Erdoğan Kılıçdaroğlu'nun iddiasına çok sert çıktı
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde esnaflar ile iftar yemeğinde bir araya geldi. Erdoğan, Ankara'dan yürüyüş başlatan Kılıçdaroğlu'na tepki göstererek, "Bunlar şimdi terör örgütleriyle el ele kol kola dolaşmıyorlar mı? Sen kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde esnaflar ile iftar yemeğinde bir araya geldi. İftarın ardından bir konuşma yapan Erdoğan, ahiliğin önemine dikkat çekerek, “Ecdadımız mesleğe başlayan esnaf ve sanatkarlarla bir ahilik yemini ettirirmiş. Bu yeminde esnaf ve sanatkarlarımız çalışmayı ibadet sayan bir anlayış ile işini yapacağına, halka hizmet edeceğine, cömertlik, doğruluk, dürüstlük, hoşgörü, güven, sevgi, sabır, saygı, adalet, kanaatkarlık ilkelerine ve komşuluk hukukuna bağlı kalacağına; eline, beline, diline, gözüne sahip çıkacağına, ölçü ve tartıda doğruluktan sapmayacağına, kul hakkını gözeterek kimseye haksızlık yapmayacağına, helalinden kazanıp haram lokma yemeyeceğine, tüm bu değerler üzerine namusu, şerefi ve mukaddesatı üzerine ant içermiş.
Bu geleneklere şimdi de sahip çıkmamız lazım. Ülkemizde tarihinden, kültüründen, değerlerinden bihaber birileri uzun zamandır milletimiz ile ilgili olumsuz değerlendirmeler yapıyorlardı. Hatta içlerinde meseleyi bu millet adam olmaz noktasına kadar götüren densizler vardı. 15 Temmuz tüm bu felaket tellallarına milletimizin erkeği, kadını, genci, yaşlısı, işçisi, işvereni, esnafı ve çiftçisiyle verdiği topyekün bir cevaptır. Merhum Arif Nihat Asya’nın dediği gibi: ‘İşaret aldığın gün Ata’ndan, yürüyeceksin, millet yürüyecek arkandan.’ Milletimiz o gece Akif’in de ifade ettiği gibi; ‘Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli’ çağrısına uyarak sokakları, meydanları doldurmuş, bu cennet vatana sahip çıkmıştır. Bu akşam aramızda Şerife bacımız var. Kamyonetin direksiyonuna geçti, yanına da bir başka hanım kardeşimizi aldı ve kamyonetin kasasında da bu işin gönüldaşları hep beraber Anadolu yakasına geçtiler.
Biz hanım kardeşlerimizin tarihine baktığımız zaman Nene Hatunları görürüz. Bugün de aynı şekilde Şerife bacımız aynı istikamette gidiyor. Abdullah Tayyip’imiz babasının arkasında beraber o da köprünün oraya geliyor ve ikisi de baba evlat orada şehit oluyorlar. 250 şehit, 29 tanesi bu çevrede, 53 aslanımız özel harekatta ve aynı şekilde özel kuvvetlerde. Ankara’nın değişik yerlerinde yaklaşık 150 civarında şehidimiz var. Türkiye genelinde 2 bin 193 gazimiz var. Bütün bunlara yönelik hala birilerinin çıkıp yalan yanlış şeylerle bizi aldatacaklarını zannetmeleri öyle kolay değil. Şuan da yargılanıyorlar ve yargılanırken A’dan Z’ye her şey yalan. Sanki 250 şehidimiz olmamış, sanki 2 bin 193 gazimiz yok. Kurtulamayacaksınız. Adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız” diye konuştu.
“Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz, bu ülkede adalet var” diyen Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a başlattığı “Adalet Yürüyüşü” ile ilgili şunları söyledi:
“Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet, 250 şehidimizin kanıdır, 2 bin 193 gazimizin yaralı oluşudur. Öbür tarafta Milli İstihbarat Teşkilatı’nın gönderilen Türkmen kardeşlerimize yardımını basan da FETÖ terör örgütüydü. O FETÖ terör örgütünün yargı içerisindeki mensuplarından şuanda içerde olanlar ki MİT’e böyle bir şey yapamaz, yaptılar. Şuanda bedel ödüyorlar. Oradan alınan evraklar şuanda mahkum edilen şahsa gönderildi. O da şuanda yurt dışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi. O kaçtı gitti. Bugün çıkmış Ankara’dan İstanbul’a yürüyor ya. Her geçen günde bu yürüyüşteki seviye kaybı artıyor.
Bugün grup toplantısını açık alanda yapmışlar. Kapalı alan herhalde sıcak geliyor. Oradan da bir ifade kullanıyor. Cumhurbaşkanı’nın yargıya talimat verdiği ile alakalı. İstifaya çağırıyor. Eğer olmazsa ben istifa ederim diyor. Senin bu ilk defa değil ki. Sen bu güne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Onun içinde senin bu yalan makinesi olduğunu bu ülkede bilmeyen kalmadı. Böyle bir şeyi ispata davet ediyor. Sen bir defa kendini bu ülkede ne olduğunu millete kabul ettirmişsin. Millet seni iyi biliyor. Biliyor ki; hiçbir sözünde durmaz. Eğer ispata yönelik bir şeyin vara hukukta kaide şudur: Müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et. Benim senden yargıdan aldığım birçok cezalar var. Aldığım bedelleri avukatlarım bu sizin hakkınızdır diyorum. Öbür tarafta Kayseri’de eski Büyükşehir Belediye Başkanımız şimdi Çevre Şehircilik Bakanlığımız o da maşallah baya bunlardan cezalar aldı ve o da sucuk olarak Kayseri’de dağıtıyor. Dürüst değiller. Bunlar şuanda bu ülkede terör örgütü ile el ele kol kola dolaşmıyor mu? Bunlar PKK ile HDP ile kol kola, FETÖ ile de el ele kol kola. Eğer kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satırbaşları:
Ülkemizde tarihinden geleneğinden bihaber birileri milletimizi utanmadan "Bu millet adam olmaz" diye aşağılıyordu. Milletimiz 15 Temmuz'da cevap verdi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara'da esnaflarla buluştuğu iftar yemeğinde konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Cumhurbaşkanı'nın yargıya talimat verdiğine yönelik iddiası hakkında "Cumhurbaşkanı'nın yargıya talimat verdiği ile alakalı ve istifaya çağırıyor. Eğer olmazsa ben istifa ederim diyor. Ya senin bu ilk defa değil ki. Sen bugüne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Eğer ispata yönelik bir şeyin varsa hukukta kaide şudur müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde düzenlenen iftar programında esnaflarla bir araya geldi. Yemeğin ardından davetlilere hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ahilik geleneğinin öneminin altını çizerek, "Ülkemizde tarihinden, kültüründen, değerlerinden bihaber birileri uzun zamandır milletimizle ilgili olumsuz değerlendirmeler yapıyorlardı. Hatta içlerinde meseleyi, 'Bu millet adam olmaz' noktasına götüren densizler vardı. 15 Temmuz, tüm bu felaket tellallarına milletimizin erkeği, kadını, genci, yaşlısı, işçisi, işvereni, esnafı, çiftçisiyle verdiği topyekun bir cevaptır. Merhum Arif Nihat Asya'nın dediği gibi, 'İşaret aldığın gün atandan yürüyeceksin millet yürüyecek arkandan' milletimiz o gece Akif'in de ifade ettiği gibi, 'Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli' çağrısına uyarak sokakları, meydanları doldurmuş bu cennet vatana sahip çıkmıştır. İşte bu akşam aramızda Şerife Bacımız var. Kamyonetin direksiyonuna geçti, yanına da bir başka hanım kardeşimizi aldı ve kamyonetin kasasında da diğer bu işin gönüldaşları hep beraber köprünün üzerinden Anadolu yakasına geçtiler" şeklinde konuştu.
-"BU ÜLKEDE ADALET VAR"-
15 Temmuz Darbe Girişimi'nde 250 kişinin yaşamını yitirdiğini, 2 bin 193 kişinin yaralandığını anımsatan Erdoğan, "Bütün bunlara yönelik hala birilerinin çıkıp da yalan yanlış şeylerle bizi aldatacaklarını zannetmeleri kusura bakmasınlar öyle değil. İşte çıkıyorlar şu anda yargılanıyorlar, yargılanırken A'dan Z'ye her şey yalan. Sanki 250 şehidimiz olmamış, sanki 2 bin 193 gazimiz yok. Kurtulamayacaksınız. Bu ülkede adaletin olduğuna inanıyoruz, bu ülkede adalet var. Dolayısıyla adaletin pençesinden kurtulamayacaksınız" diye konuştu.
-"MİLLİ İSTİHBARAT TEŞKİLATI'NA BÖYLE BİR ŞEY YAPAMAZSIN"-
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliğinde gerçekleşen Adalet Yürüyüşü'ne değinen AK Partili Erdoğan şöyle konuştu:
"Birilerinin elinde kartonlarla yürüyerek adalet araması gibi değil bizim aradığımız adalet. Bizim aradığımız adalet, 250 şehidimizin kanıdır. 2 bin 193 gazimizin şu anda yaralı oluşudur. Öbür tarafta Milli İstihbarat Teşkilatı'nın gönderilen Türkmen kardeşlerimize yardımını basanlar kimdi? Yine aynen o FETO terör örgütüydü. Peki o FETO terör örgütünün o yargı içerisindeki mensuplarından şu anda içeride olanlar ki Milli İstihbarat Teşkilatı'na böyle bir şey yapamazsın. Yaptılar. Ama şu anda bedel ödüyorlar. Ve oradan alınan evraklar kimlere gönderildi? İşte şu anda mahkum edilen şahsa gönderdi. O nereye gönderdi? O da şu anda yurtdışına kaçmış olan bir başka gönüldaşına gönderdi. O kaçtı gitti. Bak imdi farklı şeyler de dolaşıyor.
-"SEN BUGÜNE KADAR KAÇ KERE BU ŞEYLERİ SÖYLEDİN"-
Şimdi bugün çıkmış, Ankara'dan İstanbul'a yürüyor ya. Her geçen gün de bu yürüyüşteki seviye kaybı artıyor. Bugün grup toplantısını açık alanda yapmışlar, kapalı alan herhalde sıcak geliyor. Oradan da bir ifade kullanıyor, Cumhurbaşkanı'nın yargıya talimat verdiği ile alakalı ve istifaya çağırıyor. Eğer olmazsa ben istifa ederim diyor. Ya senin bu ilk defa değil ki. Sen bugüne kadar kaç kere bu şeyleri söyledin. Onun için de senin bu yalan makinesi olduğunu bu ülkede bilmeyen kalmadı. Şimdi böyle bir şeyi ispata davet ediyor. Ya sen bir defa kendini bu ülkede ne olduğunu millete kabul ettirmişsin. Millet seni çok iyi biliyor, tanıyor. Biliyor ki hiçbir sözünde durmaz. Eğer ispata yönelik bir şeyin varsa hukukta kaide şudur müddei iddiasını ispatla mükelleftir. İddianı ispat et. Bak benim senden yargıda aldığım birçok cezalar var, alıyorum. Ve aldığım bedelleri de avukatlarıma diyorum, 'Bu sizin hakkınızdır, sizde kalsın' öbür tarafta Kayseri'de eski Büyükşehir Belediye Başkanı'mız şimdi Çevre Şehircilik Bakanı'mız o da maşallah bayağı bunlardan cezalar aldı o da sucuk olarak dağıtıyor Kayseri'de. Dürüst değiller. Bunlar şu anda bu ülkede terör örgütüyle el ele, kol kola dolaşmıyor mu? Bunlar PKK ile de HDP ile de el ele, kol kola FETO'yla de el ele kol kola. Dolayısıyla eğer kendini kurtaracaksan bunlardan kurtar. Bizim Allah'tan başka hesap veremeyeceğimiz hiç kimse bu dünyada yok.
-"USANMIYORLAR VE USLANMIYORLAR"-
Şimdi yeni bir iftira daha atmışlar, 'Tayyip Erdoğan'ın 3 milyar dolarlık hazinesi var' şimdi tabii onunla ilgili davayı da Allah'ın izniyle kazanacağız da. Çünkü olmayan bir şeyle suçlandığınız zaman rahat olursunuz, aksi takdirde tutuşursunuz. İşin kötüsü, yargı bu işlerde büyük cezalar kesmiyor. Tazminat davalarında cezalar ufak. Büyük olsa da o zaman şöyle hakikaten fakir fukara garip gurabaya o gelenden dağıtma imkanı bulsak. Daha önce yine CHP'nin içerisindeki milletvekillerinden kazanılmış davalar var. HDP'den kazanılmış davalar var. Ama usanmıyorlar ve uslanmıyorlar. Nasıl olsa diyor ki beledi az. 10-15 bin lira veririz diyor geçer. Yaptıkları iş bu. Ne yaparlarsa yapsınlar biz yine yargıda bunları mahkum edeceğiz. Tazminat, arkadan ceza ve böyle yürüyeceğiz. Şimdi İstanbul'a yürüyorlar, yolları açık olsun. Tabii kamunun hukukunu bozmadan, böyle bir aslında hakları da yok fakat arkadaşlarımız, hükümetimiz burada onlara anlayış göstermek suretiyle bu yürüyüşlerini devam ettiriyorlar."