DİNÇER: ''ECZANELER VATANDAŞI MAĞDUR EDİYOR''
ANKARA - Bakan Dinçer, SGK Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, sosyal güvenlik ve genel sağlık alanında yapılan reformlarla dün hayal edilemeyenlerin bugün gerçekleşmeye başladığını söyledi.
İşçiler, kendi nam ve hesabına çalışanlar ve memurlar arasındaki sağlık sigortası bakımından tüm farklılıkların kaldırıldığını vurgulayan Dinçer, bugün kimsenin özellikle de yoksulların, prim borcu olanların hastane kapısından çevrilmediğini, hastanede rehin alınmadığını belirtti.
Gelinen noktanın yeterli olduğunu iddia etmediklerini dile getiren Dinçer, ''Biz bu alanda yapmamız gereken çok iş olduğunu farkındayız. Bizden beklenen adımları kararlılıkla atacak bir vizyona sahip olmanın verdiği inançla daha iyi günlere doğru sizlerle birlikte yürüyeceğiz. Bu ülkenin bütün vatandaşlarına daha hızlı, daha adil, daha kaliteli, daha ekonomik hizmet vermek için ne gerekiyorsa yapacağız'' dedi.
Geçmiş dönemlerde sosyal güvenlik sistemine yapılan popülist müdahalelerin bugünleri zora soktuğunu dile getiren Dinçer, sistemin temeli olan alınan maaş ve ikramiyelerin, zamanında yatırılan primlerin bir karşılığı olduğu gerçeği gözetilmeden verilen her kararın gelecekten bir parçayı çaldığını söyledi.
Bakan Dinçer, ''Burada hemen belirtmeliyim ki hükümetimiz var olan açıklar nedeniyle sosyal devlet ilkesini uygulamaktan herhangi bir şekilde taviz vermeyecektir. Yapısal sorunlarla mücadelemiz devam ederken sistemde restorasyon çalışmalarımız da devam edecektir. Bu çerçevede hem harcamalarımızı kontrol altına almak hem de gelirlerimizi artırmak için yoğun çaba sarf ediyoruz'' diye konuştu.
-ECZACILARIN EYLEMİ-
Bakan Dinçer, eczacıların bugün yaptıkları kepenk kapatma eylemi konusunda da ilaç konusunda yaptıkları düzenlemeler içerisinde eczanelere yönelik doğrudan herhangi bir karar ve uygulamanın söz konusu olmadığını vurgulayarak, ''Ancak eczaneler fiyatlarının düşmesi nedeniyle stoklarındaki ilaçlardan doğacak zararları ve karlarında meydana gelecek düşüşleri gerekçe göstererek vatandaşlarımızı mağdur edecek bir eylem gerçekleştiriyorlar. Yaptıkları eylemi kamuoyunun takdirine, vatandaşlarımızın hakemliğine bırakıyoruz'' dedi.
-''DOSTLARIMA SİTEM''-
Bakan Dinçer, konuşmasının son bölümünde genel kurulda yer almayan konfederasyon başkanlarına yönelik olarak şöyle konuştu:
''Dostlarıma bir sitem iletmek istiyorum. Açık alanda dostlara sitem olmaz demeyin çünkü bu bir zaruret oldu.
Bakınız, Türkiye İş Kurumu'nun 5. Genel Kurulu'nda konuşma yaptım. Bütün içtenliğimle çalışma hayatının tüm tarafları adına yaptığım öz eleştiri, o salondan ayrıldıktan sonra dört değerli sendika yöneticilerimizce 'çatışma kültürünün ifadesi' olarak yorumlanmış.
Çok hayret ettim, üzüldüm. Çünkü bu alanı, çalışma hayatını hiç bir zaman hiyerarşik, otoriter bir iktidar alanı olarak görmedim, hiç bir zaman da görmeyeceğim. Unutulmuş olmalı, hatırlatmakta yarar var: Bu bakanlığın adı 'çatışma bakanlığı' değil, 'çalışma bakanlığı'dır.
Herkesi, hepimizi yenilenmeye çağırmak hiçbir zaman kimseyi vizyonsuzlukla itham etmek anlamına gelmeyeceği gibi oradaki sözlerimden böyle bir çıkarımda bulunulabileceğine hiç mi hiç ihtimal vermezdim, kaldı ki orada bilmediğim, tanımadığım bir topluluğa hitap etmedim. Çatışma kültürüne ne kadar karşı olduğumuzu üçlü diyalog toplantılarında defalarca birbirimizin gözünün içine baka baka konuştuğumuz konfederasyon yöneticilerimizin beni hayatta en çok karşı olduğum şeyle, çatışma kültürüyle itham etmeleri açıkça söyleyeyim ki çok ama çok haksızlık olmuştur. Ne ben kimseye haksızlık etmek isterim, ne de kimsenin bana haksızlık etmesini isterim.
Şimdi yeniden tekrarlıyorum, yeni bir vizyona ihtiyacımız var. Kamu idaresi olarak, Çalışma Bakanlığı olarak, işçi ve işveren sendikaları olarak eski yaklaşım tarzlarını, geleneksel davranışları her birimiz bir birey olarak gözden geçirip eleştirebiliriz,, ama yeni vizyonun içini hep birlikte doldurabiliriz, doldurmalıyız.''