ERDOĞAN’DAN BAYKAL’A JET CEVAP: SULANDIRMA HAREKETİ
Başbakan Erdoğan’ı Esenboğa Havaalimanı’nda Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Beşir Atalay, AK Parti Grup Başkanvekili Bekir Bozdağ, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Ankara Valisi Kemal Önal, Emniyet Müdürü Orhan Özdemir ve Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ile öteki yetkililer karşıladı.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ABD dönüşü havalanında açıklama yaptı.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
ABD’de çok çeşitli temaslarımız oldu. Taraf olduğumuz uluslar arası anlaşma ve sözleşmelerle üstlendiğimiz sorumlulukları hakkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz.
SORU: Baykal'ın önerisine ne diyeceksiniz? Karşı öneriniz var mı?
CEVAP: Bizim karşı önerimizin olması söz konusu değil. Bu sürece girdiğimiz andan itibaren ilgili arkadaşlarımı parlamento içi-dışı tüm siyasi partileri, STÖ’leri medyayı bilgilendirdik. Bu görüşmeler neticesinde en ufak olumlu sinyal alamadık. Kendilerine verdiğimiz taslakla ilgili verilen cevapları hatırlayalım. Ne dediler Anayasa Mahkemesi’ne bunu götüreceğiz dediler.
Hemen ardından geçici 15. maddeyi mecliste görüşmeye varız dediler. Bir başka siyasi parti de seçimler öncesi böyle bir şey görüşemeyiz dediler.
Devlet işi ciddiyet işidir. Parlamento en ciddi en onurlu kurumdur. Parlamentoyu temsil edenler dürüst davranmakla bu onurlu kurumu güçlendirirler. Sürece girdiğimiz andan itibaren arkadaşlarımız tüm siyasi partileri bilgilendirdi. Bu konu sulandırma kaldırmaz
Geçmişte TBMM Başkanı’na aynı partilerin verdiği cevaplar var. Bunlar hep işi sulandıran arayışlar. Bunlara verecek ciddi cevabımız yok bizim. Pazartesi Genel Kurul’da artık konuşulmaya başlanacak. Milletvekillerimiz artık aklı selim ile tasarıyı değerlendirecektir. İnanıyorum ki hepsi o kulübede vicdanıyla baş başa kalarak egemenlik kayıtsız şartsız milletindir diyerek bu değişikliğin yapılması istikametinde kararını vereceğine inanıyorum.
SORU: ABD'ye giderken ben de gerekirse bu öneriye varım dediniz. Süreç içinde ne oldu?
CEVAP: Benim söylediklerimi saptırmayınız. Bize katkı sağlamak üzere geleceklerse biz buna varız dedik. Bize kimse şark kurnazlığıyla yaklaşmasın dedik. Bizler de onlar kadar kurnazız dedik. Burada değişen herhangi bir şey yok.Bizim kapımız her zaman açıktır. Bizim odamızda kamera filan da yoktur.
SORU: Ahmet Türk'e yapılan saldırıyı nasıl değerlendiriyorsunuz?
CEVAP: Yapılan saldırıyı şiddetle kınadığımızı beyan ettik. Amerika'dan Sayın Türk'ü aradım, geçmiş olsun diledim, gereğinin yapılması için sayın Bakanıma talimatı verdim. Çalışmaları arkadaşlarım yürütüyor.
Şifa dileklerimi tekrar ediyorum. Bu tür şiddetle ne yazık ki geçmişten bu yana birçok siyasiler karşı karşıya kaldı. Aynı şey bizim de başımıza birkaç kez geldi. Artık bunalrı görmek istemiyoruz. Halkımızdan da bunu bekliyoruz. Kardeşlik değerlerine bu kadar olumla yaklaşan bir toplumda bunların olmaması gerekir. Bunlar yanlıştır.
Fakat bir başka yanlış da İstanbul'da molotof kokteylini otobüse atanları tasvip etmiyoruz. Sayın Türk'ün olumlu açıklamasına karşı olay nereye vardı. Kimse buna empati demesin. İçinde halkın olan bir otobüse böyle bir olay yapılmasını neyle izah edeceksiniz?