ERDOĞAN: 'TÜRKİYE'DE 81 İL VAR SADECE DİYARBAKIR YOK!..'
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AB'nin kendine daha fazla güvenmesi gerektiğini söyledi.
Çeşitli temaslar için Belçika'da bulunan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Dostları isimli bir düşünce kuruluşunun düzenlediği toplantıdaki konuşmasında, Türkiye-AB ilişkileri konusunda değerlendirmeler yaparken, şunları kaydetti:
''Güncel sorunlar, AB'nin küresel aktör olma gereğini gösteriyor. Avrupa'nın, içine kapanık, sadece kendi refah ve mutluluğunu gözeten bir oluşum olduğuna inanmıyorum. Bugüne kadar ortaya koyduğu değerler evrensel niteliktedir. Bugünün dünyasında hiçbir ülke veya oluşumun kendini dışarıya kapatarak refah sürdürmesi mümkün değildir. Ortadoğu'da kriz varken, Afganistan, Irak ve Lübnan'da sorunlar yaşanırken, enerji, çevre ve ekonomi konularında tehditler varken, terör küreselleşirken, hiçbir ülke bu meselelerin dışında kalamaz. Bu kapsamda Türkiye'nin AB üyeliğinin daha fazla önem kazandığını düşünüyorum. Türkiye, AB için bir yük değil, bir ilave değer oluşturacaktır. Türkiye, AB'ye üye olduğunda yük olmayacak, yük alacaktır. Küresel kriz AB'yi de bizleri de az veya çok etkisi altına almıştır. AB, bu büyük krizin üstesinden gelmek zorundadır. Çin ve Hindistan'ın yakında dünyanın 2. ve 6. ekonomileri düzeyine ulaşmaları Avrupa tarafından yakından izlenmelidir. AB, kendisine daha fazla güvenmeli ve daha fazla dayanışma içinde olmalıdır.
AB, korku ve kaygı üzerine değil, ilerleme ve kalkınmaya dayalı yaklaşımlar sergilemelidir. Krize bir Avrupa kalesi oluşturarak değil, küreselleşmenin sağladığı fırsatlardan yararlanarak cevap vermelidir. Küreselleşmeyi bir fırsata dönüştürmelidir. AB, kurulduğu gibi 6 üyeli kalsaydı bugünkü ekonomik gücüne ulaşamazdı. İngiltere'nin AB üyeliğinin 2 kez veto edildiğini, İspanya ve Portekiz'in Avrupa dışında olduğunun iddia edildiği günleri hatırlayacaksınız. Bu ülkelerin bugün AB'ye katkılarını hiç kimse inkar edemez. Şimdi 500 milyon nüfusa sahip bir AB var. AB, bugün oynadığından çok daha önemli roller oynayabilir ve oynamalıdır. Çekingen, dağınık, içine kapalı, alternatif oluşturmayan ve küresel meseleleri uzaktan seyreden bir AB, ön plana çıkma fırsatını yakalayamaz. AB'nin, yeni üyerlerle genişlemesi ve vizyon geliştirmesi kaçınılmazdır.''
Erdoğan, daha sonra özetle şöyle konuştu:
''Gümrük Birliği ile bu sürece katılmış olan bir Türkiye var. Türkiye, 12 yıldır bu sınavı başarıyla vermektedir. Türkiye, 1963'ten bu yana AB'ye girme mücadelesi veriyor. Aday olduk, fasılları müzakere ediyoruz. Bazen ortaya farklı tezler sokuyorlar, bunlar bizi üzüyor. Türkiye şu anda dünyanın 17., Avrupa'nın 6. büyük ekonomisidir. Böyle bir ülke niçin AB'ye yük olsun? Türkiye, küresel ekonomik krizin çözümünde de önemli bir rol üstlenebilecektir. ''
"ESKORTLARINIZI İYİ SEÇİN"
Soruları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Türkiye'yi ziyaret eden Batı Avrupalılardan ''eskortlarını iyi seçmelerini'' istedi. "Bu eskortların zaman zaman yanlış seçilince yanlış istikametlere götürdüğünü'' kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
''O zaman da dostlarımız gerçekleri tam anlamıyla görme imkanını bulamıyor. Bu konuda biz de kendilerine yardımcı olmak isteriz. Mesela Türkiye'ye bugüne kadar gelenler hep 'Bizi Diyarbakır'a götürün' demişlerdir. Ama Türkiye sadece Diyarbakır değildir. Türkiye'nin 81 vilayeti var. Niye Kayseri, Konya, Edirne, İzmir değil? Niçin dostlar başka illere de gitmek istemiyor, bu soruyu hep kendime sorardım. Bu, tek düze bir bakış getirir. Bunu ortadan kaldırmak lazım. Avrupalı dostlar Türkiye'nin 81 vilayetini görsünler, sadece bir-iki vilayetle ülkeyi değerlendirmesinler, bu haksızlık olur. Kaldı ki, Diyarbakır'ın Türkiye'nin milli bütçesinden aldığı nasip çok çok ciddidir.''
Güncellenme Tarihi : 15.5.2016 02:03