek, böyle bir vurgu olmasa bile, siyasi partiler yeni anayasaya olan ihtiyacı belirttikleri için yeni anayasanın yapılmak zorunda olduğunu ifade etti.
Süreçle anayasa arasında doğrudan ilgi kurmanın bazı sıkıntılar çıkaracağına işaret eden Çiçek, "Çünkü 4 siyasi partinin bu sürece bakışı farklıdır" dedi.
Çiçek, "Komisyonda da bu işler görüş birliğiyle çıktığına göre, demek ki bu süreçle bağlantısı kurulduğunda bazı sıkıntılar da olacaktır. Bunu da görmemiz lazım. Bir kısım taleplerin anayasayla bağlantısı olabilir mi, olabilir. Bunun nasıl çözüme kavuşacağı da zaten partilerin birlikte verecekleri karara bağlı" diye konuştu.
Süreçli ilgili olarak meclisin işin neresinde bulunduğunu açıklayan Çiçek, "Türkiye'de konular, yürürlükteki mevzuat hesaba katılmadan, anayasa, iç tüzük, meclisin görevleri, geçmiş uygulamalar hesaba katılmaksızın tartışma yapılıyor" dedi.
Çiçek, tartışmalar yapılırken anayasa ve iç tüzük açısından duruma bakmak gerektiğini ifade eden Çiçek, genel siyasetten ve devletin işleyişinden esas sorumlu olanın hükümet olduğunu söyledi.
Çiçek, "Sayın Başbakan, 'bu işin muhatabı hükümettir' diyor. Ben de diyorum ki, evet bu işin muhatabı hükümettir. TBMM değildir" dedi.
-Akil adamlar komisyonu-
Mecliste akil adamlar komisyonu kurulsun önerisiyle konunun bu noktaya geldiğini aktaran Çiçek, konuyla ilgili şunları söyledi:
"Böyle bir komisyon mecliste kurulamaz. Neden kurulamaz çünkü biz mecliste 3 tip komisyonla çalışıyoruz. Bir tanesi daimi komisyonlar. Bunlar kanun tasarı ve tekliflerini görüşür. Adalet, İçişleri, Dışişleri Komisyonları gibi. İkincisi araştırma komisyonlarıdır. Belli bir konuyu araştırmak incelemek üzere kurulan komisyonlardır. Bunlar 3+1 ay için kurulur. Yetmezse bir ay daha veririz, ondan sonra komisyon biter. Üçüncü komisyon, anayasa uzlaşma komisyonu gibi anayasa iç tüzükte olmayan ama teamül olarak mecliste bulunan partilerin muvafakatıyla kurulan komisyondur. Ama her üçünün de ortak noktası bu komisyonlarda görev yapanların tamamı milletvekilidir. Halbuki, akil adamlar diye ifade edilen hususta dile getirilen şahısların hiçbirisi milletvekili değildir. Dolayısıyla mecliste milletvekili olmayanlardan müteşekkil bir komisyon kurulamaz. İhtiyaç varsa, uygun görülüyorsa bu meclisin dışında kurulmuş olması gerekiyor."
Süreçten sorumlunun hükümet olduğunu tekrarlayan Çiçek, "Hükümet süreci yürütürken, yürürlükteki mevzuat açısından bir yetmezlik söz konusuysa, bir ihtiyaç duyuyorsa, bu ihtiyacını bilinen usullerle, meclis önüne getirir. Meclis bunu tartışır ve bir karar bağlar. Ama şu ana kadar yapılan açıklamalarda, bu süreci yöneten ve bu sürece muhatap olan hükümet, 'benim bir yeni düzenlemeye en azından bu safhada ihtiyacım yok' diyor. Süreci yöneten ve sorumluluk taşıyan yok diyorsa, ben illa da 'vardır, sen doğruyu söylemiyorsun, ihtiyaç vardır' diyemem çünkü işin ayrıntısını bilen biz değiliz. Bu işin detaylarını hükümet, hatta hükümetten de çok az sayıda Bakanlar Kurulu üyesi biliyor. Çünkü bu işin doğrudan muhatabı onlar" diye konuştu.
-Uludere raporu-
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Uludere Alt Komisyonu'nun kabul ettiği Uludere raporuyla ilgili bir soru üzerine Çiçek, raporun ayrıntılarını bilmediğini, olayda kasıt olmadığı üzerinde durulduğunu, tartışılan konunun bu olduğunu söyledi.
Çiçek, "Bu kamuoyunda tartışılır. Bu rapor zaten Genel Kurul'da da tartışılacak. İlgili komisyonun raporu kabul etmiş olması işin son noktası değil. Dolayısıyla kamuoyu, muhalefeti de dinler, kabul yönünde oy kullananları da dinler, ona göre bir karar verir. Ama bir defa daha bu konuyu biz Genel Kurul'da tartışacağız" dedi.
-Yeni anayasa çalışmaları-
Çiçek, yeni anayasa çalışmalarının neden uzadığı yönündeki bir soru üzerine, anayasa yapım sürecinin zorlukları bulunduğunu belirterek, "En temel hukuk metni olması hasebiyle, en temel konuların tartışıldığı bir süreci götürüyoruz. Dışarıda uzlaşmanın olmadığı, dışarıda çatışmanın olduğu, dışarıda o konularla ilgili çok sert tartışmaların yapıldığı bir konuyu siz uzlaşma komisyonunda ortak noktaya getireceksiniz. Evvela işin zorluğu buradadır" dedi.
"Dışarıda tabiri caizse gırtlak gırtlağa tartışmanın olduğu bir ortamda partileri temsil eden arkadaşların ortak noktayı bulmadaki zorluğu takdirinizedir" diyen Çiçek, ikinci olarak yeni anayasanın biraz daha sükunet ortamı gerektirdiğini ifade etti.
Çiçek, üçüncü olarak üç siyasi partinin genel kurullarının bu döneme geldiğini söyledi ve genel kurulların çalışmaları aksattığını kaydetti.
Yaklaşan dönemde art arda seçimler yapılacak olması nedeniyle bu işin fazla uzamaması gerektiğine işaret eden Çiçek, "Seçim ortamında anayasa gibi bu çok zor düzenlemeleri yapmak gerçekten mümkün olmaz" dedi.
Çiçek, siyaset kurumu olarak bu işi en öncelikli mesele kabul etmeleri gerektiğini belirterek, şunları söyledi:
"Biz Lozan Anlaşması gibi Türkiye'nin varlığı açısından, Türkiye Cumhuriyeti devleti açısından, istiklal mücadelemizin bir hukuki zeminle buluşması açısından önemli bir anlaşmayı 6 aylık bir sürede yaptık. Bu anayasayı çok daha fazla uzatamayız. Uzatmamızın getirdiği birçok sıkıntı var. Bir an evvel bu işi belli bir noktaya getirmemiz gerekiyor."