Gündem
  • 30.1.2003 11:10

CUMHURBAŞKANI, VALİ OLARAK ATANACAKLAR İÇİN HANGİ KOŞULLARI ARIYOR?

CUMHURBAŞKANI, VALİ OLARAK ATANACAKLAR İÇİN HANGİ KOŞULLARI ARIYOR? İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, geçmişteki görevleri nedeniyle hem mülki idare amirlerini, hem de emniyetin üst derecedeki personelini yakından biliyor. Geçmişte Emniyet genel müdür yardımcılığı, valilik, politikaya atıldıktan sonra İçişleri Bakanlığı'nda bulunan kişiye, şimdi bazı politikacılar vali olması için çaba gösterdiği kişilerin özgeçmişlerini götürüyor. Bakan da haklı olarak, 'Bana bunları vermeyin. Ben hemen hemen hepsini yakından tanıyorum' diyor ama eline 'özgeçmiş' alan bakanın kapısına dayanıyor. Şu günlerde hemen tüm illerde 'bizim vali merkeze alınacak mı, alınırsa yerine kim gelecek?' sorularına cevap aranıyor. O yüzden İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu tüm illerin 'yakın takibi' altında. Bu arada bazı valilerin organizasyonuyla Ankara'ya 'heyetler' gönderiliyor. Düne kadar bazı siyasilerin 'en yakın adamı' diye bilinen bazı valiler, iktidar değişikliğiyle birlikte 'saf değiştirdi' ve 'devletin değil AKP'nin valisi' olmaya aday olduklarını ortaya koydular. Üzgünüm ama şimdi onların Ankara'da kapı kapı dolaştığını da belirtmek zorundayım. Devletin valisi olduğunu unutanlar her dönemde oluyor. İşte bunlar da sistemsizliğin sonuçları olarak ortaya çıkıyor. İlk olarak İsmet Sezgin'in İçişleri Bakanlığı döneminde vali atamalarının bir sisteme bağlanması için tasarı hazırlanmıştı. Vali olabilmek için en az 15 yıl hizmet koşulu aranacak, vali atamalarında siyasi görüş değil başarı, liyakat dikkate alınacak, vali adayları da Askeri Şura benzeri bir komisyon tarafından belirlenecekti. Ancak bu gerçekleşmedi. Daha doğrusu böyle bir yapı siyasilerin işine gelmiyor. Dolayısıyla vali olabilmek için başka kriterler ön plana çıkıyor. Bazı dönemde 'tarikatçı'lık, bazı dönemde 'siyasi görüş', bazen de 'çıkar birlikteliği' atamalar da etkili oluyor. Liste değişti İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu valilerin yakın takibi altında. Valilerin çoğu kendi durumunu öğrenmek, bakana yakın olabilmek için her fırsatı değerlendirip telefon ediyor. Büyük bir il'in valisinin bu telefonları karşısında bakana bıkkınlık geldi, 'tamam tamam seni merkeze almayıp Denizli'ye verelim' demek zorunda kaldı. İzmir Valisi Alaaddin Yüksel de 'Beni Emniyet Genel Müdürlüğü'nden aldıkları zaman mahkemeye başvurup göreve dönmüştüm. İzmir'den merkeze alırlarsa yine mahkemeye başvurup göreve dönerim' diyor. Yüksel'e o dönemde gerçekten haksızlık yapılmıştı. Ama bu kez mahkemeye verme gerekçesinin ne olacağını bilmiyorum. Geçelim başka bir konuya. İsimleri savurganlıkla birlikte anılan valiler her dönemde 'gözde' oluyor. Onlar yediriyor-içiriyor, özel idare olanaklarını amaç dışı kullanıyor. Evinin bahçesini bir yılda 5 kez yaptıran vali olur mu? Oluyor. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bir il'in valiliğine gönderilen kişi beraberinde üç otomobili götürmesi normal mi? Değil ama yapılıyor. 'Niçin götürdün?' diye soranlara da 'ben sana gösteririm' deyip mahkemeye veriyor. 'Yerimde kalayım' diye bazılarının heyetler göndermesine de artık şaşırmıyorum. İçişleri Bakanı Aksu, il özel idare müdürlüğü tarafından vali konakları için yapılan harcamaları incelettirmiş olsa, bazılarını zengin etmek için o il için hiç gerekli olmayan yatırımları yapanları görevden alınmasını sağlamış olsa bu ülkeye en büyük iyiliklerden birisini yapmış olur. 28 odalı konaklar yaptıran, onları ithal mobilyalarla donatanlar, eşlerine, çocuklarına devletin otomobillerini tahsis edenler daha ne kadar aynı görevlerde kalacaklar? Valiler ile ilgili kararname var mı? Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmiş 'resmi' bir kararname henüz yok. Ancak 'vali olarak ataması düşünülen', 'yer değiştirmeleri', 'merkeze alınmaları' öngörülenlerle ilgili liste Cumhurbaşkanlığı'na gönderildi. Daha önce valilik görevinde bulunan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu, gönderilen taslak üzerinde çalışmasını tamamladı ve Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'e 'bilgi notu' sundu. Bu bilgi notundan sonra liste önemli ölçüde değiştirildi. Yaş konusu Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu'ya kararname konusundaki düşüncesini bildirdi. İşte onlardan bazıları: 1- Vali olarak atanmasını istediğiniz kişinin mülki idarede belli bir kıdemi olması gerekir. Görüyorum ki vali adayları arasında kıdemsiz olanlar da yer alıyor. Bunları değiştirin. 40 yaşından küçük olanların vali olarak atanmasını uygun bulmuyorum. 2- İmam hatip lisesi mezunlarını vali olarak atanmasını önermeyin. 3- Başarılı, hakkında ciddi bir suçlama olmayan valileri niçin değiştirmek istediğinizi bildirin. 4- Emniyet kökenlilerin vali olmasını önermeyin. Bu konuda geçmişte bir kişinin kararnamesini imzaladım, onun da Emniyet Genel Müdürlüğü'ne getirileceği belirtildiği için uygun bulmuştum. 4- İrticai faaliyetlere göz yummuş, ya da irticai faaliyetlerde bulunduğu bilinen vakıflarlarla bağlantılı olanların kararnamesini imzalamam. Eğer bu konuda ısrarcı olursanız kararname Köşk'te bekler. İşte Cumhurbaşkanlığı'ndan gelen bilgiler, taslak listeyi allak-bullak etti. Özellikle yaş sınırı, vali olmak için çaba gösteren emniyet kökenlileri, dindarlığını ön plana çıkarıp makam sahibi olmak isteyenleri hayal kırıklığına uğrattı. Böylelikle Bakan Abdülkadir Aksu'nun üzerindeki baskılar biraz azalmış olacak. Kararnamede üç büyük ilin valilerinin değiştirilmesi de yer alıyor. Hangi vali nereye atanacak derseniz, isimler saat saat değişiyor. En doğrusu isim yazmamak. (Saygı Öztürk/ Star) Güncellenme Tarihi : 16.3.2016 19:15

İLGİLİ HABERLER