ERDOĞAN SEÇİMDE BAKIN KAÇ MİLLETVEKİLİ BEKLİYOR?
Başbakan Erdoğan seçim sonuçları için oranlı tahmin yapmadığını söyledi ve ekledi: "Kılıçdaroğlu ve ekibi benim oran verdiğimden bahsediyor. Ben oran vermeyi sevmem. Ben yıldızları hiçbir zaman saymadım. Seçim günü ortaya çıkar"
Bu kez daha çok gazeteden temsilci vardı: SABAH, Hürriyet, Zaman, Habertürk, Akşam, Star, Yeni Şafak, Bugün, Türkiye, Yeni Akit...
Erdoğan bir ricayla söze başladı: "Başkanlık sistemi konusuna girmeyelim.
Seçim öncesi tekrar gündeme gelmesini istemiyorum. Seçim sonrası halkın arasında tartışılır. Halk bir sonuca ulaşır."
Biz de sorulara rekor büyüme hızıyla başladık, Londra temaslarıyla devam ettik. İşte sorular ve Başbakan'ın yanıtları:
2010 büyüme hızı en iyimser tahminlerin bile üstünde çıktı. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kraliçe 2'nci Elizabeth ile görüşmeniz nasıl geçti?
Kuzey Afrika ve Orta Doğu'daki durumla ilgili olarak konuştuk. Kendisine bilgilendirme yaptık. Türkiye ile ilişkilerden memnun. Son yaptığı Türkiye ziyaretinden de çok etkilenmiş.
İngiltere ile aramızdaki ticaret hacmini mevcut 12 milyar doların iki katına rahatlıkla çıkarabiliriz.
İşadamlarıyla yaptığımız oturumda da bunu konuştuk.
İngiltere Başbakanı David Cameron parlamento konuşmasında Libya'daki muhalifleri silahlandırmaktan söz etti, siz ise karşı çıktınız. İkili görüşmenizde bu konu tekrar açıldı mı?
Bize de böyle bir talebi olmadı. Bu konuyu ilk Başkan Obama söyledi. Biz de "Türkiye olarak böyle bir konu gündemimizde yok" dedik.
Suriye lideri Beşşar Esad koltuğunu koruyabilecek mi?
Halkın beklentileri neydi ne oldu; onu öğrenmek istiyorum. Hükümet değişikliğinden öte, olağanüstü hal uygulamasının kaldırılması, siyasi tutukluların serbest bırakılması, siyasi partiler ve seçim kanunları gibi bir dizi beklenti vardı.
Eğer bu beklentiler olmazsa kendisine söyleriz.
Suriye'nin Libya'ya benzemesi gibi bir kaygınız var mı?
Kaygılı olmak istemem ancak en uzun sınıra sahip komşumuz Suriye. Ayrıca aile ilişkileriyle de özel bir durum arzediyor. Hatay, Halep, Kamışlı'da iki taraf arasında ciddi evlilikler var. Lazkiye civarından bile bizden yardım isteniyor.
Bir göç dalgası olur mu?
Suriye'de askeri müdahale bekliyor musunuz?
Devrimlerin darbeye dönüşmesinden söz ediliyor. Tunus'ta "Bin Ali gitti ama bütün adamları yönetimde duruyor" eleştirileri var.
Mesele seçimin sağlıklı yapılabilmesi. Ama burada anayasa ve yasaların süratle hazırlanması gerekir. O gelişme memurlara, bürokratlara da yansıyacaktır.
Kanun hükmünde kararname çıkarma yetkisi istemenize muhalefet karşı çıkıyor...
Şimdi 20 artı bir gibi bir kabine düşünüyorum.
Gönlüm daha da aşağı indirmekten yana.
Irak'ta mesela 45 bakanlık var. Bir yerde bakanlık çoksa, buralarda kadrolaşma var demektir.
Seçime yönelik anketlerde yüzde 45-50 aralığındaki bir oranda gözüküyorsunuz. Sizin araştırmalarınız da aynı sonucu veriyor mu? Seçimde beklentiniz nedir?
2002 seçimleri çıraklık, 2007 kalfalık, şimdi de ustalık dönemi diyoruz. İcraatlarımız halkın gözü önünde. Medya ne kadar kaçırırsa kaçırsın ortada. Kamuoyu yoklamalarını da intizamlı olarak yaptıran tek biziz. Üç ay kadar önce 106 bin denek ile 81 vilayette araştırma yaptırdım.
Partiyi kurarken de benzer bir araştırma yaptırmıştım.
O zaman 42 bin denek ile yapmıştık.
106 bin deneğe ilindeki milletvekillerinden memnun olup olmadıklarını sorduk. O zaman AK Parti milletvekillerinin durumu da ortaya çıkıyor. İlin diğer partilerden milletvekillerinin durumunu da gösteriyor. Kılıçdaroğlu ve ekibi benim oran verdiğimden bahsediyor. Ben oran vermeyi sevmem. Ben yıldızları hiçbir zaman saymadım. Seçim günü ortaya çıkar. Ne kadar oy alırız, Allah kerim. Bu sebepler aleminde sebebe tevessüldür. Halkın beklentisini karşılamaktır. Kadın, gençlik kollarımız iyi çalışıyor. 6 bin civarındaki aday adayı için temayül yoklaması yaptık. Şimdi partide bu kişilerle ilgili ilk aşama çalışma bitti. İkincisi, mülakat bölümü başladı. Daha sonra benim de arasında bulunduğum bir heyet daha inceleyecek.
Gerekirse bazı seçim bölgeleri için anında kamuoyu yoklaması yaptırılacak.
Seçim sloganınız ne olacak?
Ustalık dönemi dediniz. Bu üçüncü döneminiz, daha sonra ne yapacaksınız?
Ama bakarsınız mola hoşumuza gider, tamamen bırakırız. Çekilip "Biz bundan böyle sadece danışmanlık verelim" diyebiliriz.
Kuzey Irak gezinize tepkiler nasıl?
2005'te Diyarbakır'da, "Kürt sorunu" diye. Parti programımızda Kürt sorunu diyen biziz. Sayın Ahmet Necdet Sezer'in de bulunduğu bir toplantıda "Benim bu ifadeyi kullanmamdan niye rahatsız oluyorsunuz" diye sordum, "Sonuçta parti programımız halkın oyuna sunuldu ve kabul gördü. Ben programı konuşuyorum..."
Erbil sürecini gördünüz. Ben gittim.
Kim rahatsız oldu? BDP... Niye? Kendileri sürekli Barzani ile, Talabani ile mekik dokur gibi görüştüler, işin göbeğini orada (Not: Kuzey Irak'ı, özellikle Kandil'i kastediyor) kestiler.
Şimdi "Kürt sorununu burada konuş" diyorlar.
Kandil ne işe yarar orada? Barış içinde işaret fişeklerini atalım. Bundan rahatsız olmaması gerekenler rahatsız oluyor. Hakkâri'de, Diyarbakır'da yatırımdan rahatsız oluyorlar.
Neden? Eskiden yapılmıyordu, "Devlet buraya yatırım yapmıyor" diyorlardı. Şimdi bunlar ellerinden alındı. Okul, yol, hastane, enerji, su, konut, ne ihtiyaç varsa yapılıyor. Bizim çok ciddi desteğe ihtiyacımız var. Medyanın bölgede yapılanları vermesi lazım. Bu veriler ortaya konulunca bunların iddiaları eriyip gidecek. O zaman Kürt vatandaşlarımız nelerin olduğunu anlayacak, kimin ne yaptığını görecek. Güneydoğu'ya yapılanları görünce ben de duygulanıyorum.
Muş'tan Bitlis'e geçerken dağı delip tünel yapmışız. Bir yanından girip diğer yanından çıkıyor. Devletin elinin uzanmasıdır bu...
Savcı Zekeriya Öz'ün görev alanının değiştirilmesi eleştirildi...
Gazetelere atılan başlıklar hoş değil.
Zekeriya Bey bir görev ifa etti. HSYK 200'ü aşkın hâkim ve savcının atamasını yaptı, yerini değiştirdi. Zekeriya Bey de başsavcı vekilliğine getirildi. Yerine de Fikret Seçen Bey geldi.
Ercan Şafak Bey de öyle. Turan Çolakkadı bey de başsavcı oldu.
Görev dağılımına bakıyorum, Ergenekon davası Fikret Bey'e bağlı. Farklı şey aramak yanlış. Süreç bitecek demek yanlış. Bunu söyleyenler yargı sürecine yanlış yapıyorlar. Her gelen bırakılan noktadan devam eder. Biz yürütmeyiz, yargının işine karışmayız. Yargıya müdahalemiz söz konusu değil. Türkiye bir hukuk devleti olmadan, olmaz.
Siz yüzde 45-50 arası bir oy öngörüyorsunuz.
2007'de yüzde 47 ile 340 milletvekili çıkardınız.
106 bin kişi ile yaptırdığınız ankette bir projeksiyona gittiniz mi, kaç milletvekili çıkarıyorsunuz?
Sayı da buna göre 315 de olabilir, 335 de...
Bu durumda milletvekili sayınız Anayasa'yı referanduma götürecek 330 kritik eşiğine takılmayacak mı?